Melisa Öztürer ÖZKAN
Kamera: Bircan ÖRSEL / Kurgu: Dilek ÖZYER / Fotoğraflar: Taha TÜTÜNCÜ
İnegöl Belediyesi’nin kısa süre önce hayata geçirdiği ve büyük ilgi gören Gastro İnegöl’de kurulan açık hava stüdyosunda gerçekleşen çekimlerde Başkan Taban, İnegöl’ü turizm alanında da ülkede söz sahibi yapacak bir noktaya getirmeyi hedeflediklerini söyledi.
“Büyük bir hayal kurduk” diyen Başkan Alper Taban, “Sağlık turizminde kurşunlu bölgesinde bulunan termal su kaynağının yatırıma dönüşmesini arzu ediyoruz. Yeşermesi durumunda bırakın İnegöl’ü ülkede konuşulacak bir yatırım olacak. Adımlarımızı hızlı hızlı atacağız” dedi.
İnegöl’de 42 bin yapı stoğunu olduğunu ve 13 binin riskli kategoride olduğunu vurgulayan Başkan Taban, “Riskli alanları dönüştürmek istiyoruz. Yeni dönemimizde bunlara yoğunlaşacağız. Amacımız eskiyen yapı stoğunu yenilemek ve güvenli hale getirmek olacak” diye konuştu.
Soru: Gastro İnegöl’de programımızı gerçekleştiriyoruz. Burası kompleks alanıyla bölgeye adeta nefes aldıran bir yer olmuş. Hem Gastro İnegöl’den hem de çevresinden bahseder misiniz?
Gastro İnegöl’un olduğu bölge aslında bir yerleşke ve bir yaşam alanı. Burada Belediye hizmet binasının haricinde kapalı otopark alanı, restaurant, kafe, etkinlik ve sergi salonlarının yer aldığı, vatandaşlarımızın günlük olarak kullandığı bir yaşam alanı oluşturduk. Gastro İnegöl de belediyemizin iştiraklerinden geleneksel yöresel ürünlerimizi ve lezzetlerimizi vatandaşlarımızla buluşturduğumuz bir restaurant. Burada şerbetlerimiz tamamen el yapımı. Vatandaşlarımızın sağlıklı gıdaya ulaşması için İnegöl’de topladığımız meyvelerimizden ürettiğimiz ürünlere Gastro İnegöl’de vatandaşlarımızın ulaşmasını sağlıyoruz. Coğrafi işaretini aldığımız; Çıbrıka bitkisi ve sirkesi, Çıbrıkalı tereyağ, Çıbrıkalı peynir gibi gibi yerel ürünlerimizi ilk önce burada halkımıza deneyimletmek istiyoruz. Ardından da tüm şehirdeki işletmelerimize yaymak istiyoruz. Vatandaşlarımızın yine burada bulacağı Eyüp Sabri Tuncer İnegöl kolonyamız mevcut. Buradan Eyüp Sabri Tuncer ailesine çok teşekkür ediyoruz. Rahmetli Eyüp amca burada ticaret yapıyor, daha sonra İnegöl’den taşınıyorlar. Şimdi işin başında olan Engin Beylerle irtibat sağladığımızda, İnegöl’e dair ağacı işlediğimizden odunsu bitkiler grubundan oluşan bir koku oluşturmaya karar verdik. Bu da İnegöl’e has kolonyamız oldu.
Soru: Çıbrıka haricinde Coğrafi işaretli ürünlerden İnegöl köfte, büryan, Cerrah kuru fasulye ve sütlü kadayıf var. Yenileri gelecek mi?
Tabi, gelecek. 12 civarında başvuru yaptığımız ürünümüz var. İnegöl köftemiz zaten vardı. Ancak Avrupa Coğrafi İşareti almasını da istiyoruz ve bu yönüne yoğunlaşıyoruz. Bu ürünler İnegöl’e has değerler. Bu şehirden çıkan değerler. Her hanede bu ürünlere rastlayabilirsiniz. Pandemi dönemini fırsat görüp şehrimizi taradık. Neticede ortaya çıkan bu ürünlerin markalaşması için girişimlerimizi yaptık. Süreç uzun. İlgili kurumların değerlendirilmesinden geçiyor. İnşallah İnegöl Piyazı, İnegöl Simidi gibi devam edecek yeni ürünlerimizi de bekliyoruz. Ne kadar fazla ürünümüz olursa gastronomik lezzetleri vatandaşlarımıza daha çok hissettireceğiz. İnegöl’ümüzde de tüm misafirlerimizi ağırlamak istiyoruz.
