Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Belçika’nın başkenti Brüksel’de NATO karargahında Finlandiya, İsveç ve Avrupa Birliği’nin (AB) de katılımıyla NATO Dışişleri Bakanlarının olağanüstü toplantıya katıldı. Çavuşoğlu, toplantı öncesi İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss ve Romanya Dışişleri Bakanı Bogdan Aurescu ile görüştü.
Toplantı sonrası Bakan Çavuşoğlu açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle; Türkiye’nin izlediği kararlı aynı zamanda dengeli politika ve bu savaşın başlamasından önce sarf ettiğimiz çabalar ve savaşın durdurulması için sarf ettiğimiz çabalar vurgulandı. Amacımız bir an önce insani koridorların açılması elbette ama bu savaşın daha fazla uzun sürmemesi. Türkiye her iki tarafla da diyalog kurabiliyor.
Zemin uygun bir format olabilir hatta savaşın başlamasından önce her iki dışişleri bakanını da Antalya’da bir araya getirmeyi planlıyorduk. Şimdi Ukraynalılar bu savaş ortamında gelebilirler mi bilmiyorum ama hem Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy hem de Dışişleri Bakanı Dimitry Kuleba ve Bakan Yardımcısı Antalya Diplomasi Forumu’na katılımlarını teyit etmişlerdi. Rusya tarafından ise Sergey Lavrov bu katılımı teyit etti. Hatta uzun zaman öncesi yaklaşık 2 ay öncesinden bu marjda Türkiye, İran ve Rusya Federasyonu olarak Astana Dışişleri Bakanları Toplantısını da planlamıştık. O da halen geçerli. Sergey Lavrov da dün kendisiyle mesajlaştım, mevcut durumu konuştuk. Antalya’ya geleceğini bir kere daha teyit etti dünkü görüşmemizde. Ukraynalılarla Rusya tarafını, Lavrov’u en azından bakanlar düzeyinde bir araya getirmek isteriz. Antalya Diplomasi Forumu da buna vesile olursa seviniriz. Öyle görünüyor ki Sergey Lavrov’la bu Forum marjında görüşmek isteyen müttefikler ve Dışişleri Bakanları da var.
KAÇ TÜRK VATANDAŞI TAHLİYE EDİLDİ?
Dün itibarıyla bize kayıtlı 9 bin 653 tahliye gerçekleşti. Bazılarını biz tahliye ettik, 6690. Diğer taraftan vatandaşlarımızın kendi imkanları var, araçları var, aileleriyle gelmek istiyor. Tren istasyonlarında ilk gün çok zor değildi ama daha sonra bizim bu trenle tahliyeyi başarıyla gerçekleştirdiğimizi gören ülkeler kendi vatandaşlarını da oraya yönlendirdi. Tren istasyonlarında da ciddi kalabalıklar oluştu. Çocuklarıyla trene binmek de zor oldu. Dolayısıyla kendi imkanlarıyla, araçlarıyla yola çıkan vatandaşlarımız da oldu. Biz özellikle Ukrayna’nın batısındaki ülkelerde misyonlarımızı da görevlendirdik, AFAD’ımız, Kızılay’ımız da orada. Sonuçta kendi imkanlarıyla sınıra gelen vatandaşlarımızın da sınırlardan kolayca vize istenmeden, PCR testi ya da aşı kartı talep edilmeden kimlikle geçmesini temin ediyoruz.