Uludağ Üniversitesi'nde deprem: Genel sekreter ve İİBF Dekanı gitti

Öyle anlaşılıyor ki Uludağ Üniversitesi’nde sular durulmayacak.

Son derece dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor nitekim.

Rektör Yusuf Ulcay, haziran ayından bu yana, başta daire başkanları olmak üzere, üniversitenin deneyimli hocalarını tek tek görevinden almış, yargı kararıyla geri dönen akademisyenler, kısa süre sonra yeniden kapının önüne konulmuştu.

Tüm bunların üzerine 2 gelişme daha oldu.

Rektör Ulcay, Genel Sekreter İsmail Sağlam‘ın görevine son verdi.

Edindiğim bilgiye göre, Prof. Dr. Sağlam, kantinler ve diğer bazı uygulamalar noktasında uygun olmadığını düşündüğü Rektör Ulcay‘ın bazı tekliflerini geri çevirmiş.

Ulcay da, Sağlam’ın görevine son vermiş.

Uludağ Üniversitesi‘ndeki ikinci gelişme de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde yaşandı.

Nitekim İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feridun Yılmaz, dün Rektör Ulcay’a tepki göstererek istifa etti.

İstifanın arkasında birçok neden var.

Ancak en temel neden, Ulcay’ın doktora ve yüksek lisanını tamamlayan asistanların, üniversiteyle ilişiğini kesmesi.

Kulağımıza gelenlere göre Yılmaz, birçok kez Ulcay ile görüşüp, asistanlara kadro verilmesi için adım atılmasını istemiş.

Ancak Ulcay, her seferinde Yılmaz’ın talebini geri çevirmiş.

Dekan Yılmaz ve Genel Sekreter Sağlam‘ın görevlerinden ayrılmaları, aslında bir sonuç…

Nitekim akademik camia, Rektör Ulcay‘ın baskıcı, diyalogtan uzak, ötekileştirici ve dışlayıcı tutumundan hayli rahatsız.

Hatta, kendisini rektörlüğe taşıyan gruplar ve ekipler bile Ulcay‘a cephe açmış durumda.

AK Parti içinden de Ulcay’a tepki sesleri yükselmeye başladı.

Konuştuğum bazı AK Partililer, Yusuf Ulcay konusunda büyük bir hata yaptıklarını itiraf ediyorlar.

TOKİ, dağa çıkıyor

Gözümüzü, kulağımızı kent merkezine çevirmiş, radarlarımızı merkez ilçelere kurmuş durumdayız.

Ancak, gitmesek de, görmesek de bizim olan dağ ilçelerinde de hayat devam ediyor ve fevkaladenin de fevkinde gelişmeler oluyor.

Mesela Büyükorhan’da olanlar.

Yılların deneyimli siyasetçisi Hasan Taş isminde bir belediye başkanı var Büyükorhan’da.

Önce dağın başı denilen ilçesine güneş enerjisi santrali kurdu.

Böylelikle ilçe hem kendi elektriğini kendisi üretecek hem de hatırı sayılır bir gelir elde edecek.

Daha sonra Görecik Yaylası‘nı ekoturizme açtı Başkan Taş.

Hedefi, şehrin keşmekeşliğinden kaçan Bursalıların nefes alacağı bir bölge yaratmak.

Tarım alanlarını sulayacak gölet projeleri de bir bir hayata geçiyor.

Ve son tahlilde Büyükorhan‘a TOKİ konutları yapılıyor.

Tam 192 daire için Başkan Taş, TOKİ ile anlaşmış ve başvurular da alınmaya başlanmış.

Böylelikle TOKİ, ilk kez bir dağ ilçesine konut yapacak.

Yeni yasayla birlikte Büyükşehir Belediyesi‘nden hatırı sayılır destek alan dağ ilçeleri altın çağını yaşıyor.

Ancak Büyükorhan, Keles, Orhaneli ve Harmancık Belediye Başkanları, sadece Büyükşehir‘e bel bağlamayıp, kendi özgün projelerini de hayata geçiriyor.

Hayırlı cumalar Başakşehir

Kara Cuma…

Yani, Black Friday…

ABD’de Kasım ayının dördüncü perşembesinden sonra kutlanan Şükran Günü‘nden sonraki ilk cuma…

ABD’de birçok firma bu özel günde hatırı sayılır indirimler yaparlar ve halk adeta mağazalara akın eder.

Zaten bu müstesna günün önüne ‘kara’ sıfatı konulması da bundandır.

Trafik felç olur, hayat aksar, tüketiciler alışveriş yaparlarken birbirlerini ezerler, mağazaların içinde izdihamdan kaynaklanan kazalar olur.

Bizim Başakşehirspor da, bu yılki Kara Cuma‘da Başakşehirstor‘da indirime gitti tıpkı ABD’li firmalar gibi.

Ancak, kara değil ‘hayırlı cuma‘ sloganıyla…

Daha doğrusu, sosyal medyada açtıkları “CumalarHayırlıdır” hashtagi ile…

Sözüm ona Başakşehir, Kara Cuma ismine tepki veriyor.

Ancak bu ismin neden konulduğunu ve kara cumanın hikayesini bilmeden, yanlış yorumlayarak…