Fidan, Arnavutluk Avrupa ve Dışişleri Bakanı İgli Hasani ile Tiran’daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Gazze’de devam eden trajediye dikkati çeken Fidan, 10 binlerce masum Filistinlinin günlerdir dünyanın gözü önünde katledilmeye devam edildiğini belirtti.

Fidan, gelinen noktada başka bir trajedi ile karşı karşıya olduklarını kaydederek, “Binlerce insanı biz kurşunlardan ve bombalardan kaybetmişken şimdi İsrail tarafından Gazze’de rehin alınmış milyonlarca Filistinlinin açlıkla ve salgın hastalıkla katledilme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Gazze’ye girilmesine izin verilmeyen insani yardımlar, tıbbi malzemeler, içeride büyük bir felaketin habercisi şu anda.” ifadelerini kullandı.

Uluslararası kamuoyunun şimdiye kadar gösterdiği çaba ve iyi niyetin içeriye ulaştırılması gereken yardımı mümkün kılmadığını vurgulayan Fidan, “Bu nedenle buradan uluslararası kamuoyunu daha farklı yöntemler kullanarak rehin alınmış 2 milyon insanın açlıkla ve salgın hastalıkla yok edilmesini önleyici tedbirler almaya davet ediyorum. Aksi takdirde çok geç olabilir.” diye konuştu.

Fidan, bombalardan ve kurşunlardan ölen insanlara ek olarak 100 binlerce kişinin de açlıktan kaybedebileceğine dikkati çekerek, bunun dünya kamuoyunun taşımayacağı büyük bir vicdani yük olacağını ifade etti.

Bakan Fidan, var olan metotların dışına çıkarak Gazze’ye yardım götürmenin mümkün kılınması gerektiğinin altını çizdi.

Bakan Hasani’ye misafirperverliği sebebiyle teşekkür eden Fidan, daha önce farklı görevler nedeniyle Arnavutluk’ta bulunduğunu anımsattı.

Fidan, mevkidaşıyla “çok verimli bir toplantı” gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, ziyareti kapsamında Arnavutluk Başbakanı ve Arnavutluk Cumhurbaşkanı ile de görüşeceğini belirtti.

İki ülke liderleri arasında “samimi bir dostluk ve dayanışma” bulunduğunu vurgulayan Bakan Fidan, “Türkiye ve Arnavutluk hem devlet olarak hem millet olarak tarihsel yakınlığa, sarsılmaz bağlara sahip iki millet, iki devlet.” ifadelerini kullandı.

Fidan, Türkiye ile Arnavutluk arasında her alanda ikili ilişkileri ilerletme yolunda kararlılığın sürdürüldüğünün altını çizerek, ekonomi, ticaret, diplomasi, bölgesel sorunlar ve kültür gibi çok farklı alanda iki ülkenin çalışmalara devam ettiğini söyledi.

İki ülke arasındaki işbirliğinin bölgesel kalkınmaya etki edebileceğine işaret eden Fidan, bunun daha da ileri taşınması için kurulan mekanizmalar olduğu anlattı.

Fidan, 2024’te “Birinci Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği Konseyi” toplantısını yapmayı amaçladıklarını belirterek, “İki ülke arasındaki ticaret hacmini ilk etapta 2 milyar dolara ulaştırma yolunda bir azmimiz var.” diye konuştu.

Arnavutluk’ta, Türk iş insanlarıyla bir araya gelme şansı bulduğunu da anlatan Fidan, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha ileriye taşınması gerektiğini kaydetti.

Terörle mücadele

Arnavut mevkidaşıyla başta terörle mücadele ve bölgesel güvenlik olmak üzere çeşitli alanlarda görüş alışverişinde bulunduğunu belirten Fidan, “FETÖ’nün Arnavutluk’ta kalan son kalıntılarının da temizlenmesi için Türkiye’nin hassasiyetini tekrar vurguladık. O konuda ne türden tedbirler alınabilir, nasıl ilerlenebilir, o konuyu görüşme imkanımız oldu.” diye konuştu.

Fidan, öte yandan, 2023’te, Arnavutluk’un Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) geçici üyeliğini deruhte ettiğini hatırlatarak, başarılı bir dönem geçirildiğini, bunun Arnavutluk diplomasisi için önemli bir kazanım olduğunu söyledi.

“Türkiye’nin bölgesel işbirliği ve dayanışması hem küresel hem bölgesel platformda Arnavutluk’la devam edecek.” ifadesini kullanan Fidan, Arnavutluk’u Türkiye’den Karadeniz Ekonomik İşbirliği dönem başkanlığını devraldığı için tebrik etti.

Fidan, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Platformu’nun önemli olduğunu ve daha fazla canlandırılmasına ihtiyaç bulunduğunu belirterek, nitelikli projelerin hayata geçirilmesine ihtiyaç olduğunu aktardı.

Görüşmede, bölgesel ve küresel sorunların da ele alındığını yineleyen Fidan, “Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının tabii ki Avrupa’ya etkisini, Avrupa’nın güvenliğine, Avrupa ekonomisine etkisini küresel ekonomiye ve güvenliğe etkisini tartıştık.” dedi.