‘Batı’dan kopmuyoruz’

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Batı ile yaşanan gerginliğin yabancı sermaye girişini nasıl etkileyeceği ile ilgili olarak, ”Portföy yatırımının bu tür olaylara çok bakmıyor. Uzun vadeli yatırım kararları ise ülkenin potansiyeli ile ilişkili. Dönemsel tartış

‘Batı’dan kopmuyoruz’

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Almanya’nın referandum etkinliklerine izin vermemesinin ekonomiye olası etkilerini değerlendirdi.

Şimşek, katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Almanya’da referandum etkinliklerine izin verilmemesine yönelik bir soru üzerine Şimşek, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını söyledi. ”Batı ile yaşanan gerginlik, Türkiye’ye yabancı sermaye girişini engeller mi Türkiye olumsuz etkilenir mi” şeklindeki soru üzerine de Şimşek, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı terör gibi yaşamsal tehditler ile kısa vadeli birtakım ekonomik çıkarların aynı düzeyde ele alınamayacağını vurguladı.

TAVRIMIZ ÇOK NET

Portföy yatırımının bu tür olaylara çok bakmadığına işaret eden Şimşek, ocak ve şubat aylarında portföy yatırımların yönünün küresel ve Türkiye’ye yönelik olarak pozitife döndüğünü bildirdi. Şimşek, daha uzun vadeli yatırım kararlarının ise o ülkenin potansiyeli ile ilişkili olduğunu ifade ederek, dönemsel tartışmaların etkili olacağını düşünmediğini anlattı. 

Şimşek, ”Biz Batı’dan kopmuyoruz, kopmayacağız çünkü Batı ile iyi ilişkiler bizim menfaatimize ama bu ilişkilerin de belli bir düzeyde olması gerekiyor. Bizim menfaatlerimiz veya bize yönelik tehditler gündeme geldiği zaman bizim tavrımız çok nettir, çok açıktır” değerlendirmesinde bulundu.

TERÖR TEHDİDİ AZALSIN TL DEĞERLENİR

Fed’in, bu ay ortasında faiz artıracağına yönelik bir beklenti olduğu hatırlatılarak, bunun Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Şimşek şunları kaydetti: 

”Bugün itibarıyla piyasa beklentilerine bakarsanız, martta bir faiz artışı yüzde 90’ın üzerinde, yüzde 100’e yakın fiyatlanmış durumda. İlk faiz artışı muhtemelen piyasada fiyatlandığı için dolar da küresel olarak son 7 haftanın zirvesinde. Bu anlamda zaten kısa vadede fiyatlandı. Ama orta vadede, eğer ABD’deki para politikasındaki normalleşme yani faiz artışı hızlanarak devam ederse, bu Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için tabii ki olumsuz olur.”

TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇIK

Risk iştahının küresel büyüme ile gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme performansıyla ilişkili olduğuna işaret eden Şimşek, ”Piyasadaki fiyatlamayı söylüyorum, bu sene 2 veya 3, gelecek sene sonuna kadar da 4 veya 5 faiz artışı öngörülüyor. Bu aslında çok aşırı hızlı bir faiz artışı değil, yönetilebilir. Terör tehdidi azalsın, Suriye’de biraz normalleşme ki başlayacak, lira değerlenir. Çünkü o turizmi, ticareti, dış dengeyi olumlu etkiler ama en önemlisi bunlardan bağımsız Türkiye’nin risk primini olumlu etkiler. Mesela referandumda ‘evet’ çıksın, olumlu etkiler. Çünkü, Türkiye’nin önü açık, ‘bir miktar belirsizlik vardı, aradan çıktı’ denilir.” ifadelerini kullandı.

ENFLASYONA KARŞI CİDDİ BİR CEPHE VAR

Başbakan Yardımcısı Şimşek, enflasyon beklentilerine ilişkin soruyu yanıtlarken Şimşek, enflasyonun geçici olarak çift hanelere çıktığını, geçmişte bir iki dönemde de benzer durumların yaşandığını hatırlattı. 

Bunun bir miktar gecikmeli kur etkisi ve bir miktar da diğer faktörlerden kaynaklandığını dile getiren Şimşek, enflasyonu kalıcı olarak çift hanede tutacak bir politikanın söz konusu olmadığını vurguladı. Merkez Bankasının çok net biçimde fiyat istikrarı konusunu önceliklendireceğinin altını çizen Şimşek, ”Türkiye’de enflasyona karşı ciddi bir cephe var, o nedenle bunu ciddiye almıyoruz. Geçici etkileri öngörmüştük ama kalıcı bir şekilde çift haneye çıkması asla kabul edilebilir bir şey değil. İlave tedbir alınması gerekirse, alınır” şeklinde konuştu.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X