Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Listesi’nde yer alan tarihi “Osmanlı köyü” Cumalıkızık’ta, vatandaşların geçim kaynağı kestanenin hasadında sona gelindi.
Sırık yardımıyla kestanelerin ağaçtan düşürülmesiyle başlayan hasat, kestanelerin ağaç diplerinden toplanıp bir bölgeye biriktirildikten sonra üzerinin “yumak” denilen ve dikenli kabukların çürüyerek meyveden daha kolay ayrılmasını sağlayan eğrelti otu ve dallarla kaplanması işlemiyle devam ediyor.
Yaklaşık 20 gün sonra yumaklardan çıkarılarak temizlenen kestaneler, boyutlarına ayrılıp satışa hazır hale getiriliyor.
Kestanenin bu yıl vaktinde aldığı yağış sayesinde rekoltesinde yüzde 100 artış olması bekleniyor.
“Kestanede hastalık yok denecek kadar az”
Cumalıkızık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Emin Yavuz, AA muhabirine, verimli bir hasat döneminin geride kaldığını söyledi.
Bu kestaneye talebin de çok olduğunu vurgulayan Yavuz, “Sonbaharda yağan yağmurlarla eylül, ekim ayında çok güzel oldu kestane. Bu da dalından satışı getirdi. Dalından satıldı, bitti. Kestanenin son zamanları artık. ‘Ali molla’, ‘Mahmut molla’ gibi geç cinslerden kaldı biraz.” diye konuştu.
Kestane fiyatlarına da değinen Yavuz, “Bu yıl 12-20 liradan satıldı. Üretici açısından da iyi oldu. Geçen sene fiyatlar, 8-15 lira arasındaydı. Geçen yıla göre fiyatlar, bu yıl daha iyi. Daha iyi günler bizi bekliyor. Artık kestanede hastalık yok denecek kadar az” dedi.
Kestane üretiminin de her geçen yıl arttığını anlatan Yavuz, şöyle konuştu:
“Kestanede muazzam bir ekiliş var. İnsanlar ekonomik anlamda getirisi iyi olduğunda, oraya yönleniyor. Irkların da iyi olması lazım. Ekenlerin ekonomik olarak rahatlaması lazım. Kestanenin geleceği iyi görünüyor. Bahçede 40-50 ağacı olana ekonomik anlamda iyi bir getirisi olur. Geçen sene 50-60 tonluk bir rekolte vardı. Bu yıl 100 tonu bulur. ”
Kestanenin iç piyasaya, özellikle de şekerlemecilere satıldığını aktaran Yavuz, en çok yerel cinslerden “Osmanoğlu” kestanesinin tercih edildiğine dikkati çekti.
AA