Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilen Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay’ın ikinci bireysel başvurusunu karara bağladı.

Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verildi.

Karar, 3 karşı oy ve oy çokluğu ile alındı.

İLK BAŞVURU YARGITAY’A

Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten son milletvekili seçilen Can Atalay’ın avukatları, “müvekkillerinin milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi” talebiyle Yargıtay’a başvurmuştu.

AYM İLK BAŞVURUDA DA “HAK İHLALİ” DEDİ

Yargıtay’ın talebi reddetmesi üzerine Atalay, AYM’ye bireysel başvurusunda bulunmuştu. Yüksek mahkeme, “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine ve Atalay’ın yeniden yargılanarak tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti.

AYM ÜYELERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Anayasa Mahkemesi tarafından, Atalay’ın yeniden yargılanması ve tahliyesi istemiyle yerel mahkemeye gönderilen dosya, yerel mahkemece karar verilmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne iletilmişti. İhlal kararına uymayan daire, ayrıca bu kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

“Yüksek yargıda Can Atalay gerilimi” olarak anılan olay siyasetin gündemini de uzun süre meşgul etmişti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, kesinleşmiş hükmün genel kurulda okunmasını isteyen Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’ne “TBMM herhangi bir şekilde başka bir kurum tarafından görevlendirilecek yer değildir. Meclis kendi gündemine hakimdir.” yanıtını vermişti. Kurtulmuş, gerilimin iki yüksek yargı arasında içtihat ve tutum farklılığından kaynaklandığını belirtmişti.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin görevini eksiksiz yaptığın söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Yargı AYM’nin vesayeti altında değildir” deyip yüksek mahkemenin kapatılmasını istemişti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise olayı darbe girişimi olarak yorumlamıştı.