Melis Evcimen
Melis Evcimen

Huzurun yeri Norveç’in kalbi ‘Oslo’

Köşe Yazısını Dinle

Norveç‘in başkenti Oslo‘dayız..

Dağlar ve deniz arasında yer alan konumuyla adını dünyanın dört bir yanına duyurmuş, büyüleyici bir şehir. Oslo‘dan aşırı ortaçağ veya Viking havası beklemeyin zira modern yapıları da oldukça fazla..

Sanat ise şehrin simgelerinden biri haline gelmiş. Oslo’da kültür ve sanat Edvard Munch’ın Çığlık tablosu, Frogner Park’taki Gustav Vigeland’ın heykelleri ve büyüleyici Opera Binası gibi simgesel eserleri çağrıştırıyor.

İlk durağımız dünyaca ünlü Opera Binası

38.500 metrekarelik dev yapı 2000’de başlayıp 2008’de tamamlanmış ödüllü bir yapı.

Mimari görüntüsü ve çevre düzenlemesiyle de Oslo’nun önemli bir sembolü haline gelmiş zamanla.

Biraz sanat biraz park dedik Frogner Park’ına geldik. Bu park Oslo’nun yüz ölçümü olarak en büyük parkı.

İçerisinde Norveçli heykeltıraş Gustav Vigaland’ın heykellerinin sergilendiği park bu yüzden Vigaland Parkı olarak da biliniyormuş.

Buranın Oslo’nun yerli yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen parkının en ilgi çekici bölümü olduğu için bu isimle anılmaya da başlamış.

24 saat ziyarete açık olan Vigaland Parkı dev bir heykel müzesidir. Ayrıca parka ücretsiz olarak giriş yapabilirsiniz… Gerçekten devasa büyük heykellerin içinde kaybolmak güzel bir deneyimdi..

Öğreniyoruz ki bu  fotoğrafta gördüğünüz sütun merdivenlerle çıkılan bir yükseltinin tepesinde durur ve merdivenler üçlü gruplar halinde 12 sıra yerleştirilmiş. 17 metre boyundaki bu granit sütun birbiri üzerine yığılmış 121 insan bedenini resmetmekteymiş.

Yolumuz bir anda Damstredet’e çıkıyor. Oslo‘da renkli evleri olan güzel tarihi bir cadde.

Merkezden oraya yürüyerek gidebilirsiniz. 10 dakikalık yolculuk, cadde oldukça kısa ama sevimli bir yer.

Oslo’da şehrin modern yüzünden uzaklaştıkça bahçeli müstakil evleri, kuş cıvıltıları içinde huzurlu bir yer gibi göründü bize…

Geniş caddeleri, bisiklet yolları bahçeli renkli güzel evleriyle kendine has bir düzenleri var Oslo halkının.



Görkemli görüntüsüyle karşınızda Royal Sarayı…

Devlete ait olan saray, devlet başkanının emrinde olan Kral ve Kraliçenin ikamet ettiği Oslo’nun merkezinde yer alıyor.

Uluslararası zümre toplantılarının yapıldığı saray yaz ayları boyunca halka ziyaretlere açılıyormuş.

Bu güzel şehirde Norveç balığının tadına bakmadan geçmek olmazdı…

Bu  gördüğünüz somon tabağı ve aşağıdaki fotoğraftaki balık tabağı ikisi toplam 550 Kron (1450 lira civarında). Değer mi kesinlikle değer bu tatlara bakmanızı öneririm. Özellikle somondan mutlaka yemenizi tavsiye ederim.

Yukarıda gördüğünüz tabaktaki balık ‘wolffish’ kurt balığıymış ismini dişlerinden almış görüntüsü biraz ürkütücü olsa da tadı gayet güzeldi.

Oslo ile ilgili son olarak şunu söyleyebilirim, büyük şehir karmaşasının burada olmayışı. Dingin ve huzurlu hali bizi sarıp sarmaladı…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X