Yasalara göre, çalışanlara yaptıkları iş nedeniyle maruz kaldıkları risklere karşılık, ilave hizmet süresi veriliyor. Buna toplumda ‘yıpranma’ deniyor. Teknik adı ise ‘Fiili Hizmet Süresi Zammı’. Emniyet çalışanları da bu haktan yararlanıyor. Bir yıl görev yapan bir emniyet mensubu 450 gün hizmet süresi kazanıyor.
Çalışma hayatında yapılan işin özelliğine göre, çalışma koşulları çeşitli riskler içeriyor. Kimi işin riski daha azken kimi işin riskleri daha fazla oluyor. Çalışanlara yaptıkları iş nedeniyle maruz kaldıkları risklere karşılık, ilave hizmet süresi veriliyor. Tabi ilave hizmet süresi; yasa ile belirlenen gün sayısında, riskine maruz kaldığı fiili çalışma süresine bağlı olarak veriliyor. Bu ilave hizmet süresi yasalarda ‘Fiili Hizmet Süresi Zammı’ olarak adlandırılmasına karşın toplumda yaygın olarak ‘yıpranma’ olarak biliniyor. Yıpranma süresi bazı durumlarda fiilen yapılan işe göre belirlenmekle birlikte, bazı durumlarda da doğrudan kurumlara veya unvana göre veriliyor. Emniyet hizmetlerinde görev yapanların da yıpranma süreleri doğrudan kadrolarına bağlı olarak uygulanıyor.
KİMLERİ KAPSIYOR?
Posta Gazete’sinde yer alan habere göre, emniyet ve polis mesleğinde; asaleti onaylanmış olmak şartıyla adaylıkta geçirilen süreler dahil polis, başpolis ve kıdemli başpolis, komiser yardımcısı, komiser, başkomiser, emniyet amiri, emniyet müdürleri ile bu ve daha yukarı maaş ve derecelerdeki emniyet mensuplarına bir yıllık çalışma süreleri karşılığında 90 gün ‘Fiili Hizmet Süresi Zammı’ (yıpranma) uygulanarak hizmetlerine ilave ediliyor. Bir yıl görev yapan bir emniyet mensubu 450 gün (360 gün çalışma+90 gün yıpranma) hizmet süresi kazanıyor.
BEKÇİLER DE YIPRANMA PAYI İSTİYOR
Çarşı ve mahalle bekçileri, 2008 yılına kadar 657 sayılı Kanun’da ‘yardımcı hizmetler’ sınıfında yer alıyordu. 2008 yılında 5757 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik neticesinde ‘emniyet hizmetleri’ sınıfına alındılar. Emniyet hizmetlerinde çarşı ve mahalle bekçisi olarak görev yapanlar haricinde diğer çalışanlara yıpranma verilmesi öngörülüyor. Çarşı ve mahalle bekçileri için ise yıpranma bulunmuyor. Yıllardır büyük bir heyecanla ve umutla kendilerine de diğer emniyet hizmetleri sınıfında görev yapanlar gibi yıpranma verilmesini bekliyorlar. Özellikle 2008’de emniyet hizmetleri sınıfına alınmaları umutlarını biraz daha artırmış durumda.
SİGORTA PRİM KESİNTİSİ
Kazanılan yıpranma hakkının işverene bir maliyeti var. Çünkü yıpranma uygulanan işlerde çalışanlar için işveren diğer çalışanlara nazaran daha fazla prim ödüyor. Normalde memurlar için işveren kamu kurumu malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına işveren payı olarak yüzde 20 oranında prim yatırırken, bir yıl çalışma karşılığı 90 gün yıpranma alan işlerde görev yapan memurlar için söz konusu sigorta kollarına 5 puan fazla olarak yüzde 25 oranında prim ödüyor. Artırılan prim oranının tamamı işveren tarafından ödeniyor. Yıpranma nedeniyle memura prim farkı yansıtılmıyor. Bu bağlamda da Emniyet’te yıpranma alan görevleri ifa edenler için kamu kurumu yüzde 25 oranında uzun vadeli sigorta kollarına (malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına) prim ödüyor.
EMNİYET ÇALIŞANLARINA NE FAYDA SAĞLIYOR?
Yıpranma süresi kişilerin fiili hizmet sürelerine ilave edilerek doğrudan emeklilik için geçerli hizmet sürelerinden sayılıyor. Dolayısıyla yıpranma emniyet personelinin hizmet süresini her yıl için 90 gün artırıyor. Emniyet personeli emekli olmak için aranan hizmet süresi şartını yıpranma nedeniyle diğer memurlardan daha önce dolduruyor. Diğer memurlar 25 yıl çalışarak hizmet süresi şartını sağlarken, emniyet personeli kazandığı 5 yıl yıpranmayla birlikte 25 yıllık hizmet süresi koşulunu 20 yıl çalışarak sağlamış oluyor.
İKRAMİYE ARTIYOR
Yıpranma, emeklilik ikramiyesi ödenmesine esas fiili hizmet süresi olarak da dikkate alınıyor. Yani yıpranma ile kazanılan sürelere de emeklilik ikramiyesi ödeniyor. Bu nedenle emniyet personeline hak kazandığı yıpranma süresi için de fiili hizmet süresinde olduğu gibi emekli ikramiyesi ödeniyor. Örneğin; 20 yıl çalışan emniyet personeli 5 yıl da yıpranmaya hak kazanacağından 20 yıllık değil 25 yıllık emekli ikramiyesi alıyor.
YAŞTAN DA DÜŞÜLEBİLİYOR
Yıpranma süreleri memurun hizmet süresine ilave edilmesinin yanında ayrıca emeklilikte aranan yaş haddinden de düşülüyor. Ancak yaştan düşülen yıpranma süresi göreve başlama tarihine göre değişiklik gösteriyor. Özellikle 8 Eylül 1999 tarihinden önce memuriyete başlayan veya sigortalı olanlara emeklilik yaşlarının tespitinde büyük avantaj sağlıyor. ÖRNEK 1: Emniyette 8 Eylül 1999 tarihinden önce polis memuru olarak atanmış olanların çalışma hayatı boyunca hak kazanacağı yıpranma süresinin tamamı emeklilik yaşından düşülüyor. ÖRNEK 2: Emniyette 8 Eylül 1999’dan sonra polis memuru olarak atananların çalışma hayatı boyunca hak kazanacağı yıpranma süresinin toplamda ‘3 yılı geçmemek üzere yarısı’ emeklilik yaşından düşülüyor.
HİZMET SÜRESİNİ ETKİLİYOR
Yıpranmanın sağladığı bir başka avantaj da emeklilik şartlarının belirlenmesinde ortaya çıkıyor. Memurların emekli olma şartları göreve başlama tarihine göre değişmekle birlikte belli tarihteki hizmet süresine göre belirleniyor. Belli tarihteki hizmet süresine yıpranmanın ilave edilmesi hizmet süresini artırdığından yaş tespitinde avantaj sağlıyor. Yani emekli olacağı yaş daha küçük bir yaş olarak belirleniyor.