TAHA TÜTÜNCÜ
Toplantının ana gündemini ulaşım projeleri oluştururken, Bozbey kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve sosyal medyada dolaşıma sokulan iddialara ilişkin de net açıklamalarda bulundu. Başkan Bozbey, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın posterini yere serdiği yönündeki iddialara dair konuştu. Olayı “kumpas” olarak nitelendiren Bozbey, “Dün saat 16.30 itibarıyla bir kumpasla karşı karşıya kaldık. Bu tür olayların bir daha yaşanmamasını istiyoruz. Siyaseti bu tür çirkin oyunlardan uzak tutmamız gerekiyor. Biz burada hizmet üretmeye çalışıyoruz ve bunu şeffaflıkla yapıyoruz. Bu kumpasların artık son bulmasını istiyoruz. Toplum da bu tarz oyunları kabul etmez” dedi.
KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYACAĞIM
Olayın ardından hızla harekete geçtiklerini belirten Bozbey, Cumhurbaşkanlığı makamına saygının altını çizerek, “Cumhurbaşkanlığı makamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst makamıdır. Hangi siyasi görüşten olursa olsun, kim cumhurbaşkanıysa onun posterinin yere serilmesini asla kabul etmeyiz. Aynı şekilde, eşdeğer makamlardaki kişilerin posterlerinin de yerlerde sürüklenmesine göz yumamayız. Bu işi yapanları asla affetmeyeceğiz” dedi. Gece saatlerinde konuyla ilgili yeni bir gelişme yaşandığını aktaran Bozbey, olayda adı geçen belediye personelinin emniyete teslim edildiğini söyledi. “Gece saat 23.30 civarında, belediyeye ait bir araçla posteri kültür merkezine götüren şoförü görevden aldık ve emniyete teslim ettik. Bu olayın arkasında kim varsa, kim bu işi organize ettiyse ya da kimleri buna alet ettiyse, savcılık tarafından tespit edilmesi gerekiyor. 13 bin 800 personelimizi bu konuda ciddi şekilde uyarıyorum. Böyle bir durumla tekrar karşılaşırsak, kimsenin gözünün yaşına bakmayacağım” diye konuştu.
KURUMLAR ARASI İŞBİRLİĞİ ARTACAK
Başkan Bozbey, Altyapı Koordinasyon Merkezi (AYKOME) hakkında da dikkat çeken açıklamalarda bulunarak, “Burası benim her zaman eleştirdiğim bir kurumdu. Ancak artık kamu kurumları, birbirleriyle haberleşen ve iş birliği yapan bir yapıya dönüşmek zorunda. Yol yapıyoruz ama elektrik ve telekom altyapısı tamamlanmadan yapılan asfalt, kısa süre sonra yeniden kazılıyor ve tüm emek boşa gidiyor. Bu nedenle kurumlar arası iş birliğini artıracak bir düzen oluşturduk” dedi. 11 UKOME toplantısı yapıldığını ve bu toplantılarda alınan 311 kararın uygulamaya geçirildiğini belirten Bozbey, ulaşım planlamalarında şeffaflığa önem verdiklerini vurguladı. Bursa’da ulaşımın daha konforlu hale gelmesi adına taksi ve dolmuş sisteminin yeniden yapılandırıldığını ifade ederek, “Kent genelinde yaklaşık 1700 taksi faaliyet gösteriyor. 873 minibüs kaldı. Bu sayıyı azaltacağız çünkü trafikte ciddi sorun yaratıyorlar. Taksiye dönüş yapmak isteyen dolmuşlar için süreci hızlandırıyoruz. Servis aracı sayısı ise 6600 civarında. Bu yoğunluğu raylı sistemlerle azaltmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
HER KURUŞ HALKIN EMANETİ
Asfaltlama ve üstyapı çalışmalarının şeffaflık ve kalite odaklı yürütüldüğünü belirten Bozbey, “Ne üretim kalitesinden ödün veriyoruz ne de belediyemizin kaynaklarını israf ediyoruz. Her kuruşu halkımızın emaneti olarak görüyor, bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Sürecin her aşamasını denetliyor, vatandaş taleplerini topluyor ve aciliyet sırasına göre değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı. Yinelenen kazıların önüne geçmek amacıyla “rezerv altyapı kanalları” oluşturduklarını açıklayan Bozbey, bu uygulamanın Balkan Mahallesi’nde pilot olarak başladığını belirterek, “Konforlu bir üstyapı için önce sağlam bir altyapı gerekiyor. Bu yüzden imalatları hem yapım sırasında hem de tamamlandıktan sonra denetliyoruz. Böylece yolların ömrünü uzatıyor ve kaynaklarımızı daha verimli kullanıyoruz. Bu prensibi AYKOME Genel Kurulu’yla ortak akıl çerçevesinde karara bağladık” dedi.
