100. yılda kendi jetini yapabilen Cumhuriyet

Bugün üstünde hepimizin özgürce dolaşabildiği, yaşadığı ve nefes aldığı bu topraklar kolay yurt yapılmadı.

100. yılda kendi jetini yapabilen Cumhuriyet

İhsan AYDIN

Binlerce, on binlerce, yüz binlerce şehidimizin kanlarıyla sulandı. Ağır bedeller ödendi. Şehitlerimiz gözlerini kırpmadan vatan için canlarını feda etti.
Kirli postallarıyla vatan topraklarını parçalamak isteyenlerin, ülkemizi işgal eden düşmanların hepsi geldikleri gibi yurdumuzdan gitmek zorunda kaldı.
100 yıl önce dünyaya bağımsızlığımızı ilan ettiğimiz Cumhuriyetimiz bugün bir asırlık dünya devleti oldu.

100 yılda Türkiye’nin gelişiminde büyük değişimler yaşandı.
Yokluk, yoksulluk ve savaş yıllarının ardından başlatılan kalkınma hamlesinin meyvelerini bugün toplar hale geldik.
Türkiye Cumhuriyeti 100. yıla ulaşırken, kuruluş yıllarında konulan muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefine de büyük ölçüde ulaşıldı. Eksiklerimiz elbette var ama bunları gidermek için çabalarımız da yok değil.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının çizdiği o rota doğrultusunda bugün Türkiye dünyanın ve Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinden biri oldu.
100. yılda Türkiye Cumhuriyeti kendi savaş jetini, üstelik 5. nesil bir teknolojiyi kullanan sayılı birkaç ülkeden biri konumuna yükseldi.
Türk savunma sanayince geliştirilen Milli Muharip Uçak Cumhuriyetimizin 100. yılında semalarımızda ilk uçuşunu yapacak. Bu hepimiz için müthiş bir gurur. Atatürk’ün Ankara’ya ayak bastığı tarih olan 27 Aralık’ta MMU’nun, diğer adıyla KAAN’ın ilk uçuşunun gerçekleşeceği duyuruldu.

Bir ulus, kendi savaş jetini yapabilir hale gelmişse, uluslararası arenada büyük bir caydırıcılığa da ulaşmış demektir.
Türkiye çok şükür bunu geç de olsa başardı. Kötü komşu Türkiye’yi uçak yapabilen ülke haline yükseltti. Ülkemize ABD’nin ve batılı ülkelerin uyguladığı ambargolar bu işin kamçısı oldu.

2028’de seri üretime geçecek bu uçağımız artık bizi düşmanlara karşı daha güçlü kılacak.
Türkiye, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren askerinin kullandığı tüfeği bile dışarıdan temin eder konumdaydı.
Bugün ise, savunma sanayindeki yerlilik oranını yüzde 80’lere kadar yükseltti.

Öyle inanıyoruz ki, kendi savaş uçaklarımız semalarımızda uçmaya, süzülmeye başladığında, bize kafa tutmaya kimse cesaret edemeyecektir.
Kendi, uçağını, helikopterini, tankını, topunu, silahını, gemisini, denizaltısını, uydusunu, İHA’sını, SİHA’sını, hava savunma sistemini yapabilmiş bir Cumhuriyet artık güçlü bir konumdadır.

100 yıllık Cumhuriyet, Türkiye’yi her manada geliştirdi.
Sadece savunma teknolojilerimizle değil, sosyal yaşamda, kentleşmede, eğitimde, sağlıkta, demokraside, hukuk sisteminde de büyük ilerlemeler, reformlar yapıldı.

Türkiye’nin her sahada topyekûn kalkınması için adımlar atıldı. Hemen her sahadaki özel sektör firmalarımızın gelişimi de hızlı oldu.
Kurulduğu yıllarda 13 milyonluk Cumhuriyetimiz bugün 85 milyonluk dev bir nüfusa ulaştı.
Modern hastaneleri, okulları, şehirleri ile artık Türkiye Cumhuriyeti batı normlarında bir ülke olma yolunda ilerliyor.
Demokrasisi her 10 yılda bir askeri darbeler, cuntalar, muhtıralar ve kalkışmalarla kesilmemiş olsaydı, Türkiye bugün daha da gelişmiş, dünyanın en büyük ekonomisine sahip ilk 5 ülkesinden biri olabilirdi.

Ne yazık ki, zaman zaman demokrasimizin kesintiye uğramasıyla ülkemizin gelişim ve büyümesine de darbe vuruldu.
Bugün Türkiye dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girme hedefiyle yolunda ilerliyor.
Bunu hem devletimiz hem özel sektörümüzle başaracağımıza inanıyoruz.
Yaşlı dünya ve Avrupa’nın aksine Türkiye genç ve donanımlı nüfusuyla o hedefe de kısa zamanda ulaşacaktır.

Biz buna inanıyoruz.
Kendi nüfusumuzdan daha fazla turist çekebilir hale geldiğimizde de bu iş bitmiş demektir.
100 yılda hedeflerinin çoğuna ulaşmış bir ülkeyiz.
Cumhuriyet’in ülkemize ve insanımıza sağladığı kazanımlarla bunun artık daha kolay olacağını düşünüyoruz.
Cumhuriyet ile birlikte yaşadığmız kent olan Bursa’daki değişimi de yok sayamayız.

Daha Cumhuriyetin ilk yıllarında ülke kalkınmasına lokomotiflik yapmış bir şehir olan Bursa, bugün de aynı yolda ülkemizi büyütmektedir.
Dünyanın sayılı otomotiv üreticisi kentlerinden Bursa, diğer sanayi kolları, tekstil ve turizmle de ülkemizin gelişimine, büyümesine katkı sunmaktadır.
Yerli ve milli otomobilimiz TOGG’un üretim üssü için Bursa’nın ve Gemlik’in seçilmiş olması da bunun bir göstergesidir.
Cumhuriyetimiz hep yaşasın, var olsun.

Bu vesileyle kuruluşunda emekleri bulunan tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi minnetle yad ediyoruz.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X