Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “İzmir İktisat Kongresi cephede destansı mücadeleleri ile elde ettiği siyasi bağımsızlığını, iktisadi bağımsızlıkla da perçinleyen tarihi bir kongreydi. Yurdumuzun 4 bir yanında katılım gösteren çiftçilerin, işçilerin, sanayicilerin, tüccarların o dönemdeki zor koşullar altında bir araya gelmesi, istiklal mücadelesinin muzaffer komutanlarından Kazım Paşa’nın başkanlık etmesi önem taşıyordu.
“İHRACATTA CUMHURİYET TARİHİ REKORLARINI ARDI ARDINA KIRMAYA AZİMLE DEVAM EDİYORUZ”
Bizler sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu istikamette yani iktisadi zaferler kazanmak üzere ilerliyoruz. Tüm küresel çalkantılara rağmen ekonomimizi istikrarlı ve sağlıklı bir şekilde büyütmek için aynı inanç ile çalışıyoruz. İnsanımıza her geçen gün yeni iş imkanları oluşturmaya, tarımsal üretimimizi giderek güçlendirirken, ihracatta cumhuriyet tarihi rekorlarını ardı ardına kırmaya azimle devam ediyoruz.
“İKTİSADİ DÜŞÜNCEMİZİ YENİ ZİRVELERE TAŞIMA GAYESİYLE AZİMLE İLERLİYORUZ”
Bizler 20 yıldan bu yana ülkemizin dört bir yanını imar ediyoruz. İktisadi düşüncemizi yeni zirvelere taşıma gayesiyle azimle ilerliyoruz.
İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlar Türkiye’ye istikamet tayin etmiştir. Misakı İktisadi kararlarının önemli bir kısmı günümüz koşullarında yol gösterici niteliktedir.
Bu kararların bir kısmı şu şekildedir. Milli sanayi teşvik edilmeli, milli kaynaklar değerlendirilmesi, yabancı sermaye kanunlarımıza riayet etmek şartıyla gelebilir.
Yabancı tekelleşmelere son verilmeli, milli sanayinin teşviki için yasa çıkarılmalı, teknik eğitim geliştirilmelidir. Gümrük tarifeleri milli sanayinin kalkınma ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir.
1923 yılından sonra İzmir İktisat Kongresi 4 kez daha toplanmış ve bu toplantılar ülkemiz ve dünyanın önemli, dönüm noktalarında düzenlenmiştir.
İkinci olarak 1981 yılında Türkiye’nin dışa açılma ve liberalleşme politikalarının başladığı döneme denk geliyordu. 3.’sü yine bir tarihi dönemeç soğuk savaşın bittiği ve küreselleşmenin iktisadi alana yön vermeye başladığı 1992 yılında düzenlendi. 4. kongre ülkemizin ekonomide yıllarca sürecek bir atılım dönemine girdiği 2004 yılında yapıldı. 5:’si 2008-2009 küresel krizin ardından üretimin ağırlık eksenini Asya’ya kaydığı bir dönemde 2013 yılında düzenlendi. Bugün de hem ülkemiz hem dünya tarihi için yine kritik bir dönüm noktasındayız. Tüm dünya salgını atlatıp toparlanma sürecine girerken önemli bir süreçteyiz.
Türkiye yüzyılı hedefine ilerlerken dünya siyasetine yön vermiş kadim tarihimiz ve milli mücadele kahramanlarımızın tüm fedakarlıkları ışık tutmaya devam ediyor. Kongrenin düzenlendiği tarihi bina 1979 yılında belediye tarafından yıktırılmış, şimdi ise bizler bu mirasımıza sahip çıkıyor ve 1. İzmir İktisat Kongresi’nin gerçekleştirildiği binayı aynı yerinde hızla ve yeniden inşa ediyoruz.
Türkiye Ekonomi Modeli’nin ilk yılını başarı ile tamamlamış, Türkiye’yi yüzyıl hedefine emin adımlarla ilerlediğimiz bir süreçteyiz.
“BUGÜN BİR GÜZEL HABER DAHA PAYLAŞMAK İSTİYORUM”
Arkadaşlarımız inşaatı hızla bitirmek için aralıksız devam ediyorlar. İnşallah en kısa sürede bu bina tamamlanmış olacak. Biz inşa ediyoruz, inşa etmekle kalmıyoruz, temelini sağlam tutuyoruz. Aynı zamanda içini en iyi şekilde doldurup dünyaya örneklik teşvik ediyoruz. Güzel haberin yanı sıra bugün bir güzel haber daha paylaşmak istiyorum.
17 Şubat 2023 tarihinde yani 1. kongreden tam 100 sene sonra yine aynı yerde tüm milletimize mal olacak geniş bir katılımlı iktisat kongresini düzenleyeceğiz. Bu binanın yeri valiliğimiz tarafından otopark olarak işletilirken satın alınmış, o günden itibaren hazırlıkların başladığı sürecin ilk adımları atılmış, bina asli unsuruyla Türkiye’mize kazandırılmış olacak Kongremizi sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında gerçekleştirmiş olacağız.
ENFLASYON HAKKINDA
Türkiye Ekonomi Modeli ihtiyaçlara göre kurgulandı. 1 yılın sonunda geldiğimiz itibarıyla dünya ekonomilerinin önemli bir kısmından pozitif ayrışmayı başardık. Son 9 çeyrektir kesintisiz büyüme kaydeden G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmayı sürdürdük. İhracatımız 253 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyelerine ulaşmıştır. Bankalarımız güçlü yapıları ile reel sektörü desteklemeye devam ediyor. Enflasyonun da boynunu geçtiğimiz aydan itibaren aşağı doğru kırmış durumdayız. Enflasyon belirgin bir şekilde düşecek.
20 sene evvel yüzde 20’lerde olan savunma sanayimizin yerlilik oranını yüzde 80’lere taşımayı başardık. Teknolojide sanayide, eğitimde, ulaşım ve altyapıda kat ettiğimiz mesafeler ortadadır. Elektrikli yerli otomobili, İHA’ları, Kızılelma’mızı, helikopterlerimizi, barajları, köprüleri, mega altyapı projelerini 20 yıl içerisinde gerçekleştirdik.”