DERYA DEMİR
1997 yılında eğitimin zorunlu hale getirilmesi ile başlayan taşımalı eğitim günümüzde de uygulanmaya devam ediyor. Nüfus artışının yanında gelişmişliğin de arttığı Türkiye’de hala yaklaşık 14 bin köyde okul bulunmuyor. Köylerinde okul bulunmadığı için öğrenciler kendilerine en yakın yerleşim birimlerindeki okullara araçlarla taşınarak eğitim görüyor.
Türkiye’nin dördüncü büyük kenti olan Bursa’nın da bazı noktalarında taşımalı eğitim devam ediyor. Bursa’da ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi olan 17 bin 652 öğrenci, kendi semtlerinde okul olmadığı için başka bölgelerdeki okullara taşınıyor.
Bu sayının 10 bin 169’u ilk ve ortaokul öğrencilerini oluştururken, 7 bin 483’ü ise ortaöğretim öğrencilerini kapsıyor. Yine kent genelinde 830 yerleşim yerinde okul olmadığı için öğrenciler 335 farklı okullara taşınarak öğrenim görüyor.
Devletin asli görevinin öğrencilerin eğitim yaşamını dizayn etmek olduğunu vurgulayan Eğitim İş Şube Başkanı Özkan Rona, 10 binlerce öğrencinin eğitim için uzak noktalara taşınmak zorunda olduğunu ifade etti. Rona, öğrencilerin yolda harcadığı zamanın ders motivasyonunu düşürdüğünü de söyledi.
“KÖY OKULLARI GETİRİLMELİ”
Taşınan öğrencilerin diğer öğrencilere göre eğitim gününe geriden başladığını dile getiren Rona, şunları söyledi:
“Öğrencilerin yanında velilerde de tedirginlik söz konusu.
Çünkü veliler çocuklarını hergün bir araçla köy yolundan başka okula göndermek durumunda kalıyor.
Özellikle servis kazaları ve tedbirsizliği ile ilgili artan haberler ile bu tedirginlik üst safhalara kadar çıkıyor. Taşımalı eğitim yerine köy okullarını hayata geçirmek şart.
Köy okullarının açılması ile hem öğrenciler kendilerine yakın okullara gidebilecek hem de taşımalı eğitimin devlete yüklediği maliyet düşecek. Bu nedenle bu sistem acilen ortadan kaldırılarak yerine köy okulları getirilmeli.”