Batı, Rusya ve Çin’i, dolayısıyla Doğu’yu kuşatmaya çalışıyor.

Rusya için kullanılan araç NATO.

Varşova’daki Zirve’de alınan kararlara göre 28 üyeden oluşan NATO, Avrupa’nın doğusundaki üyelerini korumak amacıyla anakaranın kuzey doğusuna 4 tabur (3-4 bin) asker konuşlandıracak.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, basın toplantısında, “Taburların güçlü ve çok uluslu olacağını ve bir üyeye saldırının tüm ittifaka yapıldığını göstereceklerini” söyledi.

Söz konusu konuşlandırmanın, iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana NATO’nun Rusya’ya karşı attığı en güçlü caydırıcı adım olduğu belirtildi.

*

ABD Başkanı Barack Obama da, NATO Zirvesi’nde kabul edilen plan çerçevesinde Pentagon’un Polonya’ya bin asker konuşlandıracağını açıkladı.

Obama ayrıca, Ukrayna sorununda “Moskova’yı pes ettirinceye kadar” AB’nin yaptırımlara devam etmesini istedi.

Genel Sekreter Stoltenberg’se daha yumuşak, “Rusya bizim stratejik ortağımız değil ama aramızda Soğuk Savaş durumu da bulunmuyor” diyordu.

İyi de o zaman NATO’nun, caydırmaya yönelik olduğu söylenen askeri planları devreye sokmasının anlamı ne olabilir?

Bunun yanıtı, “geleceğe yönelik önlemler” olarak verilebilir. Hedef, Rusya’nın kuşatılmasıdır.

*

Batı’nın “Çin” sorunundaysa, ortalıkta NATO görünmüyor. Gerçi Afganistan’da ciddi bir NATO gücü var. Bu gücün, Afgan güçlerine destek verdiği ileri sürülüyor ama öyle midir, değil midir, tam kestirilemiyor.

Genel Sekreter Stoltenberg’in Varşova Zirvesi’nin ardından yaptığı açıklamada “NATO ve Afganistan” ilişkisine yönelik bölüm şöyle: “Afgan güçlerine 2020 yılına kadar maddi destek sağlamaya devam edeceğiz. Bunun yıllık maliyeti yaklaşık 5 milyar dolar. ABD dışındaki üye ülkeler de 2020’ye kadar her yıl 1 milyar dolar yardım sözü verdiler.”

Tamam diyelim ama şu soruyu da soralım: Afganistan ABD ve müttefiklerince 2000’lerin başında işgal edildi. Aradan yaklaşık 15 yıl geçti. 15 yıl içinde Afganistan’da ileriye doğru 15 adım atıldı mı acaba? Şu anda,12 bin NATO askeri ne işe yarıyor?

*

Tabii Güney Çin Denizi’nde neler olduğuna da bakmak gerek. Çin 5-11 Temmuz arasında Güney Çin Denizi odaklı büyük bir askeri tatbikat düzenlemişti. ABD’yse bölgeye, tam da tatbikata denk gelecek şekilde savaş gemileri gönderdi. Gösterdiği nedense, bölgedeki ülkelerin “uluslararası güvenliğinin” korunmasıydı.

Ne ki Çin, bunu kışkırtıcı bir eylem olarak değerlendirdi ve Washington’a bu tür girişimlere son vermesi çağrısında bulundu: “Bölge dışındaki ülkelerin, yani ABD’nin, barışı koruma bahanesiyle Güney Çin Denizi’ndeki kışkırtmasına karşılık olarak Pekin gereken önlemleri alacaktı. Çin ordusu ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma iradesine ve yetkinliğine sahipti.”

*

NATO Avrupa’da Rusya’ya karşı, ABD ise Pasifik’te Çin’e karşı atağa kalkmış görünüyor.

Batı’nın bu kuşatma planına Doğulu güçlerin sessiz kalacağı düşünülemez.

Sağduyu yitirilirse, dünyayı yüksek gerilimli günler bekliyor demektir…