YENİ METRO HATLARI GELİYOR
Bursa’da en çok kullanılan toplu taşıma araçlarından raylı sistemlerin gelişeceğini ve daha fazla güzergâha hizmet vereceğini müjdeleyen Bozbey, “Yaklaşık 10 kilometre uzunluğunda ve 9 istasyondan oluşması planlanan yeni hat, Paşaçiftliği ile Mimar Sinan–BTÜ istasyonlarında Bursaray’a entegre olacak. Bu sayede Ankara Yolu ile 11 Eylül Bulvarı arasında yaşayan yaklaşık 420 bin hemşehrimiz raylı sistem konforuna kavuşacak. Fizibilite çalışmalarına, Bursa Ulaşım Ana Planı ile uyumlu şekilde, 2025 yılı sonunda başlanacak. T1 ve T2 tramvay hatlarını da Osmangazi İstasyonu üzerinden Bursaray’a entegre ediyoruz. Böylece vatandaşlarımız Bursa Otobüs Terminali, Kestel, Uludağ Üniversitesi ve tarihi kent merkezi arasında çok daha kolay ve hızlı ulaşım sağlayabilecek. Uygulama projelerine ve imalatlara 2025 yılının ikinci yarısında başlanacak” dedi.
GÖRÜKLE’YE UZANACAK
Özellikle öğrencilerin en çok talep ettiği Bursaray hattının Görükle’yi de kapsayacağını duyuran Bozbey, “Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak 5,4 kilometrelik yeni hat ve 3 istasyon ilavesiyle Bursaray hattı Görükle merkezine kadar uzatılacak” ifadeleriyle müjde verdi. Bozbey ayrıca Bursa’ya metrobüs öncüsü hızlı otobüs sisteminin geleceğini açıklayarak, “Emek İstasyonu ile Mudanya BUDO İskelesi arasındaki 16,5 kilometrelik güzergâhta, özellikle yaz aylarında artan yolcu talebine hızlı çözüm sunacağız. Bu hatta metrobüs öncüsü hızlı otobüs sistemini başlatıyoruz. Ayrıca Mudanya merkezde uygulayacağımız yeni trafik düzeniyle hem trafik akışını rahatlatıyor hem de BUDO İskelesi’ne erişimi çok daha kolay hale getiriyoruz” dedi.
TARİHİ BELEDİYE BİNASINA 1 MİLYON 440 BİN LİRA KİRA
Başkan Bozbey, son yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından uygulamaya konulan 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 30. maddesi kapsamında bazı taşınmazların mülkiyetinin belediyelerden alınarak vakıflara devredildiğini, ancak bu uygulamada ciddi hatalar ve mağduriyetler yaşandığını belirtti. Belediyeden alınan taşınmazlara örnekler veren Bozbey, “Bursa Tarihi Belediye Binası 1880’lerde yapılmış, 1928’de belediye adına tescillenmiş, devlet tarafından inşa edilmiş bir yapıdır. Ancak şimdi Vakıflar, bu bina için yıllık 1 milyon 440 bin lira kira istemektedir. Mahfel, 1940’ta vakıf şerhi kaldırılmış, 2014’te belediyemize geçmiş bir taşınmazdır. 2020 yılında sadece zeminindeki eski bir kayıt gerekçesiyle elimizden alınmıştır. Gelir getirmeyen bir kamu binası olan Şehir Kütüphanesi için bile yıllık 120 bin lira kira istenmektedir. Mahkeme Hamamı, Eski Lojman, Hakkı Paşa Konağı, Hüsnü Züber Evi, İncirli Hamamı, Beyazıt Paşa Medresesi, Umur Bey Hamamı, Mudanya Tahir Ağa Hamamı, Hünkar Köşkü civarındaki arsa ve Darphane Kültür Merkezi gibi daha birçok taşınmaz da benzer gerekçelerle elimizden alınmıştır. Oysa bu yapılarda vakfa ait herhangi bir mimari ya da tarihi unsur bulunmamakta, bazıları tamamen belediye yatırımıyla ihya edilmiştir” dedi.
ADALETSİZ BİR UYGULAMA
Bu uygulamaların ciddi sorunlar doğurduğunu vurgulayan Bozbey, “Bu taşınmazlar halkın ortak değeridir. Belediyemiz, bu yapıları ayağa kaldırmış ve kamu yararına sunmuştur. Şimdi bu eserlerin, zeminindeki eski bir kayıt gerekçe gösterilerek elimizden alınması, hem adaletsiz bir uygulamadır hem de kamu hizmetine zarar vermektedir. Bu durumu kabul etmiyoruz ve hukuki, idari mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Biz, tüm kurumlarla iş birliği ve uyum içinde çalışmayı esas alıyoruz. Ancak ‘bizden olana her kolaylık, bizden olmayana her türlü engel’ anlayışının kamu yöneticiliği ahlakıyla bağdaşmadığını açıkça belirtmek isterim. Unutulmamalıdır ki el konulan bu yapılar ne bir kişinin ne de bir grubun malıdır. Bu değerler, halkımızın faydalandığı ve kentimizin ortak zenginliğini oluşturan yapılardır. Bu uygulamaları siz değerli basın mensuplarının ve tüm Bursalı hemşehrilerimin vicdanına ve takdirine bırakıyorum” dedi.