Altın ve döviz piyasasının çok hareketli günler yaşadığını belirten Taner, kendilerinin bu gelişmeler karşısında şaşırdıklarını söyledi. Taner, “Bir yandan Ortadoğu’yu kasıp kavuran çatışmalar, öte yandan seçimden yeni çıkmış Türkiye’nin koalisyon arayışları ve siyasi belirsizlikler halkın dövize ve altına olan talebini artırıyor. Halkta bir tedirginlik gözlemliyoruz. Ortadoğu’da süren savaşlar halkı olumsuz yönde çok etkilemişe benziyor. Altın fiyatları düşmeye başlayınca halkın önemli bir bölümü farklı nedenlerle ihtiyacı olan altını almaya başladı. Kimi düğün yapmak, kimi borcunu ödemek, kimi yatırım için altına hücum etti. Siyasi belirsizliğin giderilememesi halinde bu tür kaygıların artacağını düşünüyoruz. Halk çok yeni ve farklı kaygılarla yatırım yapmaya başladı. Seçimlerin üzerinden iki aydan fazla zaman geçti ve koalisyon kurulamadı. Koalisyonun kurulamamış olması hem piyasalarda hem toplumda endişelere yol açmıştır. Bir süre sonra faizler ister istemez yükselecek, yatırımlar azalacak ve gelecek ile ilgili kaygılar oluşmaya başlayacak. Dolar yılsonunu beklemeden yakın zamanda 3-3.30 seviyelerine ulaşabilir. Yükselen dolardan altında nasibini alacaktır. Hali hazırda altın piyasası donmuş vaziyette. Yüksek fiyatlardan dolayı talepte ciddi bir gevşeme söz konusu. Bir yandan rekabet ve düşük kar, öte yandan yüksek fiyatlar nedeniyle oluşan daralma sektörün ölmesine zemin sunuyor. Ufukta yeni bir seçim görünüyor. Piyasalar bilindiği üzere muğlaklığı ve karmaşayı sevmez. Siyasi belirsizlik döviz ve altın fiyatlarını çok ciddi bir biçimde etkiliyor. Bu sürecin bir süre daha devam edeceğini ve siyasi belirsizliklerin fiyatlar üzerinde baskı kurmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Alımlar durdu. Yastık altında altın kalmadığı için bozduran da yok. Bu durumda müşteriler kuyumcularda alışveriş yapmak yerine fiyat sormayı ve vitrinlerde sergilenen altınları izlemeyi tercih ediyorlar” dedi.