‘Bunları hak etmiyoruz’

Güvensizlik, tahammülsüzlük ve şiddet halinin ülke sathına yayıldığını belirten TÜSİAD Başkanı Başaran-Symes, ”Bu tüm toplumu geriyor, bizi birbirimizden uzaklaştırıyor. Bunu hak etmiyoruz” dedi.

‘Bunları hak etmiyoruz’

Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen Başaran-Symes, farklı konularda önemli uyarılarda bulundu.

Symes, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşmasına ‘paralel yapı’ iddialarına ilişkin düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan Menduh Boydak’la başladı. Yönetim kurulunun YİK toplantısında tam kadro olarak bulunmadığını, üyeleri Memduh Boydak’ı bir an önce aralarında görmeyi ümit ettiklerini belirten Symes, ”Gerçekten eksikliğini bugün bu salonda hepimiz hissediyoruz” dedi. Symes, konuşmasını şöyle sürdürdü: ”Kuşkusuz bu toplantımızı daha farklı koşullarda, terörün ve şiddetin olmadığı, toplumumuzun, kaygılarının artmadığı bir ortamda, küresel ekonomideki gelişmelerin, Türkiye’nin giderek kırgınlaşan ekonomisini fazlasıyla etkileyebilecek korkusunu taşımadan ve terörün ve şiddetin, hiçbir şekilde olmadığı bir ortamda yapabilmeyi isterdik. Maalesef öyle bir Türkiye’de değiliz şu anda. Bunun da acısını şu anda hep birlikte hissediyoruz.”

TERÖRÜ KINIYORUZ

Başaran-Symes, terörü şiddetle kınadıklarını vurguladı. PKK terör örgütünün saldırılarına bir an önce son vermesini, sivil siyaseti zayıflatan son yıllardaki kazanımları tehlikeye atan terör dalgasının derhal sona erdirilmesini istediklerini dile getiren Başaran-Symes, toplumun tüm kesimlerini ve kurumlarını sağduyulu, sorumlu bir tutum ve söylem içinde olmaya davet ettiklerini ifade etti.

BİRBİRİMİZDEN UZAKLAŞIYORUZ

Sosyal özgürlüğün en büyük teminatı olan medya kuruluşlarının saldırıya uğradığını ve bu olaylara gereken tepkinin verilmediğini savunan Başaran-Symes, şöyle devam etti: ”Genel bir güvensizlik, tahammülsüzlük ve şiddet hali ülke sathına yayılmış, tüm toplumu geriyor, bizi birbirimizden uzaklaştırıyor. Bunu hak etmiyoruz. Bunların süratle geride kalması gerektiğine inanıyoruz. Amasız ve fakatsız bir şekilde terörü ve şiddet unsurlarını kınıyoruz. Meclisin böyle bir temsil düzeyine kavuştuğu, tüm zorluklara rağmen demokratik siyaset imkanlarının var olduğu bir ortamda hunharca işlenen cinayetlerin, mayınlarla uzaktan kumandalı patlayıcılarla tüm bölgeyi ve toplumu terörize edecek eylemlere girişmenin ve şiddette ısrar etmenin hiç bir kabul edilebilir gerekçesi olamaz.”

‘AÇILIM’A DEVAM

Kürt meselesi adına yapılanların en çok bu meselenin demokratik çözümü için uğraşanlara yönelik bir saldırı olduğuna inandıklarını anlatan Symes, ”Böyle bir mücadeleyi sürdürürken, terörün kalıcı olarak bu coğrafyadan temizlenmesi için demokrasi alanındaki açılımlara ısrarla devam etmek, bölgenin kalkınması yönündeki politikalara sahip çıkmak ve bölgeler arası kalkınmışlık farkını azaltmak gerekir” diye konuştu.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞIMSIZ YARGI

TÜSİAD Başkanı Başaran-Symes, sağlıklı demokrasilerde halkın iradesinin sadece sandık aracılığı ile göstermesinin yeterli olmadığını; kontrol denge mekanizmaları, ifade özgürlüğü, bağımsız bir yargı, güçlü bir sivil toplum ile özgür basın örgütlenmesinin de demokrasinin asla vazgeçilmez unsurları olduğunu söyledi.

GÜÇLÜ KOALİSYON YUMUŞATIRDI

Güçlü bir koalisyon konusunda iş dünyasının beklentilerini daha önce siyasi partilere ilettiklerini anımsatan Başaran-Symes, ”Eğer bir koalisyon kurulabilseydi, ihtiyaç duyulan bir uzlaşma örneği toplumun önünde sergilenmiş olacaktı. Seçimlerden önce olağanüstü artmış olan, hatta toplumu sağlıksız bir noktaya götüren kutuplaşma ortamı yumuşayacaktı. Bugün yaşadığımız toplumsal gerginlikler kayda değer ölçüde bertaraf edilmiş olabilirdi. Kurulabilseydi güçlü bir koalisyon hükumeti, herhalde bugün karşı karşıya kaldığımız siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlara daha kapsamlı ve daha tatmin edici çözümler üretebilirdi” şeklinde konuştu.

MALİ DİSİPLİN BAŞARIYLA YÜRÜTÜLDÜ

Başaran-Symes, ekonomik göstergeler kötüleşirken bir de siyasi belirsizliklerin ortaya çıktığını iddia ederek, ekonomideki bozulmanın siyasal ve toplumsal boyutları etkilememesinin düşünülemeyeceğini savundu. Mali disiplinin bugüne kadar hep başarıyla yürütüldüğünü dile getiren Başaran-Symes, ”Bu, büyümenin istikrarın temelini oluşturdu, bunu takdirle karşılıyoruz. Ancak gittikçe uzayan belirsizlik ortamında kamu maliyesinin bozulmadan aynı şekilde devam etmesi için ek çaba sarf edilmesi gerekiyor” dedi.

SEÇİM GÜVENLİĞİ VURGUSU

Bu yüksek gerilim ve tırmanan terör ve iç ve dış koşulların giderek daha zorlu hale geldiği bu ortamda 6 hafta içinde seçime gidileceğini anımsatan Başaran-Symes, hükumetten en öncelikli beklentilerinin seçimin güvenli bir ortamda yapılmasının sağlanması olduğunu söyledi.

ÜMİTSİZLİĞE KAPILMA LÜKSÜMÜZ YOK

Hukuk güvenliğinin sağlanamadığı ve adalet mekanizmasına güvenin düşük olduğu bir ülkenin ise sürdürülebilir ve sağlıklı büyümesinin, yüksek katma değer üretecek uzun dönemli yatırımları çekmesinin beklenemeyeceğini iddia eden Başaran-Symes, her şeye rağmen umutsuzluğa kapılma lükslerinin olmadığını belirtti.

YATIRIMDA KUR RİSKİ

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, konuşmasında döviz kuruna değindi. “Kurdaki oynaklığın yatırım performansını daha da zedelemesi riski ile karşı karşıyayız” diyen Özilhan, düşük reel faizin yatırım için tek başına yeterli olmadığının altını çizdi. Özilhan “Daha gelişmiş bir demokrasiye sahip olmak, ekonominin içine düştüğü kısır döngüden çıkmasını sağlar” şeklinde konuştu.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X