Bahçeli, AK Parti’yle seçim ittifakı çalışmalarının geldiği boyutla ilgili de konuştu.
MHP lideri Devlet Bahçeli, grup toplantısında konuştu.
Sözlerine 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’yle başlayan Bahçeli, şunları söyledi:
“Hayat dediğimiz karmaşık süreç çeşitli hallerde karşımıza çıkmaktadır. Asıl meziyet engelleri birer birer aşmaktır… Sağlık kadar hastalık, sevinç kadar hüzün hayatın gerçekleri arasındadır. Kim olduğumuz, insani hallere göstereceğimiz reflekslerle yakından ilişkilidir. Düşmez kalkmaz bir Allah’tır. Engelli olmak insani bir haldir ve her insanın maruz kalabileceği bir durumdur. Engelli kardeşlerimizin sıkıntıları ve problemleri olduğunu biliyoruz. İstiyoruz ki bütün engeller kaldırılsın, engelli kardeşlerimize destek verilsin, önleri açılsın. Biz engelli kardeşlerimizi çok seviyoruz, hepsini kucaklıyoruz… Parti olarak, engelli kardeşlerimizle ilgili atılacak her adımın yanında ön şartsız duracağız, kanuni düzenlemeleri destekleyeceğiz. Aylığın 985 liraya, 3 aylığın 2954 liraya, engelli yakını aylığının 656 liraya, 3 aylığın 1969 liraya yükseltilmesi için çalışacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Kadına şiddet
“Türk kadının seçme seçilme hakkı elde edişinin yıl dönümünü yarın kutlayacağız. Siyasi ve demokrasi hayatımız adına bu adımın değeri çok büyüktür. Kadınlarla erkekler yaşadıkları toplum için ortak sorumluklara sahiptirler. Kurucu kahramanların vatandaşlar arasındaki uçurumları kapatma gayretleri övgüye layıktır. Kadıın seçme seçilme hakkı özü itibarıyla bir insanlık hakkıdır. Bir tarafta 84 yıllık kazanımı överken bir yanda bir türlü bitmeyen kadına yönelik şiddeti konuşuyor olmak hüsran verici bir durumdur… Meşhur bir kadına yönekik şiddet günlerce medyada yer buluyorken, nice talihiz kadınının yaşadığı şiddet gün yüzüne çıkmıyor… Türk kadının siyasal hayatta daha fazla etkin ve belirleyici olması için, parti olarak sorumluluklarımızı yerine getireceğimizi ilan ediyorum…”
Erdoğan’ın sözlerine destek
“İnsanlık, içine düştüğü derin uçurumdan çıkışın yollarını aramaktadır. Beşeriyet, hem 1. hem de 2. dünya savaşı öncesi gibi bir durumdadır. Dünya huzur değil hüsran istikametinde dönmektedir. Hakkaniyete saygı kalmamıştır. Bu çağ huzursuzluk ve bunalım çağı olmaya şimdiden namzettir…
Tarihe bir bakın, zulmün bu kadar sözünün geçtiği, zalimlerin bu kadar cüret sahibi olduğu başka bir döneme denk gelemezsiniz… Bu şartlar altında 13. G-20 zirvesi yapıldı, sayın Cumhurbaşkanı zirveye katılım sağlamıştır. Türkiye zirveye, haklı ve meşru duruşuyla damga vurmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı’nın 1 Aralık’taki sözleri yerinde olmuştur. Terör örgütüne destekle ilgili, müttefiklerimizin gözüne baka baka eleştirilerini dile getirmesi çok önemlidir… Takdir edilecek bir duruş sergilenmiştir…
Türkiye ile ABD müttefiktir ama bunun karşılıklı ahlaki ve hukuki sorumlulukları vardır. Ancak ABD buna duyarsızdır, terör örgütleriyle yan yanadır… Müttefik olduğumuz ülkenin PYD-PKK adına gözcülük yapması hiçbir şeyle bağdaşmaz. ABD kimi kimden korumakta, neyi gözlemlemek için hazırlık yapılmaktadır. Türkiye, hiç kimsenin himayesine, gözetim ve koruyuculuğuna ihtiyaç duymayacak kudrete sahip bir devlettir. ABD, PKK-YPG’nin dümen suyuna çoktan girmiştir ancak çabalar boşunadır. Fırat’ın doğusu temizlenene kadar mücadeleden taviz yoktur.
