İşçi Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı İsmail Doru, “Asgari ücrete zam mutlaka gelmeli ama fiyatların bu şekilde artması zammı anlamsız kılıyor. Çok acı bir gerçek. Bugün asgari ücrete zam geliyor, ertesi gün daha zamlar alınmadan karşı taraf sürekli zamları gündeme getiriyor” şeklinde konuştu.

“İşçi, işsiz, emekli, gariban, perişan oluyor”

Doru, “Bir gecede yüzde 50’ye varan zamlar yapılıyor. Eskiden de bu zamlar geliyordu ama zamların geldiğini 6 ayda hissediyorduk. Niye üzerlerinde etiket vardı. Depodaki mallar bitmeden yeni zammı hissetmiyorduk. Bugün akşam haberlerde zam açıklanıyor, sabah bakıyorsunuz etiketler değişmiş. Zengin daha zengin; işçi, işsiz, emekli, gariban, perişan oluyor” dedi.

“Üreten toplumdan tüketen topluma geçtik”

İsmail Doru, “Üreten toplumdan tüketen topluma geçtik. Tüketen toplumlar üretmediği sürece bu zamların önüne geçilmesi mümkün değildir. Zamların anında hissedilmemesi için etiket fiyatlarının tekrar gündeme gelmesini geçici bir çözüm olarak düşünüyorum. Kalıcı bir çözüm değil” ifadelerini kullandı.

“Asgari ücretin çok yüksek olması çözüm değil hiçbir zaman”

Doru, “Asgari ücretli çalışan işçilerin oranı bugün Türkiye geneline baktığınızda neredeyse yüzde 65’lere çıktı. Bugün vasıflı işçiler asgari ücretle çalışır duruma geldi. Asgari ücretin çok yüksek olması çözüm değil hiçbir zaman. Hiçbir mesleği, el becerisi olmayan kişilerin bir işi öğrenene kadar verilen bir ücrettir aslında asgari ücret. Avrupa’yı örnek verenler yüzde 3-4’e geliyor Avrupa’da asgari ücretli çalışan oranı. Bir üniversite mezunu asgari ücret alacak noktaya geldi. İş barışı bozuldu. İş yerlerinde iş barışında gerçekten problem var. Diyor ki 8 yıldan beri bu iş yerinde çalışıyorum, meslek sahibi oldum, 4 bin 300 lira maaş alıyorum, yeni gelen işçi de 4 bin 253 lira alıyor. Aradaki fark ortada. Ben sana asgari ücretten fazla veriyorum diyor işveren! Bu da sendikaların önünün kapanmasından kaynaklanıyor. Bu ülkede örgütlenmenin önü tamamen kapalı. Sosyal devlet ilkeleri sadece kağıt üzerinde. Türkiye’nin nüfusu 85 milyona dayandı, sigortalı işçi sayısı 24 milyonu geçti, sendikalı işçi sayısı 2 milyon. Nasıl hak alacağız?” dedi.

İşsizlik fonunda aranan şartlara işçilerden tepki var

İşçi Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı İsmail Doru, sözlerini şöyle tamamladı:

“İşsizlik fonu Türkiye’de en önemli fonlardan biri olmalı. İşsizlik fonuna yatırılan paraya devlet kendi bütçesinden yüzde 25 oraya para koymalı ve geri almamalı. Avrupa ülkelerinde böyle. Maalesef bizim ülkemizde bu konulara sahip çıkan yok. İşsizlik fonundan işçinin işsiz kalınca maaş almaması için bütün engeller önünde. Diyor ki son 3 yıl içinde işsizlik fonundan yararlanmak için 600 gün prim dolduracaksın. Tamam, 600 gün primi doldurdum son iş yerinde de en az 4 ay çalışmış olacaksın diyor. O da tamam ama diyor ki son 4 ay içinde iş yerinden bir gün izin almadan işe gitmediysen işsizlikten yararlanamazsın diyor. Ya arkadaşım bu fonun parası benden kesiliyor. Ben işe gitmediysem patronu ilgilendirir. Devleti ilgilendirir mi? Almamamız için önümüze konulmuş bir engel bu. Vermemek istiyorlar, benden alırken iyi! İş yerinden patron çıkarmadıysa, kendin işi bıraktıysan gene yararlanamazsın diyorlar. Böyle bir fon sistemi olabilir mi? Buna bir düzenleme gelmeli.”

İşçi Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı İsmail Doru’nun açıklamalarının tamamını videomuzdan izleyebilirsiniz.