Kaya, yazısında şu ifadeleri kullandı:
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum.
2000’li yılların başında o dönem ikamet ettiğim Sultanahmet ile kampüsümüzün bulunduğu Beyazıt arasında senelerce mekik dokudum.
Ayasofya, Kapalı Çarşı, Topkapı Sarayı gibi sayısız dinî ve tarihî yapının yer aldığı Fatih ilçesinin bu iki mahallesi turistlerin gözdesi.
Aynı zamanda hanutçuların da Türkiye’deki ana lokasyonlarından biri!
Turistleri yolunacak kaz gibi görenlerin cüreti şehrin kadim mistik atmosferini neredeyse bitirdi.
İnsanlıktan utandıran cinstendir yabancıları kazıklamayı hüner kabul edenlerin sözlü ve fiziksel tacizleri…
Turist kafilelerini alışveriş yapmaları için belirli dükkânlara götürme işinden alınan yüzdeye hanut deniyor.
Bu iş eskiden beri hep mide bulandıran manzaraları gözümün önüne getiriyor…
Çarşı esnafı ile sohbet ederken hanutçuların Bursa oyununu duyunca aklıma İstanbul yıllarım geldi ister istemez…
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, senelerin özlemi ‘Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Projesi’ni hayata geçirdi.
Kentin göbeğinde çok sayıda yıkım gerçekleştirildi.
TOKİ ucubeleri orada durduğu müddetçe şehre saplanan hançerin tam anlamıyla çıkarılamayacağını düşünenlerdenim.
Yine de projenin tamamlanmasının ardından bölgenin farklı bir kimliğe bürüneceği muhakkak.
Tam da turizm sezonunda Bursa’ya bilhassa Arap turist akını varken…
Kentin tarihî dokusunun ortaya çıkması amacıyla çok ciddi paraların harcandığı önemli bir projeye imza atılmışken…
Üstelik ekonomik kriz iliklere kadar hissedilirken hanutçular Bursa’daki çarşı esnafını da canından bezdirmiş!
İddiaya göre Bursa’ya gelen Arap kafileler son günlerde Kozahan’a getirilmiyormuş.
Kapalı Çarşı ve Ulu Cami’nin de gösterilmediği turistler direkt Yeşil bölgesine götürülüyormuş.
Şüphesiz ki Yeşil Çarşı ve Yeşil Cami de Bursa’nın önemli birer değeri.
Ancak sanki kente çok turist geliyormuş gibi bölgeler arası sözde ticaret savaşı başlatılmasına asla müsaade edilmemeli.
Ürünlerin hanut giderini karşılamak için pahalı satıldığı söyleniyor.
Bu durum kentin imajını ciddi şekilde zedeliyor.
Kozahan’dan bir esnaf, yaptığımız görüşmede, “İnanın ikinci kez şehre gelen turist söyleyince biz de şaşırdık. Ulu Cami’yi, Kozahan’ı gezdik sanmış… İpekçiler Çarşısı diyerek başka yeri göstermişler. Ürünler de açıkçası çok pahalı satılmış” dedi.
Bu durum kabul edilebilir mi?
Şu işe bakın yahu…
İstediği hanutu alamıyorlar diye manipülasyon yaparak turistlere şehrin en önemli yerlerini göstermiyorlar.
Ayrıca bir güzel de kazıklıyorlar!
Yetkililerin hanutçuların oyununa izin vermemesi gerekir.
Tarihî çarşıdan Yeşil bölgesine kadar tüm alanlar düzenli şekilde denetlenmelidir.
Aksi takdirde tüm yatırım ve çabaların boşa gideceği bilinmelidir.

Flipboard