Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile 2. Ordu Komutanlığı’nı ziyaret etti.
İnönü Kışlası’na gelişinde 2. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Gürak tarafından karşılanan Akar, tören kıtasını selamladı, ardından ziyaretin anısına beraberindeki komutanlarla ağaç dikti.
Hudut hattı ve sınır ötesindeki birliklerin komutanlarıyla video konferans yöntemiyle görüşen Akar ve beraberindeki TSK komuta kademesi, sahadaki son duruma ilişkin bilgi aldı. Bakan Akar ve komutanlar daha sonra karargahta görevli personelle bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada “İçimizden hainler temizlendikçe Türk Silahlı Kuvvetlerinin güçlendiğini herkes gördü.” diyen Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin cumhuriyet tarihinin en yoğun günlerinden geçtiğini ifade etti.
Mehmetçiğin yoğun faaliyetlerine değinen Akar, “Bir pilot beş pilotun işini yapıyor. Gemilerimiz 2020’de 200 bin saat görev yaptı. Bütün zamanların en yüksek değeri bu. Eskiden iki komando tugayımız vardı, şimdi 17 komando tugayımız var, bunun 17’si de angaje durumda, görevinin başında.” diye konuştu.
TSK personelinin ülkesinin egemenlik ve bağımsızlığı için karada, denizde ve havada büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla yapılması gereken görevleri yerine getirdiğini vurgulayan Akar, sadece terör örgütleriyle değil her türlü tehdit ve tehlikeye karşı da mücadelenin devam ettiğini belirtti.
24 Temmuz 2015’ten itibaren terörle mücadelede yeni bir sürecin başlatıldığını anımsatan Akar, “Gerçekleştirilen başarılı operasyonların sonunda 24 Temmuz’dan bugüne kadar 18 bin 220, 1 Ocak’tan itibaren ise 1366 terörist etkisiz hale getirildi. Bu mücadele en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecek, bundan kimsenin şüphesi olmasın.” diye konuştu.
Türkiye’nin faaliyetlerini başta Irak olmak üzere tüm komşularının toprak bütünlüğüne, egemenliği ve sınırlarına saygılı olarak sürdürdüğünü vurgulayan Akar, “Kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında asla gözümüz yok. Fakat diğer taraftan muhataplarımızın da aynı şekilde düşünüp aynı şekilde davranmasını bekliyoruz.” ifadesini kullandı.
“Hiçbir şekilde kabul edilemez”
Terör örgütü PKK ile YPG arasında bir fark olmadığını dile getiren Akar, “Kimse aklımızla alay etmesin. Dinlemeler, raporlar, fotoğraflar ve her şey açık bir şekilde ortada iken hala bazı müttefiklerimizin YPG ile iş birliği yapmaları, onlara silah, araç, gereç destek sağlamaları hiçbir şekilde kabul edilemez. Bunlar Cumhurbaşkanı, Bakan ve Genelkurmay Başkanı düzeyinde yapılan her türlü temas ve konuşmada dile getiriliyor ve bunun mücadelesi veriliyor.” dedi.
Türkiye’nin, düzenlediği harekatlarla güneydoğu sınırında bir terör koridoru kurulmasına engel olduğunu anlatan Akar, “Eğer Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı olmasaydı çok daha farklı, çok daha zor birtakım oluşumlarla karşı karşıya kalır, çok daha sıkıntılı durumlara girerdik.” değerlendirmesinde bulundu.
Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyindeki mücadelenin devam ettiğini aktaran Akar, bununla birlikte Türkiye’nin Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki hak ve menfaatlerini korumak için çalıştıklarını da dile getirdi.
TSK’nın binlerce yıllık tarihinden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleri, Anayasa çerçevesinde Cumhurbaşkanı’nın direktifleri ve yasalar doğrultusunda milletinin emrinde ve görevinin başında olduğunu belirten Akar, şehitlere rahmet, gazilere şifa dileklerini iletti.
“Amacımız, Afgan kardeşlerimizin güvenlik, huzur ve refahı”
Türkiye’nin, her zaman kederde ve kıvançta bir ve beraber olduğu Afganistanlı kardeşlerinin barış, güven ve istikrar içerisinde yaşaması için büyük gayret sarf ettiğini belirten Akar, 2002’de ilk göreve başlandığı andan itibaren Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti’ne, 2015’ten itibaren de NATO’nun Kararlı Destek Misyonu’na katkı sağlamayı sürdürdüklerini bildirdi.
TSK’nın halihazırda Kabil Eğitim Yardım Danışmanlık Komutanlığı görevini de yürüttüğünü ifade eden Akar, şunları söyledi:
“Bugüne kadar elde edilen kazanımların korunması ve bu kapsamda 6 yıldır sürdürdüğümüz Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın işletilmesi sorumluluğunun gerekli şartlar sağlanırsa tarafımızdan devam ettirilmesi söz konusu. Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı Afganistan için hayati öneme sahip, tüm ülkenin dışa açılan kapısı olma özelliği taşıyor. Bu konuda görüşmeler devam ediyor. Bu hususu diğer ülkelerle beraber nasıl yapabiliriz konusunu çalışıyoruz. Şu an için alınmış bir karar yok. Ülkemiz ve Afganistan’ın menfaatleri için uygun sonuç elde etmek istiyoruz. Amacımız, Afgan kardeşlerimizin güvenlik, huzur ve refahı için katkılarımızı devam ettirmektir.”
AA