İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu yılın ilk 4 aylık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre trafik kazalarında meydana gelen can kayıplarının yüzde 41 oranında azaldığını bildirdi.
Soylu, Ankara’nın Elmadağ ilçesindeki Şehit Büyükpoyraz Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğünde, “Temel Trafik-Kaza İnceleme Eğitimi Açılışı ve Bu Kemer Sana Çok Yakışır Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.
Konuşmasına görevi başında şehit düşen polis memuru Mevlüt Metin’e Allah’tan rahmet, ailesine sabır dileyerek başlayan Soylu, “Maalesef sorumsuz bir kişinin ortaya koymuş olduğu trafik canavarlığının sonunda meydana gelen ve hepimizi üzen, 6 gün sonra emekliliği dolacak, bu mesleği severek hizmet etmiş bir arkadaşımızın karşı karşıya kaldığı bu durum hepimizi fazlasıyla üzmüştür.” diye konuştu.
Trafik kazalarında dünyada yılda ortalama 1 milyon 300 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirten Soylu, 50 milyon kişinin de yaralandığını veya sakat kaldığını dile getirdi.
Bakan Soylu, 2000 yılında dünyada yaşanan ölümlerin nedenleri sıralamasında 10’uncu olan trafik kazalarının 2016 itibarıyla 8’inci sıraya yükseldiğini, 2030’a kadar ise 7’nci sıraya yükseleceğinin öngörüldüğünü ifade etti.
Tüm dünyada 15-29 yaş aralığındaki genç nüfusun ölüm nedenleri arasında ise trafik kazalarının ilk sırada yer aldığına işaret eden Soylu, şunları kaydetti:
“Evet, Türkiye uzun yıllardır, trafik güvenliğiyle ilgili ciddi bir sorun yaşıyor ancak veriler gösteriyor ki bu konuda yalnız değiliz. Trafik meselesi, dünyada da giderek ‘küresel bir güvenlik sorunu’ haline geliyor. Trafikteki araçların teknolojisi arttıkça hızları da artıyor. Her ne kadar abs, airbag gibi güvenlik teknolojileri gelişse de maalesef fizik kuralları değişmemektedir. Yüksek hız, daha ölümcül kazalara sebep olmaktadır. Artık kaza incelemeleri sırasında ibresi 160’ta veya 200’de takılmış enkazlar buluyoruz. Bütün bunlar, sadece Türkiye ölçeğinde değil, dünya ölçeğinde biraz önce verdiğim istatistik verilerinin oluşmasına sebep oluyor.”
“Bir can bile önemlidir”
Otoyollarda tek yerdeki radar uygulaması yerine ortalama hız koridoru uygulamasını getirdiklerini ve kısa zamanda netice aldıklarını aktaran Soylu, “2017-2018 yılları arasında bu sistemin kurulu olduğu otoyollarda kaza sayısı 2 bin 571’den 2 bin 295’e, ölümlü kaza sayısı 147’den 106’ya, hayatını kaybeden insan sayısı ise 189’dan 119’a düşmüştür. Bir can bile önemlidir.” dedi.
Süleyman Soylu, 2018 sonlarına doğru yaptıkları yasal bir düzenlemeyle trafikte kazaya sebebiyet veren makas ve spin atma gibi hareketleri hem ceza kapsamına aldıklarını hem de ceza kapsamında olanların da cezalarını arttırarak, bu noktada caydırıcı olmaya gayret ettiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Sahayı etkin şekilde baskılayabilmek adına öncelikle trafik birimlerimizin ihtiyacı olan personel atamalarını gerçekleştirdik. Geçen yıl, 5 bin trafik personeli sözü vermiştik. İlk etapta 2 bin 800 trafik personeli ilave ettik ve bunların eğitimini tamamladık. Bugün de bin 200’ü burada, 300’ü Eskişehir’de olmak üzere bin 500 arkadaşımız eğitimlerini alıyorlar ve toplam 4 bin 300 arkadaşımızın trafik birimlerine atamasını gerçekleştirmiş oluyoruz. Burada bir söz daha verdik. Bu yılın tamamında bin 500 trafik polisi daha trafik ekiplerimiz içerisine katacağız. Binini şimdi aldığımız 15 binden, 500’ünü de inşallah son alacağımız arkadaşlardan koyarak, belki de 2023’te ulaşacağımız hedefe inşallah 2019 sonu itibarıyla ulaşmış olacağız.”
“417 bin 671 öğretmene eğitim verdik”
Soylu, geçen yıl 417 bin 671 öğretmenle 172 bin 729 okul servis şoförü ve rehber personele genel trafik eğitimi verdiklerini, bu eğitim ve kampanyalarda, araç içinde cep telefonu kullanımı, aşırı hız ve emniyet kemeri gibi konulara eğildiklerini ifade etti.
