Avatar
Selahattin Adıgüzeller

Bu yasaklar iyi ki bizde yok!

Böcekler dahil hiçbir canlının öldürülmesine izin verilmeyen Amerika’nın Arkansas eyaletinde, kocanın karısını ayda bir defa dövmesi normal karşılanırken, birden fazla dövmesi yasakmış.

– Eşini üç defa dövmüşün, yasak olduğunu bilmiyor muydun?

– Üç aydır dövmüyordum ama hakim bey!

– Öyle miii pardon! Sanığı salın gitsin!

Ne kadar saçma bir yasak değil mi?

Ayrıca aynı eyalette pazar günleri çamaşır asmak, araba yıkamak ve çim biçmek de yasakmış!

Hadi bu normal!

 

*

 

İsviçre’de akşam saat 22.00’dan itibaren evlerde tuvaletin sifonunu çekmek yasakmış…

O saate kadar çektiniz çektiniz sifonu yoksa sabah yasak kalkana kadar kokuyu çekeceksiniz!

Sudan tasarruf amacıyla konmamıştır, muhtemelen gürültü kirliliğini önlemeye yönelik bir yasak bu…

Demek orada da sifon sesi gece belli saatlerden sonra ses yalıtımı olmayan apartmanlarda ciddi sorun!

O yasağın bizde de olduğunu düşünsenize…

B.ktan tartışmalar yüzünden birbirine girer, komşu komşunun külü yerine tuvalet kağıdına muhtaç olurdu!

 

*

 

Londra’da da, Meclis Binası’nda ölmek yasakmış!

Ecel bu nerede nasıl geleceği belli olmaz ki!

Meclis Binası’nda eceli geldi vatandaşın diyelim, ne olacak, “Hooop hemşerim burada ölemezsiniz! Lütfen dışarı çıkınız!” diye mi uyaracaklar mevtayı?

E hani İngiltere demokrasinin beşiğiydi?

Yaşamasından geçtik, insanın öleceği yerine bile karışıyorlar, bu nasıl demokrasi!

Bizde olsa aynı yasak, tefe koyarlardı!

 

*

 

İtalya’nın Milano kentindeki yasak da çok ilginç…

Kamusal alanda çalışanların somurtmaları yasakmış.

Ne güzel, gittiğiniz resmi yerlerde sürekli karşınızda gülümseyen bir görevli görmek…

Laf aramızda;

Sanki bizdeki bazı kamu kurumlarında bu yasağın tam tersi gönüllü uygulanıyor gibi…

Gülümsemelerini beklemek şöyle dursun, öyle görevliler var ki lafı ağızlarından adeta kerpetenle lafı alıyorsunuz, devlet memuruna hakarete girer diye bir şey sormaya bile çekiniyorsunuz!

Sanırsınız ki, kurumda babasının hayrına çalışıyorlar!

 

Paralı nezaket kursu!

 

Trabzon Maçka’da çay ocağı işleten Turan Odabaşı, bakmış ki kendisinden çay kahve isteyen müşterilerinin bazıları nezaket kurallarından bihaber, güzel bir formül bulmuş…

Fiyat tarifesini şöyle yazmış:

“Çay versene     2 TL

Çay gönder        1,50 Krş

Çay ver da         1 TL

Çay verir misin 0,75 Krş…”

Çaycı Turan, o tarifeyi astığı günden sonra müşterileri inanılmaz derecede kibarlaşmış. Çay isterken emir kipi yerine hep rica kipini kullanıyor, “çay verir misin” diyorlarmış…

Çay sevgisi insana neler yaptırıyor görüyorsunuz değil mi?

 

Doları düşürmek benim işim!

 

Dolar aldı başını gidiyor…

3,50 TL’ye yaklaştıkça, ekonomi üç buçuk atıyor, gözler doluyor!

Peki yükselişi nasıl durur?

Çok kolay…

Bununla ilgili çalışmalar yapan Hükümetimize sesleniyorum…

Daha önce defalarca denenmiş ve başarısı kanıtlanmış formülümü gelin uygulayın!

Bana, çok değil bin dolarcık hibe kredi verin, verdiğiniz günün ertesi tepetaklak düşmeye başlamazsa aldığım doları, Euro olarak geri ödeyeceğim, söz!

 

Bat-çık’ma!

 

Gerçek ortada…

Şehir trafiğine bat-çık kavşaklar da çare olmadı…

Diyorum ki;

Onların yerine yat-çıkma kavşakları mı yapsak!

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X