Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde çifte düğün hazırlığı yaparken ailesinden 8 kişiyi bir günde toprağa veren Kemal Zeyat, yaşadıklarının çok acı olduğunu söyledi.

 

Doğubayazıt ilçesine bağlı Alıntepe köyündeki evlerinde ölü bulunan Zeyat ailesinin 8 ferdinin yası hala tutuluyor. Aileden geriye kalan Kemal Zeyat, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Yaşadıklarının çok acı olduğunu dile getiren Kemal Zeyat, “Allah’ın taktiri, tabii ki diyecek bir şey yok. Allah’tan gelmiş” dedi. 

Kendisi ve kız kardeşinin nişanlı olduğunu, ihtiyaçlar için İstanbul’a çalışmaya gittiğini söyleyen Kemal Zeyat, “İhtiyacımız olduğu için çalışmaya gitmiştik. Önümde düğün vardı. Kız kardeşimin düğünü vardı. Bunun için gitmiştik. Babam da benim ve kız kardeşimin düğünü için çalışmaya gitmişti. Bizde İstanbul’a gittik. Mecburen çalışacaksın, çalışmayınca olmuyor” ifadelerini kullandı.

“ALLAH’TAN GELMİŞ NE DİYELİM”

Yaşanan olayın ilk olarak kendisine anlatılmadığını ve ‘baban rahatsızlandı’ denildiği belirten Zeyat, haber geldiğinde iskelede çalıştığını kaydetti. Zeyat, “Haberi alınca amcamın evinde toplandık. Sonra bana dediler ki ‘kavga etmişler, baban yaralıdır, bir amcan da ölmüş’ dediler. Bana tam olarak açıklamadılar. Sonra biz tam köyün yol ayırımına geldik, orada da bana dediler ki ‘nişanlı kız kardeşinin üstüne dam yıkılmış’, ben tam olarak olayı çözemedim. Mezarlığa geldim, olay değişince ben de şaşırdım, artık ne yapacağımı bilmiyordum. Allah’tan gelmiş ne diyelim. Yapacak bir şey yok. Hayat devam ediyor. Tabi çok zor, maddi ve manevi çok zor” diye konuştu.

İLK ETAPTA OLAY ANLATILMADI

Beraber İstanbul’a gittikleri babasının sonra Eskişehir’e gittiğini dile getiren Zeyat, “Orada iş olmadığı için birkaç gün çalıştı. Ben aradım, ulaşamadım. Amcamı aradım, bana olayı farklı anlattılar. Tabi ki sonra geldim ve her şeyi gördüm. Olay gecesi kimseyle görüşmedim. Olaydan iki gün önce orada olduğunu bile bilmiyordum, millet söyledi. Ben şaşırdım, yani bilmiyordum. Ne yazık ki maddi durum nedeniyle her şey böyle değişiyor. Yapacak bir şey yok” şeklinde konuştu.

“İKİ DÜĞÜN OLACAK EV TAZİYE VE YAS EVİ OLDU”

Alıntepe Köyü Muhtarı İdris Çeri ise, yaşanan olayın büyük bir acı olduğunu belirterek, “Veren Allah, alan Allah. Buna bir diyeceğimiz yok. Yalnız bu büyük bir acı, Allah kimseye yaşatmasın. Biz köy halkı ve akrabaları olarak bu acıyı birlikte paylaşmaya çalışıyoruz. Devamlı Kemal’in yanındayız, ama nereye kadar. Bu çocuğun hem maddi hem manevi desteğe ihtiyacı var. En başta psikolojik desteğe ihtiyacı var. 3 günden beri sadece sakinleştirici iğnelerle çocuğu uyutuyoruz. 24 saat yanındayız. Bazen gece yataktan fırlayıp mezarlığa koşuyor, kendinde değil. Haline çok acıyoruz. Elimizden geldiğince yardım ediyor, destek olmaya çalışıyoruz. Köy komple yasta, millet üzüntüden ne yapacağını bilmiyor. İki düğün olacak ev taziye ve yas evi oldu. Bu çocuğun geleceği için büyüklerimizin ve devletin desteğine ihtiyacımız var. Biz artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bu çocuğa sahip çıkmamız lazım. Bu bizim çocuğumuz değil herkesin çocuğu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çocuğu, yarın öbür gün ziyan olmasın. Bu çocuğa bir gelecek lazım. Düğünü var, yuva kurması lazım. Biz köylü olarak bütün imkanlarımızı kullanıyoruz, ama bunlar acaba yeterli mi değil mi, bu çocuğa büyük bir destek lazım” ifadelerini kullandı.

OTOPSİ RAPORU DAHA AÇIKLANMADI

8 kişinin ölümüyle ilgili ellerine bir sonuç gelmediğini dile getiren İdris Çeri, “Neden öldüklerine dair elimize henüz bir rapor, sonuç geçmiş değil. Ancak ilk belirlemelere göre tüp gaz ya da gıda zehirlenmesi diyorlar, biz böyle olduğuna inanmıyoruz. Yetkililerden ricamız, adli tıp sonuçlarının bir an önce çıkması ve bu olayın sonuçlanmasıdır” dedi.

“ÇOCUK CENAZELERİ GÖRÜNCE ZATEN ŞOK GEÇİRDİ”

Kemal ile birlikte İstanbul’da çalışan akrabası Enver Çeri de, “Kemal ile birlikte inşaatta iskelede çalışıyorduk. Ben Kemal’e haberi bildirmedim. Kemal’i iskeleden indirdim, çocuğa bir şey olmasın diye. Sonra sordu bana ‘nedir, neyin nesidir abi’ dedi. Bende köyde olay olmuş, baban biriyle kavga etmiş diyerek alıp eve getirdim. Sonra da yola çıkıp geldik. Doğubayazıt’a varmadan köyün yolu ayrılıyor ve köye yaklaştık Kemal insanları görünce ne yapacağını bilmiyordu. Çocuk cenazeleri görünce zaten şok geçirdi” diye konuştu.