“İslam’ın sırtına saplanmış zehirli hançerler”
Gözlem noktalarını Suudi Arabistan’ın finanse edeceği iddiaları vardır… Bu doğruysa, Kaşıkçı cinayetinin artından kalkamayan Suudi Arabistan yönetimi, Türkiye husumetini gizleyemeyen Birleşik Arap Emirlikleri, ABD’ye olan diyet borçlarını anlaşılan bu şekilde ödeyeceklerdir. Emperyalizme tutsak olmuş bu ülkelerin nereleri İslam, nereleri doğrudur. Türk milletine tuzak kuran, günahla kol kola giren iradesiz ve icazetli yönetimler İslam’ın sırtına saplanmış zehirli hançerden başka bir şey değildir. Suudi Arabistan, Allah’tan korkuyorsa, kuldan utanıyorsa önce işlediği cinayetin hesabını versin… Bu iki ülkenin 15 Temmuz ihanetine nasıl baktıkları artık sır değildir. Şimdi de Türk düşmanlığı ve ABD’nin gözüne girebilmek için bölücü terör örgütlerine destek vermeleri alçaklıktır…”
Bahçeli’nin sözlerinden dikkat çeken diğer noktalar şunlar:
– (Fransa’daki olaylar) Avrupa zihniyeti çifte standarttan artık geldiğimiz bu aşamada vazgeçmelidir.
– Almanya için İslam ne demektir, domuz etini İslam kongresinde ne işi vardır. Hakikat tektir, İslam tektir, Allah katında din ancak İslamdır. Ezanın gür sesini çanın gürültüsüyle bastırmak Almanya’nın ne haddinedir. Almanya içişleir bakanlığı, İslam konferansı düzenleme yetkisini nereden almış, böyle bir hakkı kendisinde nasıl görmüştür.
– Solumuza flu bakıyoruz demedik mi? Cumhur ittifakından başka her şeye kapalı olduğumuzu söylemedik mi?
– (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na) Almanya’dan yardım dilenmek manda özlemi değil midir?.. Ya nereye savrulduğunu bilmiyor ya da tutsak alındığından sesi çıkmıyor… Aklına geleni işleme her ağacı taşlama Allah muhafaza kamyon farı görmüş tavşana dönersin. Seni ve zihniyetini HDP de kurtaramaz çürük ip de tutamaz.
– Yeni bir çözüm süreci için kendilerini akil sanan zeka özürlüler Oslo’da toplanmışlar. Bu kış gününde neden Oslo’ya giderler anlamak zordur. Kandil’e gitseler, orada çözüm gevişi getirseler, bir daha da geri dönmeseler boş yere yorulmazlardı… Çözüm süreci çözüleli çok olmuştur. Şansınızı fazla zorlamayın, aklınızı başınıza alın, çözüm çığlığı atmayın.
İTTİFAK GÖRÜŞMELERİ
Bahçeli, grup toplantısı sonrası Meclis kulisinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı ve gündem AK Parti’yle yerel seçim ittifakıydı:
“İki saygı değer yönetici çalışmalarını devam ettirmektedir. Önemli adımlar atılmıştır ve verimlidir. Cumhurbaşkanımızın Türkiye’ye dönüşüyle birlikte, kendi incelemelerini yaptıktan sonra görüşme istekleri olursa biz hazırız. Şu anki çalışma 30 büyük şehrin belediye başkanı ve onun alt yapısını oluşturan belediyeler üzerinde yoğunlaşmaktadır. 2014-2018 verileri göz önünde bulundurulmakta. Partizanca değil akıllıca bir yol izlenmektedir. Zannediyorum hayırlı bir sonuç elde edilecektir.”
Bahçeli, AK Parti’den Meclis Başkanlığı’nın istendiği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine de, “Her defasında söylüyorum, MHP’de pazarlık söz konusu olmaz. Partimizin karşısında bir pazar vardır, her türlü sebze orada mevcuttur ve dileyen alıp satabilir. Ama bizim partimizde böyle şey olmaz… Meclis Başkanı henüz var…” şeklinde konuştu.