Engin Özpınar
Engin Özpınar

Trump’ın İran söylevi, İsrail ve UNESCO

ABD Başkanı Donald Trump İran’a verdi veriştirdi: İran terörü destekliyordu.

İran IŞİD’e, El Kaide’ye, Hizbullah’a destek veriyordu.

İran’ın “korkunç” planları vardı.

Yemen’de ve Suriye’de şiddeti “ateşleyen” İran’dı.

Suriye’de Esad’ın işlediği insanlık suçlarının ortağı da oydu.

*

Bunca suçlamanın ardından Trump’ın İran’a karşı bir tavır sergilemesi gerekiyordu. Bu öyle bir tavır olmalıydı ki, ne şiş ne de kebap yanmalıydı.

Sonunda aklına devrim muhafızları geldi.

Onları yaptırım listesine aldı.

Aldı ama ne işe yarayacağı konusunda herhangi bir açıklamada bulunmadı.

*

İyi de, hani İran’la yapılan nükleer anlaşmasından çekilecekti…

Çekilecek miydi?

O konuda bir şey demedi, belki diyemedi.

O konuda bir şey diyen Dışişleri Bakanı Rex Tillerson oldu.

Tillerson, Başkan Trump’ın merakla beklenen açıklamasından önce gazetecilerin önüne çıkarak “Trump İran anlaşmasından çekilmeyecek” dedi.

Salondan uğultu ve homurtu yükseldi.

*

İsrail “çekilmeyi” bekliyordu. ABD anlaşma içinde kalıyorsa, Trump ne derse desin, söyledikleri boş laftan öteye geçmezdi.

Anlaşılan Trump, Avrupalı ortaklarının talebi doğrultusunda tavır almıştı. O daha önemliydi.

Senato Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Demokrat Senatör Chris Coons da yaptığı açıklamada, “Trump anlaşmaya yönelik derin hoşnutsuzluğunu dile getiriyor. Ancak anlaşmayı baltalama ya da terketme yönünde somut bir adım atmıyor” diyordu.

*

İsrail’i hoşnut etmek içinse UNESCO oyununu oynayabilirdi.

BM’nin eğitim, bilim ve kültür örgütü UNESCO geçtiğimiz temmuz ayında el Halil kentini Filistin’e ait bir kültür mirası olarak ilan etmişti.

Vay sen misin bu kararı alan!

Önce ABD’den açıklama geldi: Washington UNESCO’dan çekildiğini bildirdi.

Hemen arkasından İsrail harekete geçti ve o da UNESCO’yla ilişkisini kestiğini duyurdu.

ABD de, İsrail de tepkilerini dile getirirken ortak bir dil kullandılar:

İsrail’e karşı ayrımcılık uygulanmıştır.

Bu karar tarihe bir hakarettir.

Zaten tartışılan BM kurumunun güvenilirliği zedelenmiştir vs.

*

Eh, ABD böylesine ciddi bir adım attığına göre İsrail bununla yetinmeli, İran’la nükleer anlaşma konusunda ısrarcı olmamalıydı.

ABD’nin de kendi çıkarları vardı ve bu çıkarlar İsrail’in çıkarlarıyla çelişebilirdi.

Örneğin Trump, Suriye’de hem şiddetten hem de Esad’dan İran’ı sorumlu tutarken Rusya’dan hiç söz etmiyordu. Çünkü işine gelmiyordu. Yoksa Esad’ı asıl destekleyen Rusya değil miydi?

Rusya yanı sıra, İran’ı da destekliyordu.

*

Bir şey söylüyor muydu Trump Rusya için?

Demek ki, ABD Başkanı o kadar da cesaretli olamıyordu…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X