Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddialarıyla başlayan ve devlet sırrı niteliğindeki belgelerin bulunduğu Genelkurmay Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda (kozmik oda) günlerce süren aramalara ilişkin soruşturmada görev yapan hakim ve savcıların yargılandığı FETÖ kumpası davasında, Arınç’ın müdahillik talebi reddedildi. Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter de geçtiğimiz hafta başka bir FETÖ davasından tutuklanmıştı. İddianame yerine geçen son ‘komzik oda’ soruşturma raporunda, sanıkların, ‘kozmik oda’ soruşturması sürecinde FETÖ/PDY içerisinde yer alarak hareket ettikleri, devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin hukuka aykırı yollarla ele geçirilip askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin ettikleri belirtiliyor.

KÜTÜK: GERÇEK KOZMİK ODA ÖZEL KUVVETLER KOMUTANLIĞI’NDA

Yargıtay Genel Kurul Salonu’nda yapılan duruşmaya, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil başkanlık etti. Tutuklu sanıklar eski savcı Mustafa Bilgili, eski hakimler Nihal Uslu ve Halil İbrahim Kütük jandarma eşliğinde salona götürüldü. Sanıkların yakınlarının da katıldığı duruşmada, Seferberlik Tetkik Komutanlığında o dönemde görev yapan Erkan Yılmaz Büyükköprü ile Osman Darıcı müşteki sıfatıyla yer aldı. 

Sanık Halil İbrahim Kütük, davaya konu arama yapılan yerin “kozmik oda” olmadığını savundu. Bu yerin “kozmik oda” olabilmesi için gizli bilgiler içermesi gerektiğini ifade eden Kütük, asıl “kozmik oda”nın Gölbaşı’ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığında olduğunu basından öğrendiğini söyledi. Makul şüphe olduğu için arama kararı verdiğini öne süren Kütük, o dönem soruşturulan şüphelilerin Arınç’ın evinin yakınında yakalandığını, üzerlerinde sahte basın kartı çıktığını, bir şüphelinin de Arınç’ın evinin krokisini yutmaya çalışırken engellendiğini iddia etti.

“SAHTE BASIN KARTI VE KROKİ YUTMALAR YALAN…”

Daha sonra söz verilen müşteki Erkan Yılmaz Büyükköprü ise Kütük’e dönerek, “Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ o kadar ‘burada devlet sırrı var buraya girmeyin’ dedi. Bunu da mı duymadınız?” diye sordu.  Büyükköprü, sahte basın kartı ve kroki yutma konusunun yalan olduğunu, bunun mahkeme kararıyla sabitlendiğini vurguladı.

Hakim duruşmaya ara vermeden önce, Bülent Arınç’ın da suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle müdahillik talebinde bulunduğunu söyledi. Verilen aranın ardından ara karar okundu. Sanıklar hakkında ‘terör örgütü üyeliği’ suçundan açılan davanın bu davayla birleştirilmesine karar verildi. Arınç ve diğer bazı isimlerin yaptığı müdahillik talepleri ise reddedilerek, yeni duruşma 20 Eylül’e bırakıldı.

‘KOZMİK ODA’DA NELER OLMUŞTU?

 

FETÖ’cü olmakla suçlanan eski Ankara Savcısı Mustafa Bilgili, 2009 Aralık’ta dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a ‘suikast düzenleneceği’ iddiası üzerine açılan ve kamuoyunda “Kozmik Oda” olarak bilinen soruşturmayı yürütmüştü. Savcılık, Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığına ait ‘devlet sırrı’ niteliğindeki belgelerin bulunduğu 11 ve 16 numaralı odalarda (kozmik oda) arama yapmak istemiş, Genelkurmay görevlileri ise çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen odalardaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde, devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğini belirterek, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili maddesi gereği cumhuriyet savcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceğini ifade etmişti. Bunun üzerine savcılığın talebiyle o dönem Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olan ve FETÖ üyeliği suçlamasıyla halen aranan hakim Kadir Kayan, bu odalarda 20 gün boyunca arama yapmış; CD, dosya ve hard disklerden oluşan ‘gizli belgeler’ dışarı çıkarılarak FETÖ ile bağlantılı oldukları tespit edilen TÜBİTAK uzmanı bilirkişilere çözümletilmişti.