İlçeye bağlı Boğaziçi Mahallesi’nde yaşayan Güzel çifti, Kapistre Deresi’nin taşması nedeniyle su basan iş yerlerindeki malzemeleri kurtarmaya çalıştı. Suyun artması sonucu sürüklenmeye başlayan karı koca bağırarak çevredekilerden yardım istedi. Güzel çiftinin suda boğulmak üzere olduğunu fark eden Süleyman Başköse, botla yanlarına giderek önce Suzan Güzel’i ardından da Ersin Güzel’i kurtardı.

Çiftin kurtarılma anı çevredekiler tarafından cep telefonu ile görüntülendi. Görüntülerde, suda çırpınan Güzel çiftinin Başköse tarafından sırayla bota alınarak güvenli bölgeye götürüldüğü görülüyor.

“TORUMLARIMIN KOKUSUNU BİR DAHA ALAMAYACAĞIM DİYE ÇOK ÜZÜLDÜM”

Ersin Güzel, gazetecilere, su basan iş yerinden çıkmak istediğini ancak eşinin suların bir süre sonra çekileceğini söylemesi üzerine orada kaldıklarını belirtti.

Suların kısa süre sonra yükseldiğini ve eşinin boyunu aştığını ifade eden Güzel, çocuklarının arkadaşı da olan botta bulunan Süleyman Başköse’den yardım istediğini anlattı.

Güzel, Başköse’den önce eşini bota alarak güvenli bir yere götürmesini istediğini dile getirerek, “Önce karımı gönderdim çünkü çocuklarımın başında olsun istedim. Çocuklarımın, torunlarımın ona ihtiyacı vardı, o yüzden önce karımı gönderdim.” dedi.

“ŞÜKÜR BUGÜN NEFES ALIYORUM”

Akıntının da etkisiyle bulunduğu yerden sürüklenmeye başladığına anlatan Güzel, şöyle devam etti: “Öleceğimi düşünüyordum sadece başka hiçbir şey düşünemiyordum. Süleyman geldi sağ olsun kurtardı bizi. Torunlarımın kokusunu bir daha alamayacağım diye çok üzüldüm. Süleyman olmasaydı şimdi ben hayatta yoktum. Allah ondan razı olsun. Bir çok kez iflas ettim ama hiç önemli değil, her şey yerine gelir. Bana bir şey verseler, yardım etseler ne olur, etmeseler ne olur? Şükür bugün nefes alıyorum, bana bu yeter. Süleyman’ı da artık üçüncü oğlum olarak görüyorum.”

Afetin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iş yerini ziyaret ederek “geçmiş olsun” dileklerini ilettiğini belirten Güzel, çalışmalara katılan tüm ekiplere de teşekkür etti.

Süleyman Başköse (32) ise arı kovanlarına bakmak için evden çıktığını ve her şeyin suda yüzdüğünü gördüğünü aktardı. Etrafa bakınca suyun içindeki Ersin ve Suzan Güzel’in neredeyse boğulmak üzere olduğunu gördüğünü anlatan Başköse, “Gidecek yerleri yoktu, çağırdılar beni ve gidebildiğim kadar yakınlarına gittim. Önce Ersin abinin eşini aldım, sonra var gücümle Ersin abiye doğru kürek çekmeye başladım.” diye konuştu.

Başköse, akıntı nedeniyle kürek çekmekte zorlandığını ancak belli bir noktaya kadar gidebildiğini ifade ederek, Ersin Güzel’i de botun üzerine aldığını, ardından da daha büyük botla gelen AKUT ekiplerinin kendilerini başka bir bölgeye götürdüğünü kaydetti.

Olayın yaşandığını sırada hiçbir şey hissetmediğini dile getiren Başköse, ancak sonrasında düşününce hayat kurtarmanın çok farklı bir duygu olduğunun farkına vardığını vurguladı.