Soru: Başarılı bir dönem geçirdiniz, partiniz sizi yeniden aday gösterdi. Halkın teveccühü ile de yeniden göreve geldiniz. Geride kalan dönemizi kısaca özetleyip yeni döneminizdeki ilk 100 gününüzü nasıl geçirdiğinizi ve neler yapacağınızı anlatır mısınız?
5 yıl içerisinde çalışma arkadaşlarımızla çok kıymetli işler yapmaya çalıştık. O heyecanımız yine devam ediyor. Geçmişi yeniden gözden geçirmedik. Mazeretlerin arkasına sığınan bir kişi olmadım. Her türlü koşul ve şarta göre vermiş olduğumuz beyanların yüzde 84’ünü tamamladık. Bu arada belediyemizin kuruluşunun 154. Yılı dolayısıyla 154 proje dedik. 5 yıl içerisinde de, hükumetimizin 2026’da ekonomik anlamda düzlüğe çıkacağımızı ön görüyorum. Biz de bu gelişmelere paralel olarak kendimizi pozisyonlandırmaya devam edeceğiz. Yarım kalan işlerimizi yaptık. Kütüphanemizi açtık, spor salonu çalışmalarımızı, alt yapı çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. İlk 6 ayımızı plan yapma süreci olarak gördük. Kanunen de böyle bir hakkınız var. Stratejik planımızı oluşturduk. Şehirdeki tüm sivil toplum kuruluşlarını, üniversiteyi kapsayacak anketler, oturumlar yaparak halkımızın 5 yıllık beklentilerini kavradık. Artık finale ulaşıyoruz. Ön raporumuz çıktı diyebilirim. Vatandaşın; kentsel dönüşüm, ulaşım, altyapı beklentileri var. Eylül ayında meclisten geçirdikten sonra bakanlığa sunacağız. Yapacağımız projeleri bir bir kovalamaya başlayacağız.
Soru: İnegöl il olmayı bekliyor mu?
İnegöl’de sürekli konuşulan bir durum. Bu kentte yerinden ve yerelden yönetilmesi arzusu uzun yıllardır devam ediyor. Vatandaşlarımızın böyle bir beklentisi var. Büyükşehir kanunuyla da, Ankara’dan yapmış olduğumuz trafiği Bursa’ya kadar indirgemiş olduk. Buradaki amaç da tabelamızda il isminin gözükmesi değil, ihtiyaçlarımızı seri bir şekilde tamamlayabilmek. Bu konu hükümetimizin değerlendireceği bir meseledir. Beklentimizin her zaman var olduğunu belirtelim.
Soru: Pandemi ve deprem felaketi derken zor zamanlardan geçtik. Deprem gerçeğimiz var. Kentsel dönüşümden konuşacak olursak İnegöl’ün yapı stoğu ne durumda?
42 bin yapımız var. 13 bini riskli kategoride. Korkuya yöneltmek amacıyla söylemiyorum ancak 1999’dan sonra yapılan yapılar daha sağlam yapılar. 1999 öncesi yapılarımızı revize etmemiz lazım. Özel sektör iş birliği ve bizim teşviklerimizle gerçekleşmesi gerekir. Yaşadığımız alana güvenmeliyiz. Depremde binadan sağlıklı bir şekilde çıkmayı hedeflemeliyiz. Şu an devam eden kentsel dönüşüm çalışmamızda zemin sondajları başlamış durumda. Ayrıca bakanlığımıza kentsel dönüşüm strateji belgemizi sunduk. Riskli alanları dönüştürmek istiyoruz. Yeni dönemimizde bunlara yoğunlaşacağız. Amacımız eskiyen yapı stoğunu yenilemek ve güvenli hale getirmek olacak.
Soru: Dönüşüm için analiz yaptınız mı? 13 bin bina sahipleri dönüşümü kaldıracak ekonomik güce sahip mi, yoksa bir proje mi üretmek gerecek?
Kentsel dönüşüme bir yapıyı soktuğunuzda devletin verdiği destekler var. Vatandaş, bir miktar katılımcı olarak dönüşümü yapabilir. Genel ekonomik koşullarla ilgili sıkıntıların farkındayız. Lakin bu konuda bir gayrete ihtiyaç var. Analizi yaptığımızda vatandaşların pek çoğu maddi olarak hazır olmayabilir. Devletin ve Belediyelerin sunduğu fırsatı kaçırmayarak biraz da gayret ederek bu işin altına girmemiz lazım. Tek taraflı bir konu değil. Biraz gayrete ihtiyacımız var.
