ABD yönetiminin 17 Mart’ta Kongreye gönderdiği ve Türkiye’ye F-16 satılmasıyla ilgili kamuoyuna yansıyan mektubu, 4 Şubat’ta Kongre üyelerince Bakanlığa gönderilen mektuba cevaben kaleme alındı.
Türkiye’nin, NATO’nun ikinci en büyük ordusuna sahip ülke olarak farklı coğrafyalarda NATO müttefikleriyle birlikte hareket ettiği belirtilen mektupta, “Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve işbirlikçi savunma ilişkilerine olan desteği, bölgedeki zararlı unsurlar karşısında önemli bir caydırıcıdır.” ifadesine yer verildi.
Dışişleri Bakanlığı Yasama-Kongre İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Naz Durakoğlu imzasıyla Kongreye gönderilen mektupta, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 almasının ikili ilişkileri zedelediği ve bu sebeple Ankara’ya yaptırımlar uygulandığı hatırlatılarak, yaptırımlarla Türkiye’nin “kayda değer bir bedel ödediği” savunuldu.
Türkiye’ye F-16 satılmasıyla ilgili doğrudan ifadelerden kaçınılan mektupta, “Bununla beraber yönetim, NATO ittifakının uzun vadeli bütünlüğü ve kapasitesine, aynı zamanda ABD ile Türkiye arasında savunma alanındaki ticari ilişkilerle desteklenen ABD ulusal güvenlik, ekonomik ve ticari bağlarına yönelik ikna edici çıkarlar olduğuna inanıyor.” ifadeleriyle söz konusu satışa ABD yönetiminin olumlu baktığı kaydedildi.
Mektupta, ABD Dışişlerinin söz konusu satışa onay vermesi durumunda bunu ilgili yasal süreç kapsamında Kongreye bildireceği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile 10 Mart’ta yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye’nin ABD’den 40 yeni uçak alımı ve mevcut F-16’ların modernizasyonunu içeren talebinin en kısa sürede neticeye ulaştırılmasını beklediğini ifade ederek, savunma sanayii alanında Türkiye’ye yönelik tüm haksız yaptırımların kaldırılmasının zamanının da çoktan geldiğini dile getirmişti.
Yabancı ülkelere silah satışı nasıl işliyor?
ABD’nin yabancı ülkelere silah satışlarına onay veren Dışişleri Bakanlığı, resmi satış onayından önce Kongrenin satışa ilişkin talebi ya da sorusu olursa bunlara mektup ile yanıt vererek yönetimin yaklaşımını ortaya koyuyor.
Bakanlık, ilgili silah satışına onay verdiğinde bunu resmi bir bildirimle Kongreye iletiyor. Dışişleri Bakanlığının silah satış onayları ABD yönetimi açısından satışın bir mahzuru olmadığı anlamına geliyor.
ABD Kongresinin 30 iş günü içinde Bakanlığın kararına itiraz etmemesi durumunda, yönetim satışın yapılmasına onay verilen ülke ile satış paketinin içeriği için görüşmelere başlıyor.
Bu görüşmelerin sonunda ABD, o ülkeye bir teklif mektubu sunuyor; teklife olumlu yanıt aldığı takdirde de tedarik işlemi gerçekleşiyor.
AA