Ankara’ya bir destek de Finlandiya’dan geldi. Dışişleri Bakanı ‘Türkiye ile müzakerelerin kesilmesine karşıyız’ dedi. Estonya Dışişleri Bakanı Mikser de, ”Kapıyı kapatmak veya kararları duygulara dayalı vermek yanlış  olur’ dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde (AB) olmaması gerektiğine yönelik skandal açıklamalarının ardından, Birlik ülkelerinden Türkiye’ye art arda destek açıklamaları geliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye’nin ‘son aylarda AB’den uzaklaştığını ama ilişkilere son verilmesinden kaçınılması gerektiğini’ söyledi. Yunan gazetesi Kathimerini’ye konuşan Macron, “Türkiye gerçekten de son aylarda Avrupa Birliği’nden uzaklaştı ve eşikleri gözardı edilemeyecek şekilde aştı. Fakat bir ayrılıktan kaçınmak istiyorum çünkü Türkiye özellikle de göç sorunu ve terör tehdidi gibi çok sayıda krizde hayati bir ortak” dedi. 

Macron son olarak, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ‘on günde bir’ görüşmenin ‘cool (havalı)’ olmadığı açıklamasıyla gündeme gelmişti. 

BİR DESTEK DE FİNLANDİYA’DAN

Fransa’dan sonra Finlandiya Dışişleri Bakanı Timo Soini’den de Türkiye’ye destek içerikli bir açıklama geldi. Türkiye ile müzakerelern kesilmesine karşı olduklarını söyleyen Soini, ‘Diyalog her zaman en iyi yoldur’ dedi. 

Soini açıklamasında ‘Diyalog her zaman kullanışlı bir yoldur. Biliyoruz ki insan haklarıyla ilgili Türkiye’de bazı problemler var. Ancak ben müzakerelerin kesilmesinden yana değilim’ ifadelerini kullandı.

ESTONYA:YANLIŞ OLUR

AB dönem başkanlığını yürüten Estonya Dışişleri Bakanı Sven Mikser de, Türkiye ile AB  arasındaki ilişkilerin geleceğiyle ilgili kararların seçim  kampanyası modunda verilmemesi gerektiğini söyledi. Mikser,  eski Avrupa  Parlamentosu Başkanı ve Almanya’da Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) başbakan adayı  Martin Schulz’un başbakan olduğunda Türkiye ile üyelik müzakerelerini  sonlandıracağına ilişkin ifadelerini değerlendirdi. 

Ankara’daki bazı yeni gelişmelerin neredeyse tüm Avrupa başkentlerinde kuşkuya  neden olduğunu ifade eden Mikser, ‘Buna rağmen Türkiye göç krizi bağlamında olduğu gibi  AB’nin  vazgeçilmez bir partneri olduğunu düşünmemiz lazım. Türkiye bu bölgenin  güvenliğinde çok önemli bir aktör. Dolayısıyla Türkiye ile AB arasındaki  ilişkilerin geleceğiyle ilgili tüm kararların çok dikkatli düşünülmesi ve seçim  kampanyası modunda verilmemesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Türkiye’nin yakın gelecekte AB üyesi olacağını beklemediğini ifade  eden Mikser, ‘Ancak kapıyı kapatmak veya kararları duygulara dayalı vermek yanlış  olur’ diye konuştu.