İlginç olay, Bursa’da yaşandı. SGK Bursa İl Müdürlüğü denetmenleri, vefat eden ikinci eş üzerinden ölüm aylığı alan kadının, yıllar önce boşandığı ilk eşiyle birlikte çektirdiği fotoğrafları sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta yayınlayınca yapılan ihbarlar üzerine harekete geçti.
Denetmenlerin raporu doğrultusunda SGK, kadının aldığı ölüm maaşını kesti. Mahkemenin yolunu tutan kadın, boşandığı ilk eşiyle fiilen birlikte yaşadığı iddialarını reddederek kararın iptalini istedi. 2009’da ilk eşinden boşandığını, 2011’de ikinci eşiyle evlendiğini anlatan davacı kadın, ikinci eşi 2012’de vefat edince SGK’dan ölüm aylığı almaya başladığını dile getirdi. İlk eşi ile birlikte yaşamaya devam ettiği gerekçe gösterilerek aylığının kesildiğini, kurum işleminin yerinde olmadığını ileri sürerek işlemin iptaline, ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve aylıklarının ödenmesine devam edilmesine karar verilmesini talep etti.
Davalı SGK Bursa İl Müdürlüğü ise idare tarafından yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın reddine karar verince, davacı kadın istinaf başvurusunda bulundu. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı avukatının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Davacı kadın bu kararı da temyiz edince devreye Yargıtay 10. Hukuk Dairesi girdi.
Bir fotoğrafla maaş kesilir mi?
Oy birliği ile kararını açıklayan Yargıtay; vefat eden ikinci eş üzerinden alınan ölüm aylığının sosyal medyada birinci eşle çekilen fotoğraflar sebep gösterilerek kesilemeyeceğine hükmetti. Mahkemenin yeterince araştırma yapmadığının vurgulandığı Yargıtay kararında şöyle denildi: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği yasalarca hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, SGK denetmeninin hazırlamış olduğu raporda Facebook üzerinden elde edilen davacının ve boşandığı eşinin birlikte görüldüğü fotoğraflara dayanılarak davacının aylığının kesildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme tarafından da Facebook’ta paylaşılan fotoğraflara vurgu yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.Bu nedenle maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşayıp yaşamadıkları yasada belirtilen hususlar ve ilkeler çerçevesinde araştırılmalıdır. Davacı ile boşandığı eşinin kayıtlı adresleri yönünden ayrı ayrı geniş kapsamlı, titizlikle ve gerekirse bilgi edinilen şahısların isim yada sıfatları da tutanağa eklenmek suretiyle, beyan edilen adreslerde fiilen oturup oturmadıkları, birlikte yaşayıp yaşamadıkları kolluk ekipleri marifetiyle araştırılması gerekir. İhtilaf konusu dönem içerisinde davacı ve eşinin kayıtlı adreslerinde görev yapan mahalle muhtar ve azalarının kanaat edinmeye yetecek sayıda tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çelişki oluşursa giderilmelidir. Böylece ‘boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama’ olgusunun mevcut olup olmadığı, toplanan tüm kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının ortadan kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm oy birliği ile bozulmuştur.”