Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından 13-14 Mayıs 2025 tarihlerinde Bursa Business School’da düzenlenen 2. Uludağ Çevre Forumu’nda “Karbon Stratejileri ve Rekabet Avantajı: İş Dünyası İçin Yeni Dönem” başlıklı ilk oturumunda panelist olarak yer alan Bursa Çimento Fabrikası AŞ Genel Müdürü Barbaros Onulay, çimento sektörünün dönüşümüne liderlik eden stratejileri ve Bursa Çimento’nun bu alandaki kapsamlı sürdürülebilirlik vizyonunu aktardı. Onulay, “Bu tür platformlar bilgi ve deneyim paylaşımı açısından son derece kıymetlidir” dedi.

“Çevresel etkileri yönetmek temel sorumluluklardan biri”

Barbaraos Onulay, konuşmasının ilk bölümünde, çimento sektörünün doğası gereği enerji yoğun bir yapıya sahip olduğunu ve bu nedenle çevresel etkileri yönetmenin temel sorumluluklardan biri olduğunun altını çizdi. Bu bağlamda, endüstriyel atıkların enerji geri kazanımı amacıyla alternatif yakıt olarak kullanımı konusunu detaylandırarak, “Endüstriyel atıkların yüksek sıcaklıktaki çimento döner fırınlarında yakılması ile hem fosil yakıt kullanımı azaltılıyor hem de atıkların bertaraf edilmesinde kalıcı çözümler sunuluyor. Bu yöntem, döngüsel ekonominin en somut örneklerinden biridir” dedi. Avrupa’da alternatif yakıt ikame oranlarının %80’e ulaştığını belirten Onulay, Türkiye’nin bu alandaki gelişimini memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. 2023 yılı itibarıyla Türkiye çimento sektörünün yaklaşık 1.800.000 ton alternatif yakıt kullanarak %13 ısıl ikame oranına ulaştığını vurguladı.

Endüstriyel atıklar ekonomiye kazandırılıyor

Bursa Çimento’nun 2011 yılında devreye aldığı ATY Hazırlama Tesisi ile bugüne kadar 590.000 ton endüstriyel atığı enerjiye dönüştürerek ekonomiye kazandırdığını ifade eden Onulay, bu başarıyı daha ileri taşıyacak Bursa Çimento modernizasyon yatırımına değindi. Yeni sistemin, %80’e kadar alternatif yakıt yakabilme kapasitesine, by-pass teknolojisi ile emisyon kontrolüne ve düşük çevresel etki potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Ayrıca, Bursa’da günlük 4.000 ton civarındaki evsel ve sanayi atığının daha verimli şekilde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Onulay, şehirdeki atık yönetimi firmaları ve kamu kurumlarıyla iş birliklerinin önemine işaret etti.

CEMPRO markalı ürün ile %15’e varan emisyon tasarrufu

Konuşmasının ikinci bölümünde, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve Bursa Çimento’nun sürdürülebilir üretim hedeflerine değinen Onulay, çimento üretiminde emisyonların iki temel kaynağını şu şekilde özetledi: “Birincisi, hammaddenin kimyasal dönüşümünden kaynaklanan proses emisyonlarıdır. Bunları doğrudan azaltmak zor; ancak klinker oranını düşüren katkılı çimentolar, karbon ayak izini azaltmakta büyük rol oynuyor. CEMPRO markalı ürünümüz %20 oranına kadar mineral katkı içermesi sayesinde çimento üretiminde %15 daha az sera gazı emisyonuna sahip olan iklim ve çevre dostu bir üründür. İkinci emisyon kaynağının fırınlarda kullanılan yakıtlar olduğunu belirten Onulay, biyokütle ve yeşil hidrojen gibi sıfır karbonlu enerji kaynaklarının kullanımı konusunda fizibilite çalışmalarının sürdüğünü ifade etti. Ayrıca ISO 50001 sertifikaları ve aldıkları ödüllerle enerji verimliliğine verdikleri önemi vurguladı.

Sürdürülebilirlik raporu haziran’da yayımlanacak

Şeffaflık ilkesiyle hazırlanan sürdürülebilirlik raporlarına da değinen Onulay, “Bu doğrultuda, 2023 yılı faaliyetlerimizi kapsayan ilk Sürdürülebilirlik Raporumuzu Haziran 2025 içerisinde yayımlayacağız. Bu rapor, sürdürülebilirlik performansımızın temel bir değerlendirmesini sunacaktır. Ayrıca, 2024 yılı faaliyetlerimizi kapsayan ve Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ile tam uyumlu olarak hazırlanan ikinci Sürdürülebilirlik Raporumuzu da 2025 yılı içerisinde yayımlamayı hedefliyoruz. TSRS uyumlu raporumuz, tesisimizin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performansını en yalın, en şeffaf ve en doğru şekilde ortaya koymayı hedeflemektedir. Bu raporlar, paydaşlarımızla olan iletişimimizde önemli birer kilometre taşı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Yerel paydaşlarla iş birliği geliştirme hedefi

Sanayide karbon fiyatlamasına yönelik mekanizmaların etkilerini de değerlendiren Onulay, yakında yürürlüğe girmesi beklenen İklim Kanunu, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi düzenlemelere hazırlandıklarını ifade etti. Yeni yatırımın, bu sistemlere uyum sağlamada önemli avantajlar sunduğunu belirtti. Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmanın yalnızca teknik yatırımlarla değil, kurumsal kültür dönüşümü ile mümkün olacağını vurgulayan Onulay, ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) ilkelerinin tüm şirket süreçlerine entegre edilmesinin önemini vurguladı. Bursa Çimento’nun, başta Bursa Büyükşehir Belediyesi, STK’lar ve üniversiteler olmak üzere tüm yerel paydaşlarla yeni iş birlikleri geliştirmeyi hedeflediğini belirterek, “Bu iş birlikleri, hem bilgi ve deneyim paylaşımını artıracak hem de yerel düzeyde sürdürülebilirlik çözümlerinin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve atık yönetimi firmaları ile de atıkların enerji geri kazanımı amacıyla tesisimizde daha etkin bir şekilde değerlendirilmesi konusunda iş birliği potansiyellerini araştırmaktayız” şeklinde konuştu.

Forumun sonunda katılımcılara teşekkür eden Barbaros Onulay, “Bugünün değil, yarının dünyası için de sorumlu üretim anlayışıyla çalışıyoruz. Bursa’ya ve ülkemize karşı çevresel sorumluluğumuzun farkındayız ve sürdürülebilirlik yolculuğumuzda öncü olma kararlılığındayız” sözleriyle konuşmasını tamamladı.