20 yaş dişleri, ağızda en geç çıkan ve çene kemiklerinde çıkacak yer bulamadıklarından dolayı gömülü kalabilen dişlerdir.

Tam gömülü veya yarı gömülü kalan dişlerin çoğu zaman hali hazırda iltihabi rahatsızlıklar yarattığından, çekilmeleri gerekebilmektedir.

Peki; sürmüş ve herhangi bir rahatsızlık vermeyen 20 yaş dişleri konusunda ne yapmak gerekir? Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Bölümü Prof. Dr. Özgür Erdoğan, açıkladı.

Gömülü dişlerinin etrafında iltihabi durumlar veya ilerleyen dönemlerde, kist veya tümör tipinde patolojilerin gelişmesinden dolayı çekimleri, gerekebilmektedir.

Birçok kişide ise 20 yaşlar dişleri hem üst çenede, hem de alt çenede tamamen sürebilmekte ve ağızda sorunsuz şekilde durabilmektedir.

Son yıllardaki bilimsel kanıtlar, sorunsuz olarak ağızda duran 20 yaş dişlerinin de çekilmesinin daha faydalı olduğunu göstermektedir.
 

Doktor kontrolünü aksatmayın

20 yaş dişleri, en arkada bulunan dişler olduklarından doğru biçimde fırçalanmaları zor olmakta ve bu durum dişlerin çevresinde kronik dişeti iltihaplarına sebep olmaktadır. Kronik iltihap sadece ağız içi değil, vücudun diğer organlarına da olumsuz etkiler yaratmaktadır. 20 yaş dişleri etrafındaki kronik iltihaplar, bu dişler kaynaklı en büyük problemlerden birisidir. Bu dişlerin yaratacağı diğer bir problem de, 20 yaşlar dişlerine komşu olan 2. büyük azı dişinde artmış çürük riskidir. 2014 yılında ABD’de yapılmış büyük bir çalışmada, ağzında 20 yaş dişleri bulunan kişilerde, olmayanlara nazaran 2. büyük azı dişlerinde çürük gelişme oranının, anlamlı şekilde arttığı tespit edilmiştir. 2. büyük azı dişleri, ağzımızdaki en önemli dişlerden olup, arkalarında bulunan 20 yaş dişleri bu dişlerin temizliklerini zor hale getirmektedir.
 

Problem yanağa sıçrayabilir

Bu sebepler dışında bazı 20 yaş dişleri de sorunsuz şekilde ağızda olmalarına rağmen karşıtlarına gelen diş olmaması sebebi ile yanağa doğru uzama yapmakta ve yanakta istenmeyen irritasyonlar yaratmaktadır. Eski yıllarda, implant uygulamalarının yaygın olmaması sebebi ile bu dişlerin köprü ayağı olarak kullanılma ihtimaline karşın ağızda tutulmak isteniyordu. Ancak günümüzde, implant tedavilerinin artmış başarısı ile buna da ihtiyaç kalmamıştır.