Başkan Alinur Aktaş, video konferans yöntemiyle basın toplantısı düzenledi.
Yeni normalleşmeye Bursa’nın hızla intibak ettiğini, iş dünyası ve banka temsilcileriyle yaptığı görüşmelerden çok olumlu intibalar edindiğini anlatan Başkan Aktaş, Bursa’nın en şanslı illerin başında geldiğini ifade etti.
Millet Bahçesi’nin bugün resmen açılacağını, yüzen taşların bulunduğu bölgenin düzenlenmesiyle Altıparmak Meydanı ve bölgenin gerçek kimliğine kavuşacağını ifade eden Başkan Aktaş, “Millet Bahçesi ve yanındaki spor salonu ve eski yüzme havuzunun da bölgeye dahil edilip Kültürpark’la bütünleşmesini istiyoruz” diye konuştu.
Yaklaşık 1 milyar liraya mal olacak Emek Şehir Hastanesi metro hattının inşaatının bakanlık tarafından yapılacağını ve sürecin yakın zamanda başlayacağını hatırlatan Başkan Aktaş, “Normalleşmeyle ilgil 1 Haziran’dan itibaren hızlı giriş yapıldı. 3 devlet bankamızın bölge müdürü ve ticari şube müdürleri ve 3 özel bankanın yöneticileriyle kahvaltıda buluştuk. Şehrimin geleceği adına belediye adına heyecanlandım. Bursa iyiye gidiyor. Pandemi karnemiz güzel. Fırsatları iyi değerlendirirsek sonucun çok daha iyi olacağını konuştuk. Bursa’da genel anlamda çok olumlu hava var. Normalleşmeye en hızlı tepki veren şehir Bursa oldu. Güzel bir yaz sürecinin bizi beklediğini söylüyorum. Maske, sosyal mesafe ve kişisel hijyen konusu bizim olmazsa olmazımız. 3-4 ay böyle geçecek. Ulaşımda mümkün olduğu kadar dikkatli olacağız. Maskeleri çıkarmayacağız. Sosyal mesafeye dikkat edeceğiz. Hâlâ bir mesele var, hayat da devam ediyor. İnsanların ihtiyaçları artarak devam ediyor. Avrupa, Amerika Afrika ve Uzakdoğu’da normalleşme başladı. Turizmle ilgili insanlar biraz endişeli ve kaygılı. Ancak bu konuda da ümidim var. Bursa’nın güzel karnesi avantaj olacak. Türkiye ve dünya çapında tanıtım başlatacağız. Doğa turizminin geliştiği süreci yaşayacağız. Bursa’yı hareketli görüyorum. 2 akşam önce iş insanlarıyla beraberdim. Tekstilden, otomotive farklı sektörlerden
iş insanlarına heyecanımızı ve yaklaşımımızı anlattım. Her şey iyi olacak. Bundan zerre şüphem yok. Bize düşen çalışmak ve koşturmak, sorumluluklarımızı yerine getirmek” diye konuştu.
Toplu ulaşım bir haftada 3 kat arttı
Pandemi sürecinde toplu taşımanın yüzde 12’ye, günlük ortalama 110 bin kişiye düştüğünü hatırlatan Başkan Aktaş, “Yen normalleşme ile birlikte geçtiğimiz günlerde 320 binlere yükseldi. Pazartesi BUDO seferleri başlıyor. Sabiha Gökçen’e giden otobüslerimiz seferlere başladı. T1 ve T3 kapalı durumda. Belki Cumhuriyet Caddesi’ndeki T3 belki de hiç geriye dönmeyecek. Anket yaptırdık. Esnaf da bölge insanı da istemiyor. T1 ile ilgili 21 Haziran’a kadar bakım süreçleri var. O muhtemelen dönecek geriye tekrar. T2’yi bağlantılı yapacağımız için o hat önemli. Toplu ulaşımda pandemi sürecinde 110 binleri gördük. 300 binlere bu hafta ulaştık. 320 bin kişi taşıdığımız gün oldu. Hala yeterli kapasite değil. Sinyalizasyon optimizasyon çalışması sürüyor. Eylül ayı gibi o da başlayacak. Toplu ulaşımda yüzde 40 avantajı yaşayacağız. Bizi rahatlatacak. Seferler sıklaşacak. Bekleme süresi 3,5 dakikadan 2 dakikaya düşecek. 20 otobüs ilave aldık. Ben göreve geldiğimde 350 araç vardı. 470’e çıkardık. 500ü bulacak. Toplu ulaşımda iyileştirme devam ediyor. T2 hattıyla ilgili kendim kaynak kullanamayacağımı bakanlığa ilettim. O da hayata geçtiğinde rakamlarda daha da rahatlama göreceğiz” dedi.
“10 katlı yol da yapsak yetmez”
Başkan Aktaş, Bursa trafiğinin rahatlaması için mesai saatlerinde değişim teklifini yeniden gündeme getirdi. “Biz 10 katlı yollar yapsak, yolları iki katına çıkarsak da şehirdeki trafiği rahatlatamayız” diyen Aktaş şunları söyledi:
“3 milyon nüfusun yüzde 80’e yakını 2 milyon 200 bin kişi 5 bitişik ilçede yaşıyor. Trafik ve ulaşımla alakalı belirli sıkıntılar var. Allah’ın emri değil, okul fabrika aynı saatte. Belirli saatlerde hayata geçirebiliriz. EDS ile kısmen rahatlama sağladık. Beyaz yakanın mesai saati önemli. Sabah 8 akşam 17 ama kesinlikle bizim mavi yakayla alakalı saatleri farklı yapmamız lazım. Bu kadar çok S plakaya da talep kalmayacak. Bir araç bir fabrika ile vakit geçirmeyecek. 3-4 okul fabrikaya gidecek. Bu değişim trafiği de rahatlatacak. Bursa’nın bu konuyu acilen masaya yatırması lazım. Benim de en büyük beklentim bu yönde. Vali bey ve yetkililere ifade ettim. Mesai saatlerini çeşitlendirmemiz lazım. 100 bin kişilik Muş’ta da trafik sorunu var. Herşey 2 cadde üzerine kurulmuş. Bizim 18 tane Organize Sanayi Bölgemiz var. Ana yükü çeken şehrin batı noktasında böyle bir yapılandırma için saatlendirme planlaması için âcilen harekete geçmemiz gerekiyor”
Başkan Aktaş, sahillerin yetkisinin meclis kararıyla Mudanya ve Gemlik Belediyeleri’ne devredildiğini hatırlatarak kendisine eleştiri yönelten Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’a da cevap verdi.
