İlk defa ümitsizdim, açık konuşayım…

Kazanamayacağımızı düşünmüştüm ta ki stada gelene kadar…

Bizde de hafta içi Fransız Teknik adam Paul Le Guen’in görevine son verildi ve yerine Mustafa Er bu göreve talip oldu.

Moraller üst düzeyde, keyifler gıcırdı.

Göztepe’den de arka arkaya gelen sakat haberleri biraz olsun moralimizi yerine getirdi.

O yüzden acaba mı dedik. Ama nafile.

Bursaspor, sahada baskın gibi gözükse de en net gol pozisyonunu 56. dakikada Bogdan Stancu ile yakaladı. Onda da Rumen oyuncu tek vuruş yapacağı yerde kaleciyi geçmeyi tercih etti ve saçmaladı.

Onun dışında rakibin çok da zorlandığını söylersek haksızlık etmiş oluruz.

Mustafa Er radikal 3 hamle yaptı.

Ekong’un yerine Ertuğrul Ersoy, Kembo’nun yerine Furkan Soyalp ve Moussa Sow’un yerine de Yusuf Erdoğan ilk 11’de görev yaptı.

Bu 3 isimden sadece Ertuğrul Ersoy işini layıkıyla yaptı diyebiliriz.

Yusuf ilkyarıda biraz sahne aldı. Furkan Soyalp ise neredeyse hiç yoktu.

Mustafa Hoca iyi sabretti.

Özellikle ikinci yarıda Furkan soyunma odasında kalmalıydı.

Son haftalarda klasikleşen gollerle mağlup olmaya başladık.

İlk golün de ikinci golün de izahı yok.

Göztepe’ye hayat verdik.

Kime puan, kime gol, kime moral lazımsa herkese kapımız sonuna kadar açık…

2 haftadır Göztepe kazanamıyor, kazan kaynıyor, hocası futbolcusu tartışılıyor ama yine ilaç olduk…

Nabil Ghilas tam 18 hafta sonra golle tanıştı.

Gerçekten ilginç…

Bursaspor ateşle oynuyor.

Mustafa Er Bursa çocuğu. Saygımız sonsuz.

Ancak 3-4 ay U15 takımını çalıştıran ve bir yıldır da A Takım’da dördüncü adam pozisyonunda bulunun Mustafa’Er’e 6 maç kala bu gömleği giydirmek bence büyük hata.

Hele ki yanına yardımcı diye Manisaspor U21 Ligi Teknik Sorumlusunu birinci yardımcı alması gerçekten saçma ve kabul edilir gibi değil.

Anlayacağınız bu iş çocuk oyuncağı değil.