Antalya’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında açılan davada, Sarılar Şirketinin ortaklarından tutuklu sanıklar Adem ve Yavuz Sarı’nın yargılamasına başlandı.

Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Adem ve Yavuz Sarı, yakınları ile avukatları katıldı.

Sanık Adem Sarı, savunmasında, FETÖ ile bağlantısının olmadığını, bu nedenle etkin pişmanlıktan faydalanmak istemediğini söyledi.

Mahkemede, MASAK ve bilirkişi raporuna karşı teknik açıklamalar yapacağı için kayıt talebinde bulunan Sarı’nın savunması, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile alındı.

Sarı, firari olan kardeşi Kadir Sarı’nın kayınpederi Hasan Yılmaz örgütün kapatılan Rasanet Vakfı başkanı ile yine firari olan kayınbiraderi Ammar Yılmaz’ın FETÖ’nün Antalya’da ileri gelenlerinden olduğunu öne sürdü, kardeşinin de bu akrabalık ilişkilerinden dolayı söz konusu yapıya yakın durduğunu belirtti.

FETÖ’nün okullarından Toros Koleji’ne ortak olan kardeşinden, kendi şirketlerinin zarar görebileceği gerekçesiyle hissesini devraldığını ileri süren Sarı, üzerine atılı örgüt üyeliği suçlamalarını kabul etmedi, tahliye ve beraatine karar verilmesini talep etti.

Sanık Yavuz Sarı da FETÖ üyeli suçlamalarını kabul etmediğini, bu nedenle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemediğini ifade etti.

Şirket hesaplarına ilişkin açıklamayı ağabeyi Adem Sarı’nın ayrıntılı olarak anlattığını dile getiren Sarı, kardeşinin ifadelerine katıldığını, beraat veya tahliyesine karar verilmesini istedi.

Tanık olarak dinlenen şirket muhasebecisi H.Ç, 2002-2012 yılları arasında sanıkların sahibi oldukları Sarılar İnşaat AŞ’de çalıştığını, şirketin borç ödemelerini çevirmede sıkıntı yaşadıkları dönemlerde yakın çevre ve şirketlerden borç alındığını, sonrasında ise geri ödemesinin yapıldığını anlattı.

2006-2007’de patronu Yavuz Sarı’nın şirket çalışanlarına Zaman Gazetesine abone olmasını söylediğini aktaran H.Ç, “Abonelik ücretinde de bize destek vereceğini söyledi. Biz de hatırladığım kadarıyla 2 yıl kadar abone olduk. Abonelik ücretlerini bazen kendisi ödedi. Bu hatırladığım olayda 2012 öncesine aittir.” dedi.

Mevcut delil durumu ve tutuklu kaldıkları süreyi göz önüne alan mahkeme heyeti, sanıklar hakkında bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yeterli olacağına karar verdi.

Heyet, sanıkların yurt dışı çıkış yasağı uygulayarak, ayrı ayrı 250 bin lira kefaletle tahliyelerine karar verdi.

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.