Yavuz, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Ve o gelenek, bir köyün, bir ilçenin, hatta koca bir ülkenin milyonlarca insanla birlikte heyecanla beklediği bir olaya dönüşür.

İşte Yaren leylek ve balıkçı Adem Yılmaz’ın hikâyesi tam da böyle bir şey…

Her yıl olduğu gibi bu yıl da gözler “Avrupa Leylek Köyü” ünvanına sahip Eskikaraağaç’taydı. Göç zamanı geldiğinde binlerce, belki de milyonlarca kişi, Yaren’in dönüşünü beklemeye başladı.

Her sene olduğu gibi bu sene de Yaren’in gelişi büyük bir merakla takip edildi. Ancak bu yıl, onun yaşı ilerlediği için yolunu gözleyenleri biraz daha fazla tedirgin etti.

Kimileri yıllardır bu dostluğa tanıklık etmenin heyecanını yaşadı, kimileri ise ilk kez bu sıcak hikâyeye ortak oldu.

Fakat bu süreçte sadece sevgi ve merak yoktu; ne yazık ki bilgi kirliliği de vardı.

Bazı haber kaynakları, bu büyük ilgiyi fırsat bilerek doğruluğu teyit edilmemiş bilgiler paylaşarak kafa karışıklığına neden oldu.

Spekülatif haberler, doğa dostlarını gereksiz yere üzdü ve panikletti.

O konuya yazının sonunda ayrıca değineceğim.

Oysa doğanın kendi ritmi vardı.

Ve biz de bu ritmi bozmadan, sabırla beklemeliydik.

Sercan Yavuz’un yazısının tamamı için tıklayın…