Soru: Hava kirliği konusunda İnegöl sıkıntılı bir bölge. Bu noktada ne tür önlemler aldınız? Hala büyük sıkıntılar yaşıyor musunuz? İnegöl’ün kirlilik durumu nedir ?
Bu şehirde sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmesi bizim en öncelik verdiğimiz durum. Konunun muhattabı herkesle çalışmalar yürütülüyor. İnegöl şu anda sürekli olarak hava kirliliği yaşamıyor. Veri ile konuşmak lazım. Hava ile ilişkili bölge hastanelerine ne kadar başvuru yapıldığına baktığımda; astım, bronşit, koah, akciğer kanseri gibi hastalıklarda İnegöl ortalaması Türkiye ortalamasının altında kalıyor. Bu veriye ulaştıktan sonra herkese bahsettim. Bu ifadeleri kullanırken daha dikkatli olmamız gerektiğini söyledim. Hava kirliliği sadece gördüğümüz duman mıdır? Geniş kapsamlı araştırmamızı yaptıktan sonra 8 ayrı noktaya ölçüm cihazları yerleştirip, ‘senin belediyen’ adı altında dijital belediyecilik uygulamamızla vatandaşlarımız şehrin her türlü verisine ulaşabiliyor. Hava kalitesi alanına tıkladıklarında 8 noktadan hava kalitesini canlı olarak takip edebiliyorlar. Kirletici kaynakları nasıl bertaraf edeceğimize yönelik, 5 yıl boyunca bunu izlemeye aldık. Sanayisi olan şehirlerde hava kirliliğini sıfırlamak mümkün değildir. Ancak minimize edebiliriz. Hedefimiz de daha fazla ağaç dikerek, halkın duyarlılığını artırmak adına vatandaşa hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde gerekirse maske takmalarını belirtecek mesaj da atacağız. Kirlilik sorununu çözmek için mücadele ediyoruz. Dünyanın kabul ettiği sınır değerler var. Bu değerlerin aşılıp aşılmadığını gözlemleyerek, sorunu minimize edeceğiz. Disipline edilen her konu er ya da geç sonucunu alır.
Küçük sanayi işletmelerinde üretilen ürünlerin çıktılarını evlerinde yakanları görüyoruz. İşlenmiş ürünün yakıldığını görüyoruz. Vatandaşın bunları yakmaması için doğalgaza teşvikini yapmamız lazım.
Soru: İnegöl’de yenilebilir enerji kullanımı ne aşamada?
1.6 Mega Watt olan elektrik ihtiyacını karşılamak üzere güneş santrali kurmak istiyoruz. Bütün hazırlıkları tamam. Bakanlıktan onaylarımızı aldık. Yer olarak da modern hayvan pazarımızın çatısını değerlendireceğiz. Tüm fizibiliteler hazır. Finansmanı aldığımız an çalışmalara başlayacağız. İnegöl Belediyesi’nin tüm enerji ihtiyacını, güneş enerjisiyle birebir sağlayacağız.
Soru: İnegöl Türkiye’deki turizm pastasından yeterli payını alıyor mu? Oylat, köfte ve mobilya dışında başka adımlarınız olacak mı?
Bu dönem bu konunun daha fazla üzerine düşeceğiz. Dünyada inanılmaz bir gastronomi pazarı var. Bu pazardan ülke ve şehirler olarak alabileceğimiz çok ciddi paylar var. Adeta hiç bitmeyecek bir hazine… Turizmle ilgili üniversite ile çalıştığımızda İnegöl’ün doğası, gastronomisi, termal ve sağlık turizmi ön plana çıkıyor. Sağlık turizminde kurşunlu bölgesinde bulunan termal su kaynağının yatırıma dönüşmesini arzu ediyoruz. Büyük bir hayal kurduk; yeşermesi durumunda bırakın İnegöl’ü ülkede konuşulacak bir yatırım olacak. Adımlarımızı hızlı hızlı atacağız. Sapanca ve Maşukiye’deki örnekler gibi İnegöl’ün ruhuna uygun yeni projeler hayat geçireceğiz. Herkes kendi bölgesini keşfedip güzelliklerini ortaya koyarsa çok güzel olur. Ancak bunları oluştururken akademik yapıyı atlamamamız lazım. Gaziantep, Hatay ve Afyonkarahisar büyük bir akademik çalışmayla Unecso’nun gastro ağına dahil olan şehirler. Neden dördüncüsü yok? Bursa da, İstanbul da dahil değil. Bunlar için çalışmalarımız, hazırlıklarımız devam ediyor.
Soru: İklim krizi en çok üzerinde durmamız gereken konuların başında geliyor. Bu anlamda İnegöl’de su sıkıntısı var mı?
