İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Ankara Spor Salonu’nda partisinin ‘Milletle Sözleşme’ adını taşıyan seçim beyannamesini açıkladı.

Akşener’in açıklamasından satırbaşları şöyle:

Milletimize hizmet uğruna bizimle yürüyen kıymetli yol arkadaşlarım. Bugün burada Türkiye’ye rahat bir nefes aldıracak her bir insanımıza umut veren ülkemizdeki boğucu iklimi değiştirip iyi ki bu bizim ülkemiz dedirtecek yol haritamızı paylaşacağız. Yol haritamızın adını ‘Milletimizle Sözleşme’ koyduk. Türkiye’yi yönetme anlayışımızı özetleyen bir isim olsun istedik. Toplumda birlik ekonomide güven yönetimde liyakat olmazsa olmazımız dedik. Emeklilerimizin dertlerine öncelik verdik. Şartlar ağır insanlarımız umutsuzdu. Demir dağları delen eller burada. Milletimizin rahat bir nefes alması için bir sözleşme hazırladık.

PARLAMENTER SİSTEM VURGUSU

Hiç kimse milletten büyük değildir. Adalet herkes içindir ve hukuk kurumları hepimize eşit mesafededir. Cumhuriyet ve demokrasi tek kişinin eline bırakılmayacak kadar değerlidir. O değeri taşıyacak olan da demokratik parlamenter sistemdir. İnsanın iyiliğini ve devletin güvenliğini önde tutmayan hiçbir plan ve projenin altına imza atılamaz. İnanç ifade ve teşebbüs özgürlüğü anayasal güvence altındadır. Devletin görevi insanın evinde mutlu yatağında huzurlu sokakta güven içinde yaşamasını sağlamaktır. Bulunduğumuz her yerde cehaleti yıkıp bilgiyi kapışarak bölüşmeyi yıkıp adil biçimde bölüşmeyi ilke edinmiş medeniyetin temsilcileriyiz. Bizi diğer milletlerden üstün kılan hasletlerimizi yeniden hatırlamak hatırlatmak zorundayız. Tarih bizden başka bir bin yıllık kardeşliğe şahitlik etmemiştir.

‘HER GÜN KRİZ ÇIKARAN SORUNLU DEVLET YERİNİ SORUMLU DEVLETE BIRAKMALIDIR’

Bizler bu sözleşmeyi hazırlarken bizi biz yapan değerlerimizi yeniden hatırlatmak istedik. 81 milyon insanımızın her biri için devlet korkunun aygıtı olarak görülmesin. Her gün kriz çıkaran sorunlu devlet yerini sorumlu devlete bırakmalıdır.

‘TAŞIDIĞIMIZ KİMLİK BELGELERİNİN DIŞINDA REİS DE PAŞA DA YOKTUR’

Akılcı politika sadece rakamlar demek değildir. Türkiye’nin kaderi gücü sımsıkı elinde tutan bir zihniyete asla terk edilemez. Parlamenter sisteme dönüş hedefimizi gerçekleştireceğiz. Cumhuriyet ve demokrasinin tüm uygulamaları herkese eşit biçimde sağlanacaktır. Devletimize nüfus cüzdanı ile bağlı olan herkes devletimizin karşısında eşit olmalıdır. Taşıdığımız kimlik belgelerinin dışında ağa da reis de paşa da yoktur.
Kamunun ödediği verdiği belgelerle belirli bir kesimin borazanlığını yapmış olan TRT’yi satacağız.  (Alkışlar) Sanıyorum şimdiye kadarki seçim vaatlerimiz arasında en çok alkış alan TRT’nin satılması oldu.

‘EKONOMİMİZ MÜTEAHHİT EKONOMİSİNE ÇEVRİLMİŞTİR’

Ekonomimiz müteahhit ekonomisine çevrilmiştir. OHAL uygulamasına göreve geldiğimiz an itibarıyla derhal son vereceğiz. Devletin idari yapısı ve faaliyetlerinde hukukun üstünlüğünü yeniden tesis edeceğiz. Yeni anayasa bireysel hak ve hürriyetleri çok güçlü bir şekilde teminat altına alacağız. Milletinden korkan bir devlet olabilir mi?  Medya alanında önemli düzenlemeler getiriyoruz. Devletin tüm basın yayın kuruluşlarına eşit mesafede durmasını sağlayacağız. RTÜK’ü siyasi etkilerden arındırarak asli görevlerine odaklanmasını sağlayacağız.
İnterneti özgürleştiriyoruz. İnanç özgürlüğü önündeki fiili engelleri kaldıracağız.

‘SEÇİM BARAJINI YÜZDE 5’E İNDİRECEĞİZ’

Seçim barajını yüzde 5’e indireceğiz. Seçmen sayısına göre yurtdışı seçim bölgeleri oluşturacağız.
Polislerimizin ek göstergelerini 3600’e çıkaracağız. Uzman er ve erbaşlara görev süreleri sonunda kadroya geçmelerini sağlayacağız. Öğretmenlerimizin 3600 ek gösterge alabilmelerinin yolunu açacağız. Performans sistemi gibi ucube bir duruma son veriyoruz. Muhtarlarımız başımızın tacıdır. Muhtarlarımızın belediyelerin yönetim mekanizmalarına aktif şekilde katılımlarından yanayız.