Engin Özpınar
Engin Özpınar

Türkiye-Almanya krizi ve acil diplomasi

Şarkıdaki “acil demokrasi” gibi Türkiye ve Almanya’ya “acil diplomasi” çağrısı yapıyor diplomatlar.

Ve şunu tartışıyorlar: Türkiye ve Almanya komşu ülkeler olsaydı aralarında savaş çıkar mıydı?

Her iki ülkede de “çıkardı” diye düşünenlerle “çıkmazdı” diyenlerin oranları ölçülmüş değil.

Ancak “acil diplomasi” çağrısı yapanların çoğunlukta olacağını öngörebiliriz.

Çünkü günümüz insanı aklını peynir ekmekle yemiyor.

Herkes her şeyi tartabiliyor artık.

Kimi doğru, kimi yanlış sonuçlara varsa da olanı biteni mutlaka süzgeçten geçiriyor.

Tıkanıklık olmuyor mu? Oluyor. Öfkeler kabarmıyor mu? Kabarıyor.

Ancak bunun nedenleri düşünceler, görüşler değil de, daha çok dile getiriliş tarzlarından kaynaklanıyor.

Ne Türkiye Almanya’yı yok sayabilir ne de Almanya Türkiye’nin üzerine bir çizgi çekebilir.

Her iki taraf da krizin sona ermesi için ne yapılması gerekiyorsa yapmalıdır.

Önce kim adım atsın?

Kimin kime zarar verme potansiyeli daha yüksektir?

İyi de bu bir yarış değil ki…

Onun için, Türkiye de, Almanya da aynı anda adım atıp gerilimi yumuşatabilirler.

Diplomatların “acil diplomasi” çağrısı yapması karşılık bulursa eğer- ki Ankara ve Berlin’in akil adamları bunu istiyor- geri dönülemez bir noktaya gelmeden sorunların çözümüne olanak sağlanabilir…

 

“Büyük lokma ye, büyük söz söyleme”
 

ABD Başkanı Donald Trump, hem seçim kampanyası sırasında, hem de iktidarının ilk aylarında Amerikan şirketlerine “Amerikalı çalıştırın” çağrısında bulunmadı mı?

Hatta yabancı işçi çalıştıran olursa şöyle yaparım, böyle yaparım diyerek iş dünyasını tehdit etmedi mi?

İyi de şimdi onun sahip olduğu şirketler 70 yabancı işçi çalıştırmak için vize talebinde bulunmuş.

Yabancılar, Başkan’a ait Florida’daki Mar-a-Largo tatil köyüyle, onun yanındaki golf kulübünde istihdam edilecekmiş.

Hani bizde bir deyim vardır, “Büyük lokma ye, büyük söz söyleme” derler.

Buna benzer deyimler İngilizcede de vardır mutlaka.

Vardır da, Başkan Trump atıp tutarken işveren Trump onu dinlemez.

 

Lavrov’a göre ABD Suriye’de davetsiz güç

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin Suriye’deki askeri üslerinin uluslararası hukuka göre yasadışı olduğunu söylemiş.

Yasal olabilmesi için ne gerekiyor? Rusya gibi ABD’nin de Suriye yönetiminden davet alması gerekiyor.

Ancak ne böyle bir talep var ne de davet eden… ABD, sanki kendi topraklarıymış gibi Suriye’ye giriyor, çıkıyor, uygun gördüğü yerlerde askeri üs kuruyor, operasyon düzenliyor, istediğini destekliyor, istemediğini bombalıyor. Kimse de bir şey yapamıyor.

İyi de, Lavrov, durduk yerde herkesin bildiği bu gerçeği niçin şimdi dile getirdi?

Sorunu BM Güvenlik Konseyi’ne mi taşıyacak? ABD’ye orada posta mı koyacak? Öyle bir şey de olmayacak.

O zaman, Rusya Dışişleri Bakanı’nın Moskova’da Sierra Leone Dışişleri Bakanı’yla birlikte düzenlediği basın toplantısında, “Amerika’nın Suriye’de kurduğu askeri üslerin yasadışı olduğunu” neden söyleme gereği duyduğunu açıklamasını bekleyeceğiz.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X