Engin Özpınar
Engin Özpınar

Yolsuzlukla mücadele inandırıcı değil

Suudi Arabistan’ın genç veliahtı Muhammed bin Selman’ın boyundan büyük bir işe kalkıştığı anlaşılıyor.

İran’ı hedef alarak bölgesel bir savaşa yol açmak Suudiler için hiç akıl kârı değil.

Belli ki, İsrail ve Trump yönetimi tarafından yazılmış bir senaryoyu uygulamaya çalışıyor çocuk.

*

Gizli kalacağını sandığı tüm ayrıntılar ortalığa saçılmaya başladı bile.

Hariri’nin uçağı normal bir şekilde havaalanına iniyor. O ana kadar Lübnan Başbakanı’nın hiçbir şeyden kuşkusu yok. Kral’a güveni var demek ki.

Ama birdenbire uçağın çevresini Suudi polisi sarıyor, Hariri indiğinde hemen onun ve korumalarının ellerindeki telefonlar gasp ediliyor.

Ünlü İngiliz gazeteci Robert Fisk, Independent’taki yazısında şöyle diyor:

“Hariri Riyad’a giderken Suudiler tarafından alıkonulacağını tahmin etmemişti. İstifaya da hiç niyeti yoktu. Ertesi gün IMF ve Dünya Bankası temsilcileriyle Beyrut’ta görüşmeleri olacaktı.”

Fisk’in şu değinisine de göz atmadan devam etmeyelim:

“Hariri’nin istifa mektubundaki içerik ve üslub, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve ABD’nin ‘akıl hastası’ Başkanı Donald Trump’la aynı çizgidedir.”

Yani İngiliz gazeteci istifa mektubunun Hariri tarafından yazılmış olamayacağını savunuyor.

*

Öte yandan Sendika.org’taki Cenk Ağcabay’ın yazısından öğreniyoruz ki, ülkesindeki yolsuzluklarla mücadeleyi öne çıkartan Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın 500 milyon dolarlık bir yatı var.

Babası Kral Selman’ın Londra’daki villasının değeri de 28 milyon dolar. Kral’ın ve ailesinin bu yazki tatil masrafıysa 100 milyon dolar.

Öyle görünüyor ki, Suudi Arabistan’da yolsuzlukla mücadele edilecekse buna, Kral’dan ve oğlunun har vurup harman savurmasından başlamak şart.

Yoksa ne kendi halklarını, ne de dünya kamuoyunu yolsuzlukla mücadele ettiklerine inandırabilirler.

 

Macera dolu ülke: Suudi Arabistan

 

Suudi Arabistan, birdenbire, ilginç bir ülke haline geldi.

Bir yandan savaş naraları, diğer yandan sahte bir yolsuzlukla mücadele politikası, öte yandan “ılımlı İslam” tartışması, ekonominin perişanlığı, tırmanan işsizlik… Üstelik devlet denecek bir yapı da yok. Görünürde üç beş aşiret var.

Hangi sorunu neresinden tutacaklar belli değil. Gerçekten öyle bir niyetleri var mı, o da belli değil.

Lübnan ve İran’la savaşmaktan söz ediyorlar. Lübnan’da sadece Hizbullah Suudilere yeter de artar. Hele İran tek başına Riyad’ı, suya götürüp susuz getirir.

İsrail karışır mı? Evet, karışır. Karışır ama kendi içi karışır. İsrailliler Netanyahu’yla Liberman’ın ne mal olduklarını bilmiyorlar mı?

Geriye ABD kalıyor. Trump büyük tehlike. Suudi Arabistan’ı asıl karıştıran da o.

Ne var ki, bu kadar ilginç bir ülke haline gelmek Suudi Arabistan için hiç iyi bir şey değil.

Riyad’ın yaptıkları sonu çok merak edilen bir öykü haline geldi.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X