Türkiye, Rusya ve İran’ın önceki gün Kazakistan’ın başkenti Astana’da imzaladığı  Suriye’de güvenli bölgeler anlaşmasının detayları ortaya çıkıyor.

Maskova Suriye’de oluşturulacak çatışmasızlık bölgelerinin Amerikan savaş uçaklarına kapalı olacağını duyurdu. 

 

Açıklama Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan Suriye barış görüşmelerinde Rusya’yı temsil eden Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev’den geldi. 

Lavrentyev, Suriye’de kurulacak  çatışmasızlık bjlgelerinin ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun savaş uçaklarına kapalı olacağını vurguladı. Lavrentyev, ‘Çatışmasızlık bölgelerinde havacılık faaliyetleri, özellikle de koalisyon güçlerinin, öngörülmüyor. Önceden bildirerek ya da bildirmeyerek.Koalisyon uçaklarının faaliyet gösterebileceği tek yer DEAŞ hedefleri ‘ ifadelerini kullandı. 

24 SAAT DEVRİYE 

Rus basını ise bu bölgelerde üç garantör ülke Türkiye, Rusya ve İran askerlerinin, çatışmaların önüne geçmek için, 24 saat devriye gezeceğini yazdı. 

Ancak Ankara’daki diplomatik kaynaklar, çatışmasızlık bölgelerinin nasıl kontrol edileceği konusunda henüz askeri makamlarla bir direktif verilmediğini söyledi. Varılan anlaşmaya gereği 2 hafta  içinde garantör ülke temsilcilerinin yer alacağı ‘Ortak Çalışma Grubu’ kurulacak.

Bu grup, çatışmasızlık bölgelerinin  sınırlarını, nerelerde kontrol ve gözlem noktaları  kurulacağını ve bunları komutasının kimde olacağını belirleyecek. Ortak Çalışma Grubu’nun varacağı anlaşma çerçevesinde  yetkili ülkeler  mutabakat zaptı imzalayacak. Buna bağlı olarak hangi ülkelerin, hangi  çatışmasızlık bölgesinde ne kadar güç bulunduracağı, hangi silah sistemlerinin götürüleceği netlik kazanacak. Herhangi bir çatışma durumunda garantör ülke askerlerinin hangi angajman kurallarına bağlı olacağı Ortak İzleme Karagahı kurulup kurulmayacağı  gibi teknik ayrıntılar  da netleştirilecek. 

Ankara’daki diplomatik kaynaklar,  bu teknik ayrıntılarla ilgili henüz hiçbir  gelişme olmadığını dikkat çekti. Teknik ayrıntıların netleştirilmesinin uzun bir süreç olacağı vurgulandı.