Aktaş, şu ifadeleri kullandı:
“Büyükşehirin mâlî gücü olmadığı ve bu sebeple sahilleri devrettiği suçlamalarına karşılık, “Ben polemiği yapmamak için gayreti gösteriyorum. Farklı siyasi partilerden seçilmiş başkanlar olabilir. Mudanya’da halk ona oy vermiş, Bursa geneli bizi tercih etmiş. İlk kriz havuzla başladı. Maalesef bunun gibi birkaç konumuz var. Bize ait olmayan araziye iyi niyetlerle havuzla alakalı masrafı bize kaldığı gibi kullandığımız sürede tazminat talebi istedi. 500 bin lira da aldı. önemli değil benim param değil. Havuz zaten kazanmıyordu. Ben isteseydi de verirdim. meraklısı değilim. Sahillerle alakalı da kendisi sahilde yeşil alan içerisinde bina başladı. Bunun durdurulmasıyla alakalı adım attık. “Hukuk zaferi” diyerek sizlerle bişey paylaştı. Ama yıkım kararı geldi. şimdi yıkıyor. “Kendim yıkacağım” dedi. Daha sonra Atatürk silueti yaptı. Atatürk’ü o çok seviyor, sanki bizim problemimiz var gibi davranıyor. Yeşil alana kafe yapıyorsun. İhtiyaç yok. Nihayetinde şimdi yıkıyor. Biz de kamuya zararı sokmaktan dolayı ayrı şikayette bulunduk. Sahillerle ilgili kendisi toplantılara gelmiyor. Gemlik Belediye Başkanı gece 1de bile aradığını bilirim Uğur Bey’in. Sorularına dilimiz döndüğünce cevap veririz. Ama Gemlik de patlak verdi. Birkaç gazete ve yerel basına dağıtılmış. Biz Büyükşehir logolu konteynırları topluyoruz. İçindeki çöpleri sağa sola bırakıp gidiyormuşuz. Bir tane poşet var. Uğur Sertaslan’a 10 gün ulaşamadım. o da bana 2 günden beri ulaşamıyor. Dedim ki ya arkadaş ben bir mesaj yazdım. İstediğin saatte ulaşıyorsun. Orada yaptıkları algı yanlış. Eşyalar toplanıyor, çöpler bırakılıyor kısa süre sonra arkadan gelen ekip de topluyor. Bir çöp poşeti var. Bunu basınla paylaşıp haber yaptırıyorsun. Yanlış. Duş başlıkları takılmadığı söyleniyor. Sezon bittiğinde kaldırılmış. Pandemi sürecinde henüz sezon başlamadı. Sistemler duruyor. Yalan olur, ama bu kadar yalan olmaz. Bu kadarı dünyanın hiç bir yerinde görülmedi. Şu tarihe kadar deniz konuşulmuyor. Şimdi çıkmış görev alanlarımızı talan etmişler’ diyorlar. Yalan. Takılmadı ki, bu bir dezenformasyon. Büyükşehir Başkanı ve belediyesine iftiradır. Beraberinde suç isnat etmek için uydurulmuş bir şey. Görev yetkimiz belli. Diyaloga açık insanım. İstediğinizi veririm. Dezenfektasyon malzemesi tüm belediyelere ayırt etmeden verdik. 2,5 aydır hiç bir toplantıya katılmadı. 2 tonu kim yolladı, Bursa Büyükşehir Belediyesi yolladı. Talihsizlik. Benim Mudanya’ya küsme hakkım yok. Yat limanıyla alakalı yetki bize geçti. Güzelyalı’da çalışma yapacağız. Mudanya’daki kötü spor sahasını kaldırıp meydan ve katlı otopark yapacağız”
Başkan Aktaş, bir soru üzerine de tarihî hanlar ve çarşı bölgesini 24 saat yaşayan bir yapı haline getireceklerini, çevresinin açılması için ilk kazmayı temmuz ayında vuracaklarını vurgulayarak, “Kızılay ve İşkur’u yıkıyoruz. İşkur çok para istedi. Bizim projede akamete uğrama şansımız yok. 2021 sonuna kadar işi bitireceğiz. Bakan bey ile görüştüğümüzde çevresindeki yıkımı 2020 sonuna kadar bitireceğiz. İmalata 2021’de geçeceğiz. Kaynakta problem yok. Acelemiz var. 40 senedir konuşuluyor. Elimize fırsat geçti. Tarihi han ve çarşı civarı önemli 7-8 konudan birisi. Cumhuriyet Caddesi’nde de T3 kalkarsa, burası daha güzel yaşayan bir merkez olacak. Yurt içinden ve yurtdışından insanlar sürekli gelecek” diye konuştu.
Başkan Aktaş, bu yıl pandemi sebebiyle Altın Karagöz festivalinin olmayacağını, Uluslararası Festivali ise eylül gibi düzenlemeyi düşündüklerini sözlerine ekledi.
İHA