Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin, Hande Ç’nin 4 Ocak 2001’de Kadıköy İçerenköy Mahallesi Karslı Ahmet Caddesi Çiçek Sokak’taki evinde öldürülmesine ilişkin yürüttüğü çalışma kapsamında, eldeki deliller yurt dışından getirilen özel bir kitle Adli Tıp Kurumunda yeniden incelendi.
Delillerden bıçağın keskin kısmında babaya ait DNA örneğine rastlanması üzerine derinleştirilen soruşturmada, baba Nezih Ç, üvey annesi Şehnaz Ç. ile komşuları Hacı Osman K., gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi.
Burada soruşturmayı yürüten savcılığa çıkarılan 3 şüpheliden Hacı Osman K. ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, baba Nezih Ç. ile üvey anne Şehnaz Ç. ise tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Üvey anne ile baba savunmalarında birbirini suçladı
Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliğinde savunma yapan baba Nezih Ç., olay günü akşam eve geldiğinde kızının odasında cansız bedenini bulduğunu belirterek, şunları anlattı:
“Olayda kullanıldığını düşündüğüm bıçağı alarak pencerenin önünde ışığa tuttum ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Cesedin bulunmasından ve polisin gelmesinden 15 dakika önce sivil polisler geldiğinde meyve bıçağının sapsız metal kısmını elimle avuçlayarak polis memuruna verdim. Dolayısıyla parmak izimin çıkması gayet normaldir. Kızımın öldürülmesi olayında olayın faili büyük ihtimalle eşim Şehnaz Ç. çıkacaktır. Benim herhangi bir hasmım yoktur. Kızımın annesi Handan’ın da yoktu. Ancak şimdiki eşim Şehnaz Ç. gidip sataşıp hasım sahibi oluyordu. Yanımda 3 adamı bıçaklamışlığı vardır. Kızımın eşim Şehnaz Ç. ile araları iyi değildi. Hatta bir keresinde darbettiğini gözlerimle gördüm. Benim bu olayla uzaktan yakından ilgim yoktur. Bu olaydan kızımdan sonra en çok zarar gören benim. Hayatım mahvoldu. 20 yıldan beri şüpheli durumda yaşıyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum.”
Üvey anne Şehnaz Ç. de savunmasında “Üvey kızım Hande Ç’yi eşim Nezih Ç’nin öldürdüğünden artık eminim. Buna dair savcılığa dilekçe de sunmuştum. Nezih Ç’nin aleyhimdeki beyan ve suçlamalarının hepsi birer uydurmadır. Ben hiçbir zaman kendisine Hande Ç’yi kastederek ‘bak kurtulduk’ şeklinde bir şey söylemedim. Kendisi ile şu an boşanma aşamasındayız. Olayın olduğu gün ben kız kardeşimin evindeydim. Sabah saatlerinde evden çıktım. Bu sırada Hande yatağında uyuyordu. Hande ile aramızda ara sıra temizlikle ilgili tartışmalar olsa da aramız gayet iyiydi. Benim üvey kızımın öldürülmesi olayında en ufak bir ilgim yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum.” şeklinde beyanda bulundu.
Hakimlik kararında, şüphelilerin olayın olduğu tarihten bu yana farklı zamanlarda verdikleri ifadeler arasında çelişkilerin olduğunu, savunmalarında birbirlerini suçlayıcı beyanlarının bulunduğunu, kullanımlarında bulunan hatlara ait HTS kayıtlarının da savunmalarını doğrulamadığını belirtti.
Olayda kullanılan bıçağın kesici kısmından alınan sürüntü örneğinde elde edilen karışık DNA profilinin baba Nezih Ç’ye ait olduğunu belirtir Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi raporu olduğunu kaydeden hakimlik, bu nedenle üvey anne ile babanın “alt soydan akrabayı canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan tutuklanmasına karar verdi.
Olayın geçmişi
4 Ocak 2001’de Nezih Ç, İçerenköy Mahallesi’ndeki evlerinde 12 yaşındaki kızını öldürülmüş halde bulduğunu söyleyerek polise başvurmuştu.
Olay yerinde inceleme yapan polis, Hande Ç’nin başına çekiçle vurulduktan sonra bıçaklandığını ve boğazının kesildiğini belirlemişti.
Polis ekipleri söz konusu dönemde baba Nezih Ç. ile eşi Şehriban Ç’yi gözaltına almış, çift emniyetteki ifadelerinin ardından 6 Ocak 2001’de serbest bırakılmıştı.
AA