Bursa’nın Yenişehir ilçesi Çardak mahallesine kurulacaktı.

Otomotiv Test Merkezi için 4 bin 350 dönümlük arazide 2014’te planlama yapılmış, Aralık 2017’de de protokol imzalanmıştı.

Ancak geldiğimiz noktada bildiğiniz gibi karşımıza yeni bir yılan hikayesi çıktı.

Şehirdeki pek çok proje gibi Otomotiv Test Merkezi de rafa kalktı.

Yenişehir’de hayat geçirilmesi planlanan tesis için çok sayıda kamulaştırmaya imza atılmıştı.

Bölgede devlete geçen arazilerle ilgili çarpıcı bir iddia dillendiriliyor.

Edindiğim bilgiye göre söylenen şu:

Kamulaştırılan yerler tarımsal üretim ve mera amacıyla kullanılması için senelik olarak piyasa fiyatının çok altında bir bedelle kiralanıyor.

Örnek vermek gerekirse bölgede rayiç bedel 2.000 lira ise dönümü senelik 50 liraya veriliyor.

Başlangıçta kulağa hoş geliyor.

Sanıyorsunuz ki devlet üreticiye çok güzel bir destekte bulunuyor.

Ancak ortaya atılan iddia bizi nedense hiç şaşırtmıyor!

Bu arazileri bedavaya kiralayanlar üretim falan yapmıyor.

Aynı yerleri daha sonra 1.000-1.500 liraya başkalarına tekrar kiralıyor.

Ciddi bir rant elde ediliyor.

Tarımsal üretim, hayvancılık elbette desteklenmeli.

Yenişehir’in verimli toprakları atıl kalacağına değerlendirilmeli.

Ancak eğer iddia edilenler doğruysa Allah aşkına bu yöntem mi izlenmeli?

Neden illaki birileri zengin edilmeli?

50-100 liradan verebiliyorsanız madem çiftçiye verin; gerçek üretici ekip, biçsin ya da hayvancılık yapsın.

Yok o kadar ucuza verilmez çiftçiye diyorsanız bari parayı devlet kazansın!

Aracılar değil…

Bu iddianın umarım üzerine gidilir.

Umarım doğru değildir…

İlçede görüştüğüm bazı siyasiler ve arazi sahiplerinin doğruluğunu teyit ettiği iddia ile ilgili yetkili biri açıklama yaparsa Otomotiv Test Merkezi kurulması planlanan arazilerin akıbetini öğrenmiş oluruz belki!

BURSA’DA MAVİ BAYRAK HEYECANI

Bursa’nın yaklaşık 115 kilometre deniz ve 180 kilometrelik göl sahilindeki plajları senelerdir hak ettiği değeri göremedi.

Bu durumun birincil sebebi şüphesiz ki sahil bandının kirliliğiydi.

Neyse ki son dönemde Bursa sahillerinin temizlenmesi için ciddi çaba sarf edildi.

İznik ilçesindeki İnciraltı Halk Plajı’na Mavi Bayrak bile dikildi!

Bununla ilgili yakında bir tören gerçekleştirileceğini öğrendik.

Ayrıca Bursa’nın sahil hattında temizleme çalışmalarının aralıksız devam ettiği bilgisini de edindik.

Açıkçası sevindik.

Dünyada en çok bilinen, saygın ‘eko etiket’ uygulamalarından Mavi Bayrak sahibi olmak için çok sayıda kriteri yerine getirmek gerekiyor.

Bursa’da Mavi Bayrak’ların artması turizme kuşkusuz olumlu yansıyacaktır.

Bu alanda yürütülen çalışmalar aksatılmamalıdır.

BURSA İŞ DÜNYASI GELECEKTEN ÜMİTLİ Mİ?

Asgari ücret zammı enflasyonu düşürmeyecek.

Aksine canavarın tırmanışını tetikleyecek.

Alım gücü de haliyle yükselmeyecek.

Fiyat artışlarının seyrine göre belki daha da düşecek.

Yeni asgari ücretin duyurulmasından kısa süre sonra zaten malum sitelerdeki satılık, kiralık neredeyse tüm ilanlar zamlandı.

Her zaman söylediğimizi tekrar etmek gerekirse hayat pahalılığının ortadan kaldırılmasına odaklanılmalı.

Alım gücü değişmediği, hatta gerilediği sürece asgari ücret 10 bin lira dahi olsa bir işe yarar mı?

Meselenin işveren boyutu da unutulmamalı.

Ara zamla net asgari ücret 5.500,35 lira olurken işverene toplam maliyeti 7.603,43 liraya çıktı.

Ekonominin durumu ortada.

Herkes fabrikatör değil.

Kaldı ki onlar da sıkıntıda.

Herhalde iş yerleri para basıyor sanılıyor.

Ancak yanılınıyor.

Hizmet sektörü, esnaf kan ağlıyor…

Hiçbir gelir yükselişi olmadan bir anda 5.879,70 liradan 7.603,43 liraya yükselen bir maliyet artışı ile çoğu işveren nasıl baş edebilir ki?

Doğal olarak zam yapılacak!

İşten çıkarmalar da artacak.

Göreceksiniz asgari ücret zammı kısa sürede buharlaşacak!

Hâlbuki ücret artışını devlet tam anlamıyla sübvanse etseydi karşımıza farklı bir manzara çıkabilirdi.

İşte o zaman yurttaş bazında az da olsa rahatlamadan söz edilebilirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iptal edilen Bursa programı öncesinde iş dünyasının nabzını ölçtüğümüzde gelecekle ilgili ortaya çıkan tablo hiç pozitif değildi.

Bir an önce seçim olsun ve önümüzü görelim isteği belirgindi.

Ekonomi yönetiminin uyguladığı mevcut politikanın kısa vadede değişmeyeceği belli.

Bu durum iş dünyasındaki geleceğe dair ümitsizliğin ana nedeni.