Öyle anlaşılıyor ki Demirtaş’ta kurulmaya çalışılan kömürlü termik santral, bir süre daha kent gündemini meşgul edecek.
Termik santrala tepki Bursa ve Türkiye sınırlarını aştı, ülke sınırlarının ötesinden itirazlar yükselmeye başladı.
Bursa’da da DOSAB yönetimi dışında projeyi savunan bir avuç insan kaldı.
Ancak termik santralla ilgili her gün yeni bir gelişmenin haberini alıyoruz.
Ve bu gelişmeler bizi dehşete düşürüyor.
Kentin göbeğine inşa edilmesi planlanan santralın çevresinde 100 binlerce insanın yaşadığını biliyoruz.
Yine santralin birkaç yüz metre ötesinde 5 okulun yükseleceği bir eğitim kampüsünün de inşa edileceği bir gerçek.
Bir başka vahim gelişme de santrale sadece 1 kilometre uzaklıktaki bir alanın sağlık alanı olarak planlara işlenmesi!
Yani, yaklaşık 2 dönümlük bu alanda huzur evi, yaşlı bakım merkezi ve sağlık tesisleri yükselecek!
Söz konusu alanla ilgili gündem maddesi Osmangazi Belediyesi İmar Komisyonu’ndan geçtiken sonra 7 Mayıs 2014 tarihinde Osmangazi Meclisi’ne geliyor ve oybirliğiyle kabul ediliyor.
Yani o tarihte, termik santral konusu gündemde yoktu.
Daha doğrusu DOSAB yönetimi, bu işi gizli bir şekilde yürütüyordu o günlerde.
Sağlık alanında yükselecek proje Osmangazi Belediyesi eliyle yapılacak.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın çok önemsediği ve seçim beyannamesinde de yer alan16’ncı vizyon projesinden biri.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum MHP Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Mehmet Aslanoğlu, bu projenin Bursalıların ve gelecek nesillerin hayatını karartacağını söyledi.
Ayrıca, iktidar partisi yetkililerine, bu vahim tablo karşısında kendilerine tam 9 seçimdir destek veren bölge halkının yanında olmaları çağrısında bulundu.
Peki, sağlık alanı üzerinde yükselecek, huzurevi, yaşam merkezleri ve sağlık tesislerinin, termik santralla komşu olması ne anlama geliyor?
Tam bir ‘bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ dedirten bir durum bu.
Nitekim, huzurevi, yaşam merkezleri ve sağlık tesisleri, yaşlı yurttaşlarımızın ömürlerinin son demlerinde, huzur içinde, mutlu ve sağlıklı yaşamaları için inşa edilir.
Dünyanın her yerinde de amaç aynıdır.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da aynı niyetle bu projeye soyunmuş anlaşılan.
Ancak, yanı başında kurulacak termik santral, en başta bu projeyi baltalayacak.
Çünkü, ömürlerine ömür katmak için bu tesise sığınacak olan insanların ömürlerinden çalınacak.
Bunu biz değil, bilimsel raporlar ortaya koyuyor.
Nitekim, Türkiye’de kömür santrallarından her yıl yaklaşık 8 bin yurttaşımız hayatını kaybediyor…
Almanya’da Stutgart Üniversitesi’nin raporuna göre, termik santral çevresinde yaşayan insanların ömrü 11 yıl kısalıyor!
Termik santral kurulursa, çevresinde inşa edilecek huzurevi, yaşam merkezi ve sağlık tesislerinde kalacak yaşlı bulunabilecek mi?
Termik santrâle şikâyet yağıyor
Malum, Greenpeace’in efsane gemisi, 2 gün Mudanya’da kaldı.
Peki gemi neden Mudanya’daydı?
Kuşkusuz DOSAB’ın kurmaya çalıştığı termik santral ile Keles Kozağacı’na yapılması planlanan benzer tesise karşı seslerini yükseltmek için.
Mudanya’ya Greenpeace’in kömür karşıtı kampanyasını yürüten ekip gelmişti.
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sözcüsü Pınar Aksoğan, çok sarsıcı bir bilgiyi paylaştı.
Son aylarda Greenpace ekibine gelen 10 başvuradan 8’i Bursa’danmış…
Elektronik iletilerde Bursalılar, Demirtaş’ta termik santral girişiminden söz ediyor ve Greenpeace ekibinden yardım istiyormuş.
Bu da Bursa’da termik santrala karşı ciddi bir kamuoyu oluştuğunu gösteriyor.=
CHP kulislerinde yankı bulan iddia
Bu aralar, bir internet sitesinden çıkan ve kısa sürede yayılan iddia, CHP kulislerinden çalkalanıyor.
Kulis habere göre, güven tazeleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 40 ile operasyon yapacak.
Yani 40 il başkanıyla birlikte yönetimlerini de görevden alacak.
Bu habere imza atanlar, CHP’nin tüzüğünden bihaberler anlaşılan.
Görevden almalar en az seçime 6 ay kala yapılmamışsa, 45 gün içinde olağanüstü kongre yapmanız gerekiyor.
Genel seçime yaklaşık 10 ay olduğuna göre, 40 ilin görevden alınması, CHP’de kongre sürecinin başlaması anlamına geliyor.
Yani CHP’liler seçime 10 ay varken, işi gücü bırakıp olağanüstü kongrelerle uğraşacak.
Daha doğrusu parti fokur fokur kaynayacak.
Kılıçdaroğlu, hiç buna izin verir mi?
AKP, 30 Mart seçimlerinden sonra, benzer bir operasyon yapmış ve yüzlerce teşkilatı görevden almıştı.
Üstelik görevden alınanların biri bile bu duruma itiraz etmemiş, istifa dilekçelerini Genel Merkezyöneticilerinin önüne koymuştu…
İşte AKP ile CHP arasındaki fark budur.