Şu an İnegöl’ün su sıkıntısı var. Su-kanal yönetimi bizde değil. Büyükşehir Belediyelerine aktarıldı ama biz de geri durmayarak işin takibini ve bize düşen fedakarlığı yapmak istiyoruz. Kanalizasyon atıklarının arıtma tesislerine gitmesi gerekiyor. Çevre ve iklime sağlıklı bir yer yaratmak için 150 dönüm alan üretmeye çalışıyoruz ki Büyükşehir gelip yatırımını yapsın diye. Hocaköy İçme suyu barajımızda 20 milyon metreküp su tutulacak. Şehre sürekli olarak kaynak su aktaracağız. Zemin sularından almayacağız. Hem iklimsel anlamda kaynaklarımızı koruyacağız hem de vatandaşa verdiğimiz değeri göstereceğiz. Geçen dönem Büyükşehir Belediyesi’nden en büyük isteğimiz altyapıydı. Hem Alinur Başkanımıza hem Bozbey başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Bu çalışmalar hızlı bir şekilde bitirilmeli. Çünkü yüzde 70 kayıp kaçak oranı vardı. Ortada büyük bir israf var. Süreç tamamlandığında hem israfı önleyeceğiz hem de vatandaşlarımızın kaynak suyunu 365 gün kullanmalarını sağlayacağız. İklim eylem planından çıkan kısa-orta-uzun vadedeki çalışmaları yürütmeye devam ediyoruz.
Soru: Sık sık yangın haberleriyle ciğerlerimizin yandığı bir dönemin içerisindeyiz. Mobilya ve ağaç orman ürünleri sektöründe öncü olan bir ilçede haliyle yangın durumunda büyük tehlike arz ediyor. İnegöl’de bulunan hem sanayi bölgelerinin hem de yeşil alanların yangınlara karşı direncinin artırılması konusunda ne gibi çalışmalarınız var?
En önemlisi vatandaşın bilinçlendirilmesi… Orman planlamasında olası yangınları önlemek amacıyla geçiş koridorlarının oluşturması, çam ormanlarında önlemlerin artırılması için çalışmalar yürütülüyor. İnsan kaynaklı yangınların oluştuğunu görüyoruz. Artan sıcaklıkla kendinden tutuşmaların olacağı ortamları da belki göreceğiz. Sadece İnegöl’de değil, ekosistemin korunması için çalışmaları sağlamamız ve vatandaş bilincini arttırmamız gerekiyor. Toplumun her anlamda bilincinin artırılması gerekiyor. Kurallara uymak gerekiyor.
Soru: Türkiye’de çok tartışılan sığınmacı konusu… İnegöl, sığınmacılar için çok cazip bir yer. Sığınmacıların İnegöl’e olumlu-olumsuz ne tür yansımaları oldu?
Göçü yönetmek mümkün. İnegöl’de 18-20 bin bandında sığınmacı var. Toplamda ise 30 bin misafir vatandaşımız var. Sanayisi, ekonomik canlılığı olan bölgelere insanlar göç etmek istiyor. Şehrimiz de böyle oluşmuş. İnegöl’de 81 ilden vatandaşımız var. Balkanlardan, Kafkaslardan ve diğer bölgelerden insanlar yaşıyor. Çalışma fırsatı bulmaları insanları İnegöl’e getiriyor. İmar planlaması yaptığınızda yeni bir göç dalgasına imkan tanıyorsunuz. Şehrimizdeki imar hareketleriyle bu alanı kontrol edebiliriz. 2035 projeksiyonunu görmeye çalıştık; nüfusumuz 485 bin, araç sayımızın da 160 binlere çıktığını gördük. Biz sığınmacıların, şehrimize doğru bir şekilde entegre olmasını ve değer katmasını istiyoruz. Rahatsızlık oluşması durumunda ise yaklaşık binin üzerinde deport işlemleri yaptık.
Soru: İnegöl’e yeni stadyum 5 yıllık süreç içerisinde tamamlanacak mı?
İnşallah… Geçtiğimiz günlerde Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak’ı ziyaret ettik ve sözünü aldık. Planlamaların devam ettiğini, süreçte herhangi bir değişiklik olmadığını öğrendik. İhale sürecine doğru götürülen bir süreç var. Biz de bu arada sahayı temizliyoruz. Sadece futbol maçlarının oynanacağı bir stadyum olmayacak. Yapının içerisinde 14-15 civarında salonlar olacak. Okullarımızın ve spor kulüplerimizin gelip yararlanacağı bir
.kompleks olacak.