Türkiye’de trafik kazaları içerisinde yaya ölümlerinin önemli bir yer tuttuğunu belirten Soylu, geçen yıl meydana gelen ölümlü trafik kazalarının oluş şekilleri arasında ilk sırayı yüzde 21 ile yoldan çıkma, ikinci sırayı ise yüzde 20,2 ile yayaya çarpma şeklinde oluşan kazaların aldığına işaret etti.
Süleyman Soylu, şöyle konuştu:
“Kazaya sebep olan unsurlar incelendiğinde, yüzde 88,5 sürücü unsuru, yüzde 9,2 yaya kusuru olduğu anlaşılıyor. Bu noktadan hareketle önemli bir mevzuat değişikliği yaptık. 18 Ekim 2018’de yürürlüğe giren 7148 sayılı Kanun’la bana göre bir devrim niteliğinde olan yaya öncelikli trafik anlayışını benimsedik ve buna ilişkin birtakım kurallar ve yaptırımlar ortaya koyduk. Peki netice aldık mı? Allah’a şükür şimdilik aldık. Hem de çok kısa bir süre içinde olumlu ve anlamlı netice aldık. Yasanın çıkış tarihi olan ekim ayı öncesi beş ayda bin 413 olan ölümlü trafik kaza sayısı, yasa sonrası beş ayda yüzde 53 azalışla 661’e düştü.
Ekimden önceki beş ayda trafik kazalarındaki yaralanma sayısı 91 bin 551’di. Bu sayı da yasanın yürürlüğe girişinden sonraki beş ayda yüzde 37 azalmayla 57 bin 486’ya geriledi. Demek ki burada da çok önemli bir azalış meydana geldi. Doğrudan yaya ölümlerine baktığımız zaman da henüz çok yeni bir uygulama olmasına rağmen 1 Ocak-21 Nisan döneminde yayaların karıştığı trafik kazaları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 oranında azalmış, bu kazalarda kaza anında hayatını kaybeden insan sayısı ise yine geçen yılın aynı döneminde 135’den 84’e gerilemiştir.”
Aldıkları tedbirlerin genel sonuçlarına bakınca, gerçekten umut verici gelişmeler olarak gördüklerini anlatan Soylu, “2019 yılının ilk 4 aylık dönemde, bir önceki yılın aynı dönemine göre trafik kazalarında meydana gelen can kayıpları yüzde 41 oranında azalmıştır.” ifadesini kullandı.
Son dönemde yaşanan otobüs kazalarını anımsatan Soylu, şunları söyledi:
“Buradan otobüs şirketlerine tekrar sesleniyorum. ‘Üç kuruş maliyetimizi azaltacağız’ diye kimse kusura bakmasın yolları tehlike ve tehdit altına koymak kimsenin hakkı değildir. Bir otobüs sürücüsü, bir başka firmadan sürdüğü otobüsü bırakıp, hiç dinlenmeden öbür otobüse binerse ve onu da sürmeye çalışırsa yanlış yapılmış oluyor. Son 3-4 yaşadığımız kazadan 1-2 tanesi böyle. Bunun karşılığı umursamazlık ve duyarsızlıktır. Bunun karşılığı bu kadar mücadeleye karşı ‘Biz istediğimizi aynı şekilde yaparız.’ anlayışının kendisidir. Otobüs şoförüne ve otobüse yazık, oradaki vatandaşa, o otobüse güvenli şekilde binene de yazık. Kimse kusura bakmasın, oradaki bir can, sizin orada maliyeti düşüreceğiniz üç kuruştan sayılamayacak şekilde katbekat önemlidir.”
Çakarlı arabalarla ilgili problemlerin de olduğunu anlatan Soylu, “Bu çakarlı araba saltanatını sona erdireceğiz. Kimse kimseden üstünlüğüyle söz konusu değildir.” değerlendirmesini yaptı.
Konuşmaların ardından TRT Çocuk Korosu şarkılarını seslendirdi. Ayrıca “Bu Kemer Sana Çok Yakışır Yarışması” kapsamında slogan, afiş ve görsel tasarım alanlarında dereceye giren yarışmacılara ödülleri verildi.
Programa, İçişleri Bakan Yardımcıları Muhterem İnce ve Tayyip Sabri Erdil, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Ankara Valisi Vasip Şahin, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya ve diğer ilgililer katıldı.
Programın çıkışında bir gazetecinin İstanbul seçimleriyle alakalı sorusuna Soylu, “Kanun çok açık. 5393 Belediye Kanunu çok açık. Ona göre işlem yapıyoruz.” cevabını verdi.