Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Bir ülke düşünün ki…

Köşe Yazısını Dinle

Bir ülke düşünün ki, profesörü, “LSD aldım ve içimdeki kötülük öldü” deyip, Harward Üniversitesi’ndeki Psikoloji Kürsüsü’nü bırakıyor, Kaliforniya’da hapse giriyor, sonra cezasını tam çekmeden memleketini terk ederek Beyrut’a kaçıyor. Prof. Timothy Leary.

Bir ülke düşünün ki, yazarı,” Benim marihuana içmeme hükümet ne karışabilir…” diye makaleler döşenebiliyor. Yazar, Edrigde Cleaver.

Bir ülke düşünün ki şairi,” LSD aldıktan sonra, homoseksüelliğimi unutup, bir kadınla yatabildim…” diye beyanat verebiliyor. Şair, Allen Ginsberg.

Bir ülke düşünün ki, şarkıcı konsere çıkmada önce, konseri sırasında ve plaklarında ve kendisiyle röportaj yapan gazetecilere “ Ben uyuşturucu madde kullanıyorum” diyebiliyor gerine gerine.

Bir ülke düşünün ki, dergilerde “ Domuz polisler 122 bin tablet iyi cins ACİD’e ( uyuşturucu) el koydular, elinizdeki uyuşturucu madde stoklarınızı idareli kullanın…” diye haberler ya da esrar, eroin satış merkezlerinin ilanlarını yayınlıyor, nereden, kaça, kimden ‘MAL’ alabileceğinizi duyuruyorlar gençlere de, ilgili makamlar ağızlarını açıp iki çift laf etmiyorlar. Dergi IT/ sayı 8.

Bir ülke düşünün ki, birtakım ne oldukları bilinmeyen örgütler, yurtdışına giderek, Acid partileri düzenleyen, azalarına ayda 250 dolara kadar çıkan yardımlarda bulunuyorlar.

Bir ülke düşünün ki, yapılan oylamada, YIPPIE gençlik örgütüne yeni lider seçilen Philip C. Hill, seçimi nedeniyle arkadaşlarının düzenlediği esrar partisinde,” Uyuşturucu maddeleri kullanmalarını yasaklayan ve aynı cinsten olanlar evlenemez “ diyen kanunlara karşı çıkacağını söylüyor.

Bir ülke düşünün ki, 1969 yılında yapılan araştırmaların sonucu 250 bin eroinman tespit ediliyor. Bir ülke düşünün ki, yirmi yaşına kadar olan gençlerin arasında on yıl içinde (1957-1967) uyuşturucu madde kullanma oranı % 2500 – yüzde iki bin beşyüz- artıyor.

Bir ülke düşünün ki, şiirinde, yazıtında, şarkısında, üniversitesinde, evinde, sokağında, hatta özgürlük sembolü heykellerinin içinde bile uyuşturucu madde var da,yöneticileri kalkıp “ Bizim gençliğimiz dışarıdan gelen etkenlerle bozuluyor…” diyebiliyor. Türkiye’de haşhaş ekimini durdurmak için 12 Mart muhtırası ile hükümet devrilmişti.( Aytunç Altıdal- Haşhaş ve Emperyalizm. Alfa yay. 5. Baskı.) Bu ülke dünyanın en zengin ve en güçlü ülkesi Amerika’dır.

ABD olsun, AB ülkeleri olsun bu bataklığın içine saplanmış, her geçen gün onların aleyhine işlemekte dir. Unutulmamalı ki, bu ülkeler aynı zamanda bela, kötülük ihraç eden ülkelerdir. 

Ülke olarak bizim hiç vakit kaybetmeden, önce aile kurumumuzu güçlendirmekle işe başlamalıyız. Uyuşturucu ile mücadeleyi sadece devletin sorumluluğu olarak görmek yetmez. Bu mücadele ailede başlar, başlamalı. Sonra sokak, mahalle içinde bu mücadeleye devam edilir. Birçok hemşeri derneği buna gönüllü destek verebilir. Hatta, mahallelerde ‘gençleri uyuşturucudan koruma’ dernekleri kurulabilir veya hemşeri dernekleri tüzüklerine bu ilaveyi yapabilirler.

Bela büyük. Hepimiz neslimizi bu beladan korumak için sorumluluk almak zorundayız.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X