Araştırma kuruluşu GfK Türkiye Tüketici Paneli Direktörü Hale Yiğiter, alışverişçinin evriminde en etkili ve “öncüler” denebilecek alışverişçi tipinin 35-39 yaş grubundakilerin olduğunu bildirdi.  

GfK Türkiye tarafından İstanbul’da düzenlenen hızlı tüketim sektörünün profesyonellerini bir araya getiren üçüncü Kronberg Konferansı’nda konuşan Yiğiter, Türkiye’de alışverişçinin evriminde en etkili ve “öncüler” denebilecek alışverişçi tipinin “Brandsetter” diye tanımladıkları tüketici grubu olduğunu ve bu grubu anlamanın hem üretici hem de perakendeci açısından önemli olduğunu söyledi.  

Yiğiter, Türkiye’de 10 bin hanede barkod okuyucu cihazlar ile kaydedilen hızlı tüketim alışverişlerinin sonuçlarına ilişkin “Türkiye’de Sizin için doğru alışverişçi kim?” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.  

Alışverişte öncüler grubunun ağırlıkla 35-39 yaş grubunda, ve gruptakilerin açık fikirli, ‘sağlam kafa sağlam vücutta olur’ anlayışında olduklarını anlatan Yiğiter, “Alışverişte öncüler grubu ağırlıkla 35-39 yaş aralığında. Bunların yüzde 67’si spor yapan, organik ürünleri tüketmeyi seven, fiyattan çok kalite odaklı kişilerden oluşuyor” diye konuştu.  

Bu kitlenin en önemli özelliğinin bu grup dışında kalanları etkileme yeteneği olduğunu belirten Yiğiter “brandsetter”ları tatmin edecek deneyimler yaşatmanın onlardan ilham alanları da pozitif yönde etkileyeceğini söyledi.  

“Kazanan markalar inovasyona yatırım yapıyor”

GfK Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölge Yöneticisi Thomas Bachl da, yeni medya çağında dijitali göz ardı eden markaların rekabette dezavantajlı konuma düşeceklerini belirterek, “Kazanan markalar inovasyona yatırım yapıyor ve dijital tüketiciyi harekete geçirmek için çarpraz medyayı başarılı şekilde kullanıyor” dedi. 

GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş ise tüketicinin alışveriş yolculuğunun artık daha karmaşık bir hal aldığını ifade ederek, dijitalin ön plana çıktığını kaydetti. 

GfK Alışverişçi Araştırmaları Başkanı Evangelos Matthaiopoulos da alışveriş ortamının değiştiğini vurgulayarak, “Tüketicilerin yüzde 70’i ürünleri Internette araştırıyorlar ve yüzde 49’u markaların, perakendecilerin ve reklamcıların kendi satın alma kararlarında artık daha az etkili olduklarını belirtiyor. Tüketicilerin marketleri ziyaret etme sayıları yüksek ancak bu satış noktalarına sadakatleri ise düşük. Rekabet ağırlıkla fiyat etrafında dönüyor. Perakende online sitelerin saldırısına maruz kalıyor. Üreticiler ve perakendeciler bilgilerini birleştirerek alışverişçiyi ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamak zorundalar” değerlendirmesinde bulundu.