Engin Özpınar
Engin Özpınar

ABD Selman’ın biletini kesti, Kral’ın kararını bekliyor

ABD Başkanı Donald Trump, “Cemal Kaşıkçı kesinlikle öldürülmüşe benziyor, bunun sonuçları ağır olacaktır” derken, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo “Suudilere soruşturmanın tamamlanması için bir kaç gün daha süre verilmesi gerektiğini” söylüyordu.

Anlaşılan, ABD iddiaları kabul etmesiyle birlikte Suudi Arabistan’ı  Kaşıkçı olayından kurtaracak bir planın peşinde.

Ama bunun için süre gerek. Pompeo, hiç olmazsa bu konuda yardımının dokunmasını istiyor Riyad’a. Yoksa Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Konsolosluğu’nda öldürüldüğünü o da biliyor.

*

Ancak bu aşamadan sonra Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ı iyi bir insan olarak tanıtabilmek olanaksız.

O bir katil, o bir cani!.. Hayır değil diyecek, onun iyi bir insan olduğunu savunabilecek kimse yok.

Oysa ABD epey yatırım yapmıştı Veliaht Prens’e.  Ona geleceğin kralı gözüyle bakıyordu.

Bundan sonra olacakları tahmin etmek zor değil.

Sözde bir soruşturma yaparak bir katil, bir cani icat edecekler ve dünyaya “İşte, Kaşıkçı’yı öldüren budur, planlayan da şudur” diyecekler.

İyi de, bu yalana insanlar hemen inanacak mı? Bu mümkün mü artık?

*

İşte, onun için Trump yönetimi, Kral Abdülaziz’den sonra gelecek yeni kralın şimdiki Veliaht Prens olamayacağına karar verdi, bu nedenle de yeni bir kral adayı aramaya başladı.

Pompeo’un “süre verilmesi” isteği, o nedenle, sadece Riyad’ı değil Washington’ı da ilgilendiriyor. Yani, Trump yönetiminin de süreye gereksinmesi var.

Cumhuriyetçi çevrelerce başlatılan Cemal Kaşıkçı’nın kariyerine yönelik saldırılar da kuşkusuz bu kapsamda değerlendirilecektir:

“Kaşıkçı’nın kendisi de zaten iyi biri değildi.”

“Geçmişte radikal İslamcı hareketlere sempati duyuyordu.”

“Muhabir olarak Afganistan’a gidip Usama bin Ladin’le röportaj bile yapmıştı.”

Bu saldırılar, Riyad yönetimi üzerine çöken ağırlığı birazcık da olsa azaltabilir mi? Devam ederse niye olmasın…

Ne var ki, Washington Post, Kaşıkçı’nın bir İslamcı terörist olarak karalanmasına izin vermedi.

Gazete, onun, “ifade özgürlüğü ve özgür tartışma ortamı gibi değerlere bağlı olduğunu ve bu değerler uğruna ülkesini terk ettiğini, hatta yaşamını bile yitirdiğini” belirtti.

*

Neyse ki, karalama kampanyası tutacak gibi görünmedi. Ve Trump, cinayet karşısında seyirci kalmayacağını vurguladı.

Şöyle bir durum var: Riyad yönetiminde bir değişiklik olursa belki o zaman ABD yeniden Suudilerin arkasında durabilir. Ama bunun için Kral’ın, Veliaht Prens Selman’dan vazgeçmesi gerek.

Olasıdır ki, Trump bunu bekliyor.

*

Selman görevden alınırsa ABD, değişimden söz ederek suçlamaları göğüsleyebilir.

Yalnız bu değişimin 4 Kasım’dan önce gerçekleşmesi gerekir ki, İran’a yaptırımlar başlatılabilsin…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X