Suriye’de DEAŞ’ın elinde kalan son yerleşim yerlerinin de birkaç gün içerisinde alınmasının beklendiği ifade edilen haberde, ABD’nin önceliğinin Suriye’den geri çekilme hazırlıkları haline geldiği ifade ediliyor.

ABD Suriye’nin kuzeydoğu bölgelerinde yaklaşık 2000 asker bulunduruyor. Omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile birlikte hareket eden ABD’ye Türkiye’den ‘DEAŞ’ı yenilgiye uğratmak için başka terör örgütlerini kullanmayın’ çağrısı sıklıkla tekrarlanıyor.

Türkiye YPG’yi PKK’nın uzantısı olan bir ‘terör örgütü’ olarak kabul ediyor. Hükümet, güney sınırlarında güvenliğin sağlanması amacıyla Fırat Nehri’nin doğusunda YPG’ye yönelik yeni bir askeri harekâtın planlandığını, bu harekât için hazırlıkların tamamlandığını belirtiyor.

ABD askerlerinin çekilmesinin ardından bölgede dengelerin nasıl şekilleneceğinin netleştirilebilmesi için Ankara ile Washington arasında yoğun bir diplomasi trafiği başlatılmıştı.

Gazeteye konuşan bir yetkili üç olası senaryodan bahsediyor:

“Bir noktada bazı kararların alınması zorunluluk haline gelecek: Ya [Türkiye ile] görüşmelerde bir uzlaşmaya varacağız, ya da Beyaz Saray orduya geri çekilme sürecini yavaşlatma talimatı verecek. Ya da siyasi bir uzlaşı olmaksızın çekilme sürecini işletmeye devam edeceğiz.”

Wall Street Journal’a konuşan ABD’li yetkililer, şu ana kadar görüşmelerde kayda değer bir ilerleme sağlanamadığını ifade ediyor:

“Suriyeli Kürt yetkililer, Trump yönetiminden Türkiye’nin olası operasyonunu engelleyecek bir plan geliştirmelerini talep ediyor. Kürt yetkililer son iki haftayı Washington’da temaslarda bulunarak geçirdi. Geçtiğimiz hafta bir Kürt yetkili Trump Hotel’de ABD Başkanı ile karşılaştı ve Trump’tan sözlü güvence aldığını aktardı.”

Ancak Wall Street Journal’ın haberinde YPG konusunda henüz siyasi bir karar alınmamasına rağmen ABD ordusunun askerleri geri çekme sürecini işlettiği ifade ediliyor.