Bakan Varank, Covid-19 Türkiye Platformunun düzenlediği, ‘Türkiye’nin Tanı Gücü Sanal Konferansı’na katıldı. Bakan Varank, Türkiye’nin güçlü bir sanayi altyapısına ve gelişmiş bir Ar-Ge ekosistemine sahip olduğunu vurguladı. Tüm dünyayı aynı anda etkileyen, gelişmiş ya da yoksul ülke ayrımı yapmayan bir felaketi yaşadıklarını bildiren Bakan Varank, Türkiye’nin bu ortamda başarılı bir sınav verdiğini kaydetti. Bakan Varank, “Tam da bu noktada; salgın döneminde kimsenin başaramadığını başardık. Hepimizin gurur duyduğu yoğun bakım solunum cihazını, sadece 14 günde, seri üretim bandından indirdik. Böylece ülkemizdeki entübe hastalara umut olmanın yanında, tüm insanlığın hizmetine yenilikçi bir ürünü sunduk” dedi.

‘HAZİRANDA MÜJDEMİZ OLACAK’

Bakan Varank, koronavirüs ile mücadelede bilim ve teknoloji temelli bir yaklaşımı takip ettiklerini, TÜBİTAK ve enstitülerinin gece gündüz demeden çalıştığını kaydetti. Aşı ve ilaç geliştirme alanındaki çalışmalara virüs ülke sınırlarına girmeden önce başladıklarını hatırlatan Bakan Varank, “Ülkemizin en yetkin akademisyenleriyle bir araya geldik, yol haritamızı birlikte çizdik. Bugün geldiğimiz noktada 17 projemiz başarıyla devam ediyor. Bunların içinde 8 aşı projemiz var; yıl sonunda klinik öncesi süreçlerin tamamlanmasını öngörüyoruz. Bununla birlikte; bazı aşı projelerinde daha erken sonuçlar da elde edebiliriz. Projelerden birinde hayvan deneyleri aşamasındayız; diğer iki projede de yakın zamanda bu deneyleri başlatacağız. İlaç alanında hem kimyasala hem de biyo-teknolojiye odaklanan 9 farklı projemiz devam ediyor. Haziran ayında, bu projelerden birinde yerli kaynaklarla sentez ilaç alanında önemli bir müjdemiz olacak. Tüm bu çabalarda, gençlerin enerjisinden de faydalanıyoruz” dedi.

‘1 HAFTALIK SÜREÇTE 446 BAŞVURU ALDIK’

Özel sektörün Ar-Ge ve yenilik alanında cesaretle hareket etmesinde bakanlığın desteklerinin büyük rolü bulunduğunu belirten Bakan Varank, tıbbi tanı kitleri, biyoteknolojik ilaçlar, yoğun bakım cihazları, teşhis ve tanıya odaklanan bilişim uygulamaları gibi pek çok inovatif ürünün ilk adımlarının TÜBİTAK destekleriyle atıldığını anımsattı. Bakan Varank, “Klinik öncesi araştırmalar için son 5 yılda yaklaşık 3 bin projeye 2,3 milyar liralık kaynak aktardık. Yine aynı dönemde tanı kitleri dâhil tıbbi cihazlar alanında 402 milyon liralık 516 projeyi destekledik. Buradan hareketle; TÜBİTAK’ın mevcut desteklerine ek olarak Covid-19 özelinde hızlı bir çağrıya çıktık ve KOBİ’lerden ürün odaklı projelerini talep ettik. 1 haftalık süreçte 446 başvuru aldık. Karşılaştığımız bu ilgi, KOBİ’lerimizin gücünü bize tekrar gösterdi. Değerlendirme sürecinin ardından yoğun bakım cihazları, tanı kitleri, erken teşhis ve takip aşamaları için ileri çözümler ve akıllı sağlık gibi alanlarda 35 projeyi destekleme kararı aldık. Tanı alanında, bu çağrı kapsamında 10 projeyi destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘DÜNYAYA ÖRNEK OLABİLECEK BİR KİT GELİŞTİRİLİYOR’

“Selim Hanay Hoca’nın sunumu da oldukça dikkat çekici olacak” diyen Bakan Varank, “Hocamız, COVID-19’un erken aşamada tespit edilmesine yönelik PCR yöntemine alternatif yenilikçi bir kit geliştiriyor. Bu kit ile Covid-19’un kuluçka döneminde, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce 30 dakikada sonuç alınması hedefleniyor. Hocamızın çalışması biyokimyasal reaksiyonlar yerine, virüsün ağırlıklarının tartılmasına dayalı nanomekanik bir sistem içeriyor. Henüz dünyada benzeri olmayan bu yenilikçi yaklaşımı ilk kez burada dinleyeceğiz. Prototipin haziran ayında tamamlanması planlanıyor. Dolayısıyla bu projede dünyaya örnek olabilecek bir kit geliştiriliyor. Ayrıca aramızda şimdiye kadar tanı alanında desteklediğimiz firmalar da var. Özetle evet tanıda güçlüyüz, şimdi öncü olma vaktidir diyoruz” dedi.