Özdal, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Geçen aylarda gittiğimiz Diyarbakır’da 2 gün boyunca kenti gezmiştik.
Henüz pandemi kısıtlamaları kalkmamış, maske zorunluluğu devam ediyordu.
Ancak sosyal yaşam inanılmaz hareketliydi.
Kahvaltı mekanlarına girmek için sıra bekliyordunuz, ciğercilerin içi tıka basa doluydu, tarihi yapıların çevresinde ziyaretçi seli vardı adeta.
Diyarbakır’ı bildiğim için ben değil ama geziye katılan ziyaretçiler şaşırmıştı.
Çünkü zihinlerindeki Diyarbakır algısıyla gördükleri Diyarbakır arasında büyük fark vardı.
Dün, GastroFest düzenleyen Bursa Skal Kulübü’nün basın toplantısına katıldık.
Konuşmacılardan Skal Kulüp yöneticisi Irmak Aslan, Bursalıların; Gaziantepliler, İzmirliler veya Diyarbakırlılar gibi, dışarıda misafir ağırlamaktan çok konuklarını evde ağırlamayı tercih ettiğini söyledi.
Kuşkusuz bu durum bir kültüre dönüşmüş durumda.
Ancak kentin sosyalleşmesi adına olumsuz.
Peki bunu sadece Bursalıların tercihiyle açıklayabilir miyiz?
Tam da bu noktada sorum şu:
Şehir dışından gelen misafirinizi Bursa ile özdeşleşmiş bir mekâna götürmek, caddesinde gezdirmek, sokağında turlatmak isterseniz nereleri tercih edersiniz?
Benim aklıma çok fazla seçenek gelmiyor.
Yani Eskişehir’in Porsuk’u, İstanbul’un İstiklal Caddesi, Ayasofya’sı, Yerebatan Sarnıcı, Topkapı Sarayı, Adaları, Kız Kulesi, Ankara’nın Kızılay Meydanı, Anadolu Medeniyetler Müzesi, Ulucanlar Cezaevi, Kuğulu Park’ı, Antalya’nın Düden Şelalesi, Saat Kulesi, Karain Mağarası gibi misafirlerinizi ağırlayabileceğiniz bin türlü seçeneği var.
Bu kentin, kendine özgü tatlarını profesyonel ellerle tanıtacak Bursa GastroFest bile, bu yıl ilk kez düzenleniyor.
Ancak bir yerden başlamak gerekirdi.
Bu nedenle 5 Haziran’da Botanik Park’ta 60 firmanın katılımı, yüzlerce yurttaşın ziyaretiyle gerçekleşecek Bursa GastroFest’i son derece yerinde bir girişim olarak görüyorum.
Hanlar Bölgesi ile yakalanan tarihi fırsat
Bursa turizminin durumu ortada.
Yerli turist sayısında da yabancı turist sayısında da diğer kentlerle kıyaslanamayacak kadar gerideyiz.
Üstelik eskiden Bursa’ya akın eden Arap turistleri bile diğer kentlere kaptırdık.
Yani ne Avrupalı ne de Orta Doğulu turistlere hitap edebiliyoruz.
Ancak bu durumu tersine çevirecek büyük bir projenin temelleri atıldı.
Hanlar Bölgesi…
Kamuoyunda yeterince gündeme gelmiyor ancak son yılların en büyük turizm hamlesidir Hanlar Bölgesi’nin gün yüzüne çıkarılması.
Çok ciddi bir mali kaynak isteyen proje başladı bir kere.
Tamamlandığında bambaşka bir Bursa göreceğiz.
Ancak iş restorasyonla bitmiyor.
Eğlence mekânlarının neredeyse tamamı Nilüfer’de toplanmış bir kentin, turizmde bir arpa boy yol alamadığını görüyoruz.
Hasılı, eğlence mekânlarının Nilüfer’de, tarihi yapılarının Osmangazi ve Yıldırım’da olduğu çelişkileri olan bir kenttir Bursa.
Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…