4 günlük kabusun ardından, olaylar duruldu galiba.
Üzücü olan şu:
Geride, 30`dan fazla ölü, yakıp yıkılmış 200`ün üzerinde okul, harabeye dönmüş onlarca kamu binası ve haşadı çıkarılmış yüzlerce araç kaldı.
Sevindirici olan şu:
Bunca olaya rağmen, kardeş kavgası çıkmadı, olaylar etnik bir nefrete dönüşmedi, derin bir sağduyu hakim oldu ve birlik sesleri provokasyon seslerini bastırdı…
***
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, programda anlatmıştı.
Toplumsal barışa en fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde ben de sizinle paylaşayım:
Terörün kol gezdiği günlerde Arınç, bir yakınını hastanede ziyaret eder.
O sırada hastanede PKK`lı teröristlerin çapraz ateşine maruz kalmış 2 güvenlik görevlisinin de yaralı yattığını öğrenince, onlara da moral ziyaretinde bulunur.
Arınç, yaralı askerin vücudunun paramparça olduğunu görünce, o ruh haliyle teröristlere beddua etmeye başlar.
Ancak yaralı asker Arınç`tan beddua etmemesini rica eder ve “Ben onlara, beddua değil dua ediyorum. Beni vuran o insanlar, hidayete ersinler, ıslah olsunlar ki, Allah bana onlarla birlikte yan yana namaz kılmayı nasip etsin” der.
Vücudu paramparça olmuş, acılar içinde kıvranan kahraman Türk askeri bile bunları söyleyebiliyorsa, kardeş kavgasını körüklemeye kimin ne hakkı var?
***
CHP`liler için büyük bir hayal kırıklığı oldu Kemal Kılıçdaroğlu`nun Mudanya`ya gelememesi.
Tabii en çok da Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz`ı üzmüştür bu durum.
Ülkenin yangın yerine dönmesi nedeniyle Kılıçdaroğlu`nun son gün kararını değiştirdiği bildirildi.
Bu gerekçeye biraz kuşkuyla bakıyorum.
Çünkü Kılıçdaroğlu, ana muhalefetin başıdır, hükümetin değil.
Ayrıca olayların durulmaya başlanmasıyla Kılıçdaroğlu`nun Bursa`ya gelmekten vazgeçmesi aynı güne denk geliyor.
Bir de Kılıçdaroğlu`nun okkalı bir barış mesajı vermesi için, `gün` olarak mütarekenin yıl dönümü, yer olarak da Mudanya biçilmiş kaftandır.
***
Bursa`nın duayen iş adamlarından merhum Şükrü Şankaya ölümünün 9`uncu yılında anıldı.
Onu tanıma fırsatı yakalayamadım ama bahsi geçtiğinde arkasından olumsuz konuşan tek bir kişiye de tanık olmadım.
Başarılı bir iş adamlığının yanında, iyi bir insan, iyi bir dost olarak anılır hep.
Anma törenindeki tablo da bunların kanıtıydı.
Zaten çok yaşamak değil önemli olan, şairin dediği gibi, baki kalan şu gök kubbede hoş bir seda bırakmak değil mi?
***
İki olasılık var…
Ya, yeni bir başkan seçilecek ya da mevcut başkanla yoluna devam edecek Bursa Barosu.
Bu akşam bir değişim çıkarsa sandıktan, Bursa Barosu`nda yepyeni bir dönem başlayacak.
Nitekim, olağanüstü dönemler hariç Bursa Barosu`nu sol/sosyal demokrat gruplar yönetmişti.
Değişim yaşanmazsa, Ekrem Demiröz güvenoyu almış olacak ki bu da sağ kanadın yenilgi hanesine yeni bir çentik demektir.