‘Bursa benim için masal şehri’

15. Bursa Kitap Fuarı’nın ilk onur konuğu olan İnegöl doğumlu yazar Cemil Kavukçu, “Bursa çocukluğumun başkentiydi. Benim için yeniden bir masal şehri oldu” dedi.

‘Bursa benim için masal şehri’

Dilek Atlı

Bu yıl on beşinci yaşını kutlayan Bursa Kitap Fuarı’nın ilk onur konuğu öykü yazarı Cemil Kavukçu oldu. Fuarın ilk günü düzenlenen ‘Zamanın Aynasında Cemil Kavukçu’ söyleşisinde okurla buluşan yazar, “Bursa benim çocukluğumun başkentiydi. Kültürpark, Setbaşı Köprüsü ve Uzun Çarşı beni masalsı bir tatla etkilerdi. Onur konuğu seçilince Bursa benim için yeniden bir masal şehri oldu” diye konuştu. 

 

ÖYKÜLERİ VE HAYATI…

Tüyap Bursa Fuarcılık tarafından düzenlenen etkinlikte öyküler ve romanlar kaleme alan yazar, Enver Ercan’ın sorularını yanıtladı. Editörlüğünü Enver Ercan’ın yaptığı Kavukçu’nun edebiyatı, öyküleri ve yaşamını ele alan bir armağan kitap, katılımcılara sunuldu. 

Söyleşide Kavukçu, yazar olmadan önce sinemacı olmak istediğini belirterek, “İnegöllüyüm. Çocukluğumda İnegöl’de bir sinema salonu vardı ve oraya gitmeme annem pek izin vermezdi. Ben de kendimce hikâyeler yazar, perde gerer, yazdığım hikâyeleri o perdede gölge oyunuyla canlandırırdım. İlk ve ortaokulda böyleydim. Kitap okuyup resim yapan bir çocuktum. Artık liseye giderken başka bir gençtim. Hep sınıfta kaldım. Çünkü sınıfta arka sıradakiler gözümde kahramandı” diye konuştu. 

Üniversitede okumak üzere İnegöl’den ayrıldığını söyleyen yazar, sözlerine şöyle devam etti: 

“Jeofizik mühendisliği okudum. Resim yapmadım. Kelimelerle resim yapmaya başladım. Çocukken çizgi romanları severdim. Çok öykü okumazdım. Ama erken yaşlarda Dostoyevski ve Tolstoy’un eserleriyle başladı okurluğum. Türk yazarlardan çok, yabancıları okudum. Zamanla Türk edebiyatına geçtim. İlk yazılarım romandı ama çok taklitti. O nedenle aslında onlar yok. Bir arkadaşım öykü yazmamı önerdi. Denedim. Sait Faik’in Bir Bahçe öyküsünü okuyunca çok etkilendim. Kendi kasabamdan yola çıkarak öyküler kaleme aldım.”

MASAL ŞEHRİ BURSA…

Orhan Kemal öykülerinin kendisine cesaret verdiğine değinen Kavukçu, “Roman özetlenebilecek bir türdür. Ama öykü özetlenemez, okudukça tadına varılır” dedi. Dinleyicilerin sorularını da yanıtlayan Kavukçu, sözlerini şöyle topladı: 

“Yazdığımın beni mutlu etmesi önemli ilk önce. Bu öykülerim için de öyle, çocuk edebiyatında da. Çocuklar için yazmak küçümsenecek bir şey değil. Çocukken neyi okumayı sevdiysem, bunları öyküleştirdim onlar için. Uzun süre dergilerde yer bulamamak ve yayınevlerinden olumsuz yanıt almak beni yazmayı bırakma noktasına getirdi. En son Can Yayınları’ndan haber bekliyordum. Özdemir İnce bir gün beni aradı ve makûs tarihim değişti. İlk defa onur konuğu belirleyen Tüyap, bana bir sürpriz